Ahmet Aydınsoy

Ahmet Aydınsoy

Okul müdürünün öldürülmesinin Haber değeri var mı?

Okul müdürünün öldürülmesinin Haber değeri var mı?

Öğrencisi tarafından pompalı tüfekle vurularak öldürülen okul müdürü olayının, “dayakçı öğretmen” olayı kadar haber değeri var mı sizce?

Evet maalesef, öğrencisi tarafından öldürülen öğretmenin, öğrencisine tokat atan öğretmen olayı kadar haber değeri olmayan bir toplum haline geldik.

Yine bu köşeden “EĞİTİMDE KÖTÜ ÖRNEKLER” başlıklı bir yazı kaleme almıştım. 

Buradan tüm habercilere, yazılı, görsel tüm basın mensuplarına bir kez daha seslenmek istiyorum.

Bir milyon nüfusa ulaşan eğitimciler arasından çıkan üç beş kötü örnek olay üzerinden, tüm eğitimcilerin değerini, toplumun ve özellikle çocuklarımızın yani öğrencilerin gözünde iki paralık ettiğinizin farkında mısınız? 

Bu tutumun öğretmenlere değil, öğrencilere zarar verdiğini ne zaman anlayacaksınız?

Şüyuu vukuundan beter bu olayları topluma servis etmek yerine yetkililere ulaştırıp, hak edenlerin en ağır bir şekilde cezalandırılmalarını sağlayın. 

Ama lütfen bu haberleri servis ederek, toplumun, özellikle öğrencilerin gözünde okulun ve öğretmenin değerini düşürecek bu tutumdan artık vazgeçin.

Toplum olarak eğitime verdiğimiz değerin en önemli göstergesi, öğretmene verilen değerdir.

Dünyanın en prestijli mesleği olması  gereken öğretmenlik, maalesef toplumda ve özellikle öğrenciler nezdinde hak ettiği yeri alamamıştır. Bu durum en çok öğrencileri olumsuz yönde etkilemektedir.

Lütfen böyle bir zulmü kendi çocuklarınıza reva görmeyin.

Hatası, suçu ne olursa olsun, öğretmenin öğrencilerinin yanında eleştirilmemesi gerektiğini, bırakın  herhangi bir veliye, koskoca Valiye dahi anlatamamışız.

Bu davranışın öğretmene değil öğrenciye zarar vereceğini valisi dahi idrak edemeyen bir toplum haline gelmişiz.

Medeniyetin zirvesini yaşadığı dönemde Osmanlıda en prestijli iki meslek dikkatimizi çekiyor.

1.    Eğitimciler.
2.    Hukukçular.

Peki şimdi durum nedir?

Tüm meslek grupları içinde adalet, sağlık, güvenlik, mühendislik gibi buradan sayamadığım gruplar içinde en düşük maaşı alanlar öğretmenlerdir. Talep edilen meslekler sıralamasında en son sıralarda öğretmenlik geliyor.

Amerika’yı yeniden keşfetmeye gerek yok. Eğer yeniden büyük medeniyetinizi gerçekleştirmek istiyorsanız, eğitimdeki başarısızlıklarınızın tüm faturasını eğitimcilere çıkarmaya devam edin. O zaman tüm sorunlarınızı en kısa zamanda çözersiniz.

Zaten “dünyada en az çalışan öğretmenler Türkiye'de” demişti  geçmişte bir Millî Eğitim Bakanımız. O günden bugüne kadar bu bakış açısı ve zihniyetle eğitimde çağ açıp çağ kapattık.

En başarılı bakanlıklar sıralamasında hep ipi göğüsleyen MEB oldu.

Devam edin. 3 milyonu aşan kamu çalışanının 1 milyonu eğitimde, ama 1 milyon kişiden bir tane adam bulamadık ki, eğitimi kendisine emanet edelim.

Hem ne gerek var. Bizim  gemi mühendislerimiz var, iletişim prof’larımız var, işletmecilerimiz var, sosyologlarımız var, veteriner hekimlerimiz var. Sonra tüm akademisyenlerimizin eline, hiçbir eğitimci eğitim konusunda su dökemez.

Onlarla bakın çok başarılı eğitim politikaları geliştiriyoruz. Çok hızlı ve hedefi tam 12'den vuran sistem değişiklikleri yapabiliyoruz. Hemde bütçeden ayrılan çok düşük paylarla. Bu kadar kısıtlı imkanlarla, eğitimde yakaladığımız bu başarı, her türlü takdire şayandır. 

Tüm kamu kurum ve kuruluşları arasında en gözde mekanlar okullardır. Güvenlikleriyle, yardımcı personel sayıları ile, çocukların ilgi, istek ve kabiliyetlerini geliştirecek sosyal kültürel alanlarıyla. İlgilileri ve emeği geçenleri yürekten tebrik ediyorum !

İyi ki varsınız, iyi ki eğitimin başındasınız. Yoksa biz eğitimciler bu eğitim işini halledemezdik. Bu başarıyı asla gerçekleştiremezdik.

Hele sınav sisteminde muhteşem bir değişiklik yaptık ki, dillere destan. Hemde yıldırım hızıyla. Bu hızımıza ne sınav maraton koşusuna başlamış 4 milyon öğrencimiz yetişebilir. Ne onların aileleri, ne de 1 milyon eğitimci. Bu konuda rakip tanımıyoruz. Sınav sistemi değişikliklerimizde dünyada üstümüze ülke yok. 29 harften oluşan alfabemizin neredeyse tüm harflerini kullanarak üstün zekâmızın hakkını verdik. 

Eğitimdeki başarımızın anahtarı, kişisel ve kişilik gelişiminin yegane kaynağı, sınav odaklı eğitim sistemimiz mükemmel işliyor. Bu sistem, düşünen, sorgulayan, üreten güçlü karakterler yetiştirmeye çok uygun.

Lütfen devam edin.

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
4 Yorum
SON YAZILAR