Başkentliler Güney Kore kaligrafi sanatının ustası oldu

Başkentliler Güney Kore kaligrafi sanatının ustası oldu

Ankara'da her yaştan kaligrafi ve hat sanatı tutkunu, boyalarını ve fırçalarını alıp Kore Kültür Merkezindeki kursta buluşuyor.

Ankara'da her yaştan kaligrafi ve hat sanatı tutkunu, boyalarını ve fırçalarını alıp Kore Kültür Merkezindeki kursta buluşuyor, kimi zaman Uzakdoğu dillerindeki harfleri, kimi zaman bir ağaç dalının göğe uzanışını, kiraz çiçeklerini ya da kuşların uçuşunu resmediyor.

Kore Cumhuriyeti'nin Ankara Büyükelçiliğine bağlı Kore Kültür Merkezi Müdürü Dong Woo Cho, kültür merkezinin faaliyetlerini, burada kaligrafi kursu veren Ae Hee Kang ve kursa katılan öğrenciler de kaligrafiye duydukları ilgiyi ve derslere dair izlenimlerini AA muhabirine anlattı.

Kore Kültür Merkezindeki kaligrafi kursunda üçüncü seviye ders alan sanat tutkunlarının arasında emekli de var, öğrenci de.

Her yaştan ve meslekten katılımcının olduğu dersin öğretmeni, 2012'de Kore'den Türkiye'ye gelen, kaligrafi ve Uzakdoğu resim öğretmeni Ae Hee Kang.

Haftada bir gün boya ve fırçalarını hazırlayıp kursa gelen öğrenciler, Kang'ın Türkçe konuşarak verdiği kaligrafi dersinde sanatın inceliklerini öğrenip harfleri ve doğadan motifleri beyaz kağıda ya da kumaşlara yansıtıyor.

Kursiyerler, bazen ışığın yansımasını hesaba katarak bir ağaç dalının göğe uzanışını, bazen de baktığı yönü ve kanat çırpışını göz önünde bulundurarak kuşların uçuşunu resmediyor. Dersler ilerledikçe paletlerindeki pembe, yeşil, sarı ve siyah boyalar usta fırça darbeleriyle kağıt üzerinde bir bahçeye, ormana ya da gökyüzüne dönüşüyor.

"Türkler Korelilerden daha çabuk öğreniyor, gıpta ediyorum"
Türkiye'ye gelmeden önce Güney Kore'de de resim öğretmenliği yaptığını anlatan Kang, Türkiye'de "kaligrafi ve Uzakdoğu resmi" dersi vermenin kendisini çok heyecanlandırdığını söyledi.

Daha önce Alman ve Amerikalı öğrencilere de ders verdiğini, ancak çoğunun ince detayları büyük figürler kadar kolay resmedemediğini anlatan Kang, "Buradaki kursa gelen öğrencilere bakınca kıskançlık duyuyorum. Çünkü büyük resimleri öğretirken hepsi iyi yapıyor. Detaylı şeyleri anlatırken de hemen öğreniyorlar. Bu yüzden 'Allah Allah neden bu kadar çok iyi yapıyorlar' diye birazcık seviniyorum ama birazcık da kıskanıyorum. Korelilerden daha çok çabuk ve iyi öğreniyorlar. Bu yüzden gıpta ediyorum." diye konuştu.

Bu sanatta resim yaparken canlılığı yansıtmanın çok önemli olduğunu vurgulayan Kang, "Mesela kiraz çiçeği yaparken, bir tane çiçek değil, o çiçeğin etraftaki çiçeklerle nasıl uyuşacağını, canlı hissi vererek ifade etmek daha önemli." dedi.

Kaligrafide doğallığı yakalamak için bazı kurallar olduğunu belirten Kang, "Bir defa fırça ile boya hazırlanırken en az beş tane çiçek, veya bir kuş ise bitene kadar kullanılmalı. Fırçadaki boyayı tekrar almadan bitirmek gerekiyor. O zaman önce başladığın yerler koyu renk oluyor. Sonra o koyu renk tüketilince yavaş yavaş açılıyor renkleri ve doğal gösteriyor. Kural, uyuşmak." diye anlattı.

"Kaligrafi ile iki ülke kültürü buluşuyor"
Kore Kültür Merkezi Müdürü Dong Woo Cho da Kore Kültür Merkezinin Kore ve Türkiye arasındaki kültür alışverişini güçlendirmek için 2011'de Kore Hükümetine bağlı olarak Ankara'da kurulan bir devlet kurumu olduğunu söyledi.

Kültür Merkezinde Korece başta olmak üzere Kore yemeği, tekvando, kaligrafi, Kore'nin geleneksel müzik ve dansı ile go oyunu dersleri verildiğini belirten Cho, ayda bir Kore filmleri gösterisi yaptıklarını, seminer ve konser gibi çeşitli etkinlikler düzenlediklerini anlattı.

Kurslara herkesin katılabileceğini söyleyen Cho, "Ücret almadan yapıyoruz. Sadece bu ara Kore kültürüne yoğun ilgi olduğu için çok talep oluyor ve başvuranlar arasında rekabet var." dedi.

Kaligrafi kursunun 2013'ten bu yana devam ettiğini söyleyen Cho, "Osmanlı döneminde de kaligrafi mevcut. O yüzden başka derslerin yanında kaligrafi dersine çok ilgi olduğunu görüyoruz. İlgiden çok memnunuz. Türkiye ve Kore'nin kardeş ülkeler olduğunu söylüyoruz. Kültür alanında çok benzer unsur var. Kaligrafi de, hem Kore'de hem Türkiye'de var. O yüzden bu kaligrafi dersi sayesinde iki ülke kültürünün bir araya gelme fırsatı bulmasından memnunuz." diye konuştu.

Cho, kaligrafinin ülkesinde çocuklara çok erken yaşlarda okulda öğretildiğini vurgulayarak, "Kore alfabesinde 24 harf var. Alfabemiz doğanın simgelerinden oluşuyor. Kaligrafinin de hem yazı hem de resimle doğanın ve hislerin ifade edilebileceği çok önemli bir sanat olduğunu düşünüyoruz." dedi.

"Karakterinizi ve o an hissettiklerinizi yansıtıyor"
Kaligrafi kursunun öğrencilerinden Derya Aras, antropoloji ve iletişim bilimleri bölümlerinden mezun olduğunu, ancak Uzakdoğu'ya duyduğu ilgi nedeniyle kursa katılmaya karar verdiğini söyledi.

Aras, kursta çok zengin bir dünya ile karşılaştığını, "Hem yazı hem de resimle, çeşitli ufak hayvanlarla başladık. Kuşlar, kurbağalar, karidesler yaptık. Aslında seçki çok fazla. Şimdi ağaçlara başladık." sözleriyle anlattı.

Üç yıldır devam ettiği kaligrafi kursundan büyük keyif aldığını belirten Aras, "Resim ve yazı birlikte kullanılabilen bir çalışma. Kişiye göre şekilleniyor. Karakterinizi ve o an hissettiklerinizi yansıtıyor. Fırçayı tutup yazarken mesela sinirli bir gününüzdesiniz, o gün yazdığınız şeyde onu görüyorsunuz. 'Hızlı gitmiş, sinirli bugün' diyorsunuz. Çok sakin çok uyumlu kibar bir bayan mesela, onu da hemen çizgilerinden fırça darbelerinden anlayabiliyorsunuz." diye konuştu.

Hacettepe Üniversitesinden 2000'de emekli olan öğretim görevlisi Gülsen Önsoy da yağlı boya çalışmalarının ardından kaligrafiye yöneldiğini anlattı.

Kore kültürünü tanımak istediğini belirten Önsoy, "Severek çalışıyorum ama zor bir şey. Yağlı boya daha kolay. Çiçekleri severek çalışıyorum. Ama kiraz çiçeği biraz zor geldi bana. Dallar güzel, baharın gelişini hatırlatıyor." diye konuştu.

Üniversitede sanat tarihi ve arkeoloji öğrenimi gördükten sonra 36 yıl bir bankanın halkla ilişkiler müdürlüğünde yönetici ve eğitici olarak çalıştığını anlatan Türkan Önalp, üç yıldır kaligrafi çalışmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirerek, "Biraz usta gurubu olarak niteliyor ama çok usta değiliz tabi, kendimizi usta olarak göremiyoruz pek." ifadesini kullandı.

Kursun öğrencilerinin sergilere de katıldığını anlatan Önsoy, "Kore'de bir sergimiz oldu. Şimdi Fransa'nın Lyon kentinde ikinci bir uluslararası sergiye katılacağız Korelilerle birlikte. Burada Eskişehir'de, Kore Kültür Merkezi ve Milli Kütüphane'de sergi açtık." dedi.

sss-007.jpg

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.