Ankara Büyükşehir Belediyesi Meclisinde yaşanan olaylar tam anlamıyla "siyaset tartışmalarını" özetliyor.
Her gün birbirinin yüzüne bakan insanlar önergeler veya teklifler nedeniyle birbirine giriyor... Hangi partili olduğu hiç farketmez birisi çıkıp "ya arkadaşlar biz bu şehir için çalışıyoruz kendimize gelelim" demiyor.

Tamam Meclis oturumları canlı yayınlanıyor olabilir. Bu gerçekten güzel bir şey sonuçta insanlar orada neler olduğunu ve nelerin yaşandığını görebiliyorlar.

Ancak şehir için olması gereken öneriler "belediye ve şirketleri" için daha çok geliyor. Seçimin kazancı veya kaybettirdiği duyguların henüz sindirilemediği apaçık ortada. Bu nedenle şehir için yapılması düşünülen proje ve planların geç kaldığı bariz belli oluyor.

Özellikle belediye meclisinde yaşanan tartışmalarda "dava açma ve yetki bende" cümleleri yaşananları birebir özetliyorken şehir ve vatandaş lehine düşünülen projelerin neden tartışılmadığı merak konusu olmuş durumda.
İnsanların aklıyla dalga geçmenin bu kadar basit olmaması gerekiyor. Aslında bize göre olması gereken şöyledir; belediye başkanına önerge veya yetki gelir, oylama yapılır ve sonuç açıklanır.

Burada tam tersi bir olay yaşanıyor. Kabul ediyorsun, niye ettin? Kabul ediyorsun, niye etmedin? bağırışları daha ağır basıyor.

Tabir olarak; koskoca adamlar alacak, verecek davasına düşmüş gibi. Birbirlerinin sanki bu şehir için hiç yardımı dokunmayacak, sadece öneri tartışmaya gelmişçesine tavır takınmaları sadece komik.
Bu tutum ve davranıştan bir an önce vazgeçilmesi Ankara ve vatandaşının hayrına olacaktır...