Cinsel saldırılar artıyor: Bu gidiş nereye?

Cinsel saldırılar artıyor: Bu gidiş nereye?

Ülkemizde son dönemde gün geçmiyor ki iğrenç cinsel saldırı olayı yaşanmasın. Son olarak Küçükçekmece'de yaşanan olay bu gidiş nereye sorusunu gündeme getirirken, Psikolog Kerem Gümüş önemli değerlendirmelerde bulundu.

Ülkemizde son dönemde gün geçmiyor ki iğrenç cinsel saldırı olayı yaşanmasın. Son olarak Küçükçekmece'de yaşanan olay bu gidiş nereye sorusunu gündeme getirirken, Psikolog Kerem Gümüş önemli değerlendirmelerde bulundu. 

Geçtiğimiz gün İstanbul’da toplumun sinir uçlarına dokunan, ahlak ve maneviyat değerlerini altüst eden iki skandal gelişme yaşandı. Metrobüste bir kızın çok çirkin bir şekilde tacize uğraması, Küçükçekmece ilçesinde ise 5 yaşındaki çocuğun cinsel istismara maruz kalması ‘Toplum olarak nereye gidiyoruz?’ sorusunu bir kez daha sordurttu. Uzman Psikolog Kerem Gümüş, yaşanan gelişmeleri Millî Gazete’ye değerlendirdi.

"GELİŞMEMİŞ HAYVANLIK..."

İstanbul’da üst üste yaşanan cinsel şiddet olaylarını yorumlayan Uzman Psikolog Kerem Gümüş; şunları kaydetti:

“Daha dün bir, bugün iki derken İstanbul’da olayların ardı arkası kesilmiyor. İnsanların hayvanlarla birçok özellikleri ortaktır. Yemek, içmek, hayatta kalmak, çoğalmak. Bu özellikler hayvanların dürtüleri; insanların da törpülenmesi gereken hayvani dürtüleridir. Törpülediği anda da sosyal bir hayvan konumuna gelir. Hatta bu dürtülerin sağlıklı yaşanmasını üst kıvamlara taşıyan insanlar ise sosyal hayvanın ötesinde eşref-i mahlûkat kıvamına gelir. Aklıyla hareket edebilen, mantığıyla ve bilinciyle sosyal süreçlerini götürebilendir. Bu süreçler tamamen insanların gelişim süreciyle ilgilidir. Eğer insan gelişemezse hayvandan bir farkı kalmaz. Yer, içer ve aklı cinsellikten başka bir şeye çalışmaz. Bu yaşanan olaylarda da insanlardan ziyade gelişmemiş hayvanların yaptığı hareketleri gözlemliyoruz. Bakın; hayvan bile demiyorum, gelişmemiş hayvan diyorum. Çünkü hayvanlığın da bir edebi adabı vardır.” 

MEDYADAN MÜSTEHCEN İÇERİKLER AKIYOR

Toplumda cinsel uyarıcıların çok fazla görünür olmasını eleştiren Gümüş; “Gelişim noktasına gelirsek  artık 21. yüzyıldayız. Hiçbir şey yapamıyorsa ebeveynler açıp iki sayfa bir şeyler okusun artık. Ülke zaten başka âlemde. Yani bir ülkede cinsellik bu kadar popüler olur da bu kadar da ayıpla baskıyla yetiştirilebilir mi? Bir taraftan medyadan, panolardan, reklam afişlerinden falan müstehcen içerikler  akıyor, diğer yandan herkes namus abidesi; yasaklar, ayıplar zinciri. Bu sıkışmışlıkla neler bekliyorsunuz acaba? Bunların artık kontrol altına alınması gerekmez mi?” açıklamasında bulundu.

TOPLUMU EĞİTEREK DÜZELTMEK ZORUNDAYIZ

Değerlendirmesinde çocuklara yönelik şiddete de değinen Gümüş şunları ifade etti: “Çocuğa yapılan şiddete gelince... Hayvandan düşük insanın gücü ona yetiyor değil mi? İşte kilit cümle bu, gücü yetene yapabilmek. Kadın veya çocuk değil; nerede masum var, nerede savunmasız var onları seçerler. Aynı avını bekleyen hayvan gibi… Çünkü bu tarz insanların iktidar problemleri vardır. Kendi iktidarlarını ispat edecek mecra ararlar. Masum ve savunmasız birini gördü mü kendi iktidarının yetersiz olduğunu anlayıp kendini ispat etme moduna geçer. İspatlayabilir mi? İspatlayabildiği tek şey kendi konumu olur; hayvandan da düşük konumu. Bizim acilen eğitim işlerine el atmamız lazım. Düzeltecek çok şey var.”

 

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.