Bahçeli'den üniversitede katliam tepkisi

Bahçeli'den üniversitede katliam tepkisi

MHP lideri Bahçeli, Osmangazi Üniversitesi'nde yaşanan fetöcü gerilimi sonrası yaşanan ve bir araştırma görevlisinin 4 akademisyeni öldürmesiyle sonuçlanan olayla ilgili çarpıcı yorumlarda bulunarak "Suçlu sadece kurşun sıkan mıdır" dedi.

MHP lideri Bahçeli, Osmangazi Üniversitesi'nde yaşanan fetöcü gerilimi sonrası yaşanan ve bir araştırma görevlisinin 4 akademisyeni öldürmesiyle sonuçlanan olayla ilgili çarpıcı yorumlarda bulunarak "Suçlu sadece kurşun sıkan mıdır" dedi.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Meclis grup konuşmasında konuyla ilgili şunları kaydetti:

Aralarında ülküdaşımız Fatih Özmutlu’nun da bulunduğu dört üniversite mensubu, milletimizin dört evladı maalesef hayatını kaybetmiştir.

Bu hain saldırı hakikaten de sözün bittiği noktayı işaret etmiştir.

Olayın önü ve arkası dikkate alındığında üzüntümüz kadar elbette kaygımız da büyümektedir.

Öncelikle görevlerinin başında uğradıkları silahlı saldırı neticesinde son nefeslerini veren kardeşlerimize Cenab-ı Allah’tan rahmet niyaz ediyorum.

Ailelerinin, mesai arkadaşlarının, Eskişehirli vatandaşlarımın, aziz milletimizin, elbette hepimizin başısağolsun diyorum.

Üniversite hayatı tartışmalı,

Yurt dışında aldığı eğitimi şaibeli,

Karakter ve mizacı sorunlu,

Şahsiyet ve ahlakı sancılı,

Kavga ve şiddete meyilli,

Sosyal ve beşeri münasebetleri sakat ve marazi bir alçak birden bire ülke gündemine yerleşmiştir.

Bu alçak, üniversitede adeta terör estirmiş, akademik özgürlük ve hoşgörünün düşmanı kesilmiştir.

Önüne geleni, gözüne kestirdiğini, kafasına taktığını, hoşuna gitmeyeni, asılsız, mesnetsiz ihbar ve şikâyetlerle FETÖ’cü gösteren, FETÖ’cü diye suçlayan cani, bu tavırlarıyla Osmangazi Üniversitesi’nde huzursuzluk ve korku odağı haline gelmiştir.

Tertemiz insanlara çamur atan, üniversite ortamını karartan, çevresine huşunet ve husumetle davranan, bununla da kalmayıp dört ailenin umut ve hayallerini söndüren şerefsiz en ağır şekilde, hiçbir hafifletici sebep göstermeksizin cezalandırılmalı, bir daha da gün ışığı görmemelidir.

Üniversite yönetiminin hunhar olay sonrasında katil ile ilgili “akıl sağlığı yerinde değildi” açıklamasına sığınması özrün kabahatten büyüklüğüne çok açık delil teşkil etmiştir.

Cenab Şahabeddin’in, “başkası düştü mü çürük tahtaya basmasaydı deriz. Kendimiz düşünce bastığımız tahtanın çürük çıkmasından şikâyet ederiz” sözü burada anlamı bulmuştur.

Madem akıl sağlığı yoktu, neden gerekli önlemler alınmadı?

Madem bu alçağın aklından zoru vardı, niye itibar cellatlığı yapmasına sessiz ve tepkisiz kalındı?

Akli dengesi yerinde olmayan birisinin uyduruk şikâyetlerine ihtimam, ufunetli jurnallerine itibar edilmesi vahim bir çarpıklık, bir bakıma suç ortaklığı değil midir?

Ne işi vardır aklı ve ahlakı olmayan, üstelik ar damarı çatlak bir canavarın üniversitede?

Osmangazi Üniversitesi’nin yönetiminde bulunan şahıslar, yaşanmış bu kadar trajedi ve ağır sonuçlar karşısında, gereğini yapacak iradeyi, görevden ayrılacak basireti ne zaman, daha hangi hallerde göstereceklerdir?

Sorarım sizlere, üniversitede ilim ve irfanın omuzlarda olması gerekirken, masumların içine sere serpe uzandığı tabutların omuzlara alınması nasıl izah edilmelidir?

Suçlu sadece kurşunu sıkan mıdır?

Kaldı ki, bu katilin kripto FETÖ’cü olduğu herkesin dilinde, herkesin ifadesindedir.

Anlaşılan malum kripto FETÖ’cü suçsuz günahsız insanlara bühtanla saldırarak, suç imal ederek kendisini saklamaya, emellerini gizlemeye gayret etmiştir.

Cinayet gününe kadar da bunda ne yazık ki başarılı olmuştur.

Geçen haftaki grup konuşmamda demiştim ki;

“Kim ya da kimler ki, ona buna delilli, belgeli olmadan; önü-arkası tespit, teşhis ve tarif edilmeden FETÖ’cü diyorsa, dikkatinizi çekiyor ve uyarıyorum ki, onlarda bir kuyruk acısı, gizlenmeye, örtülmeye, kapatılmaya çaba gösterilen karanlık bir açık var demektir.”

İşte Osmangazi Üniversitesi’nde bunun acıklı bir örneği vuku bulmuştur.

Keşke yanılsaydık.

Keşke haklı çıkmasaydık.

FETÖ’cü olduğu konusunda güçlü emareler bulunan bir namus yoksunu, mezkur üniversiteyi kana ve gözyaşına bulamış, dahası saygınlığına gölge düşürmüştür.

YÖK derhal acil önlemleri devreye almalı, muhtemel saldırıların önüne geçmelidir.

Suç ve suçluya göz yumanlar, ön açanlar, buyur edenler de gizlenemeyecek kadar nettir.

Üstüne vazife olmadığı halde, Facebook, Twitter gibi sosyal medya zeminleri başta olmak üzere, ekranlarda, gazetelerde, aslı astarı olmadan ona buna FETÖ’cü diyen, onu bunu FETÖ’cü diye fişleyen, çeteci gösteren, dedikodu üreten, fitne yayan, değerli isimler üzerinde karalama yapan kim varsa, biliniz ki, ya lokması haram, ya da kripto damarın gizli hafiyesidir.

Bu hastalıklı tiplerin kimlerle sorunu varsa kötülemeye, suçlamaya, özellikle FETÖ’cü göstermeye çalışmaları Pensilvanya’nın ekmeğine yağ sürmektedir.

Bunlar, FETÖ’nün hedefleri için gizil ve gizli bir şekilde faaliyet içindedirler.

FETÖ’yle mücadeleyi çekemeyen sefiller bunlardır.

FETÖ’nün kökünün kurumasına bir yanda destek verir gibi görünüp diğer yanda takoz koymaya, mücadeleyi sulandırıp herkesi suçlu gibi göstermeye tevessül eden çıbanbaşları da bunlardır.

Diyeceğim odur ki, bunlara azami dikkat ediniz.

Bunlara aldanmayınız, bunlara kanmayınız, bunların oyunlarına gelmeyiniz.

FETÖ’yle mücadele ediyorum bahanesiyle, gerçek FETÖ’cüleri arkalayan, mazlumları hızara veren, insan onuruna kara çalan namertler mücadelenin önündeki en büyük engeldirler.

Bu engelin kaldırılması hepimiz için şarttır, vatan ve millet görevidir.

FETÖ’nün kripto damarı son derece faal ve aktiftir.

İlaveten devletle toplumu karşı karşıya getirmek için yeni tezgâhlar peşindedir.

FETÖ’yle mücadelede sonuç almak için projeyi hazırlayan mihraklar kadar, kripto damarın da tam manasıyla deşifresi, ardından da imhası çok acil ve kaçınılmaz bir ihtiyaçtır."

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.