Davud-i Kayseri kimdir? Enerjitizm’i kim kurdu? İşte Osmanlı’nın ilk müderrisi

Davud-i Kayseri kimdir? Enerjitizm’i kim kurdu? İşte Osmanlı’nın ilk müderrisi

Enerjitizm’i kim kurdu? Osmanlı’da ilk müderris kim oldu? Davud-i Kayseri kimdir, asıl adı nedir, hangi dönemde yaşadı, nereli, mezarı nerede?

Osmanlı Devleti’nin ilk müderrislerinden, Enerjitizm’in kurucusu Davu-i Kayseri’nin hayatını sizler için derledik…  

Enerjitizm’i kim kurdu? Davud-i Kayseri kimdir, asıl adı nedir, hangi dönemde yaşadı, nereli, mezarı nerede? Peki Osmanlı’nın ilk müderrisi kimdir? 

İşte cevabı:

Osmanlı Devletinin kuruluş döneminde yetişen önemli alimlerden olan Davud-i Kayseri’nin asıl adı; Davud bin Mahmud bin Muhammed, lakabı ise Şerefüddin’dir. 1258 veya 1261 tarihinde Kayseri’de doğmuştur.  Davud-i Kayseri diye meşhur olmuştur. 1350 yılında İznik’te vefat etmiştir. Çandarlı Halil Paşa Camiinin karşısında ve günümüzde Çınardibi denen yere defnedilmiştir.

ZEKA VE ÇALIŞKANLIĞIYLA ZİRVEYE ULAŞTI

Davud-i Kayseri ilk önce Kayseri ve çevresinde ilim tahsil etti. Sirâceddîn Urmevî’den Arapça ile mantık, kelâm, usûl-i fıkıh ve diğer dinî ilimleri öğrendi. Kayseri’de zamanının usulüne göre tahsilini tamamladıktan sonra, ilmini ilerletmek maksadıyla Mısır’a gitti. Kahire’de 3-4 yıl kalıp hadis-i şerif, tefsir ve diğer aklî ve naklî ilimleri tahsil etti. Zekası, çalışkanlığı ve ilimdeki yüksek derecesiyle akranları arasında zirve yaptı. İran’ın Sava şehrine giderek, Sadreddin Konevi’nin talebelerinden Kemâlüddîn Kâşânî’nin talebeleri arasına katılıp, onun sohbetlerinde bulundu. Onun rehberliğinde tasavvuf yolunda ilerleyip, yüksek derecelere kavuştu.

OSMANLI’NIN İLK MEDRESESİNE MÜDERRİS OLDU

Aynı zamanda zamanının fen ilimlerinde yüksek bir dereceye ulaştı. Onun ilimdeki üstünlüğü, derecesinin yüksekliği Anadolu’da meşhur oldu. Bu sırada İznik’i fetheden Osmanlı Sultanı Orhan Gazi ilk olarak yaptırdığı Orhaniye Medresesine Davud-i Kayseri’yi müderris tayin etti. Vefatına kadar bu medresede ilim öğretip, pek çok alim yetiştirdi. Böylece ilk Osmanlı medresesinin ilk müderrisi olan Davud-i Kayseri’nin talebeleri, Osmanlı Devletinin ilk ilmiye heyetini teşkil etmiştir.

ENERJİTİZM’İN KURUCUSU

Davud-i Kayseri, enerjitizm, yani tabiatta var olan her şeyin esasını ve bütün tabiat olaylarını enerji ve enerji değişimiyle açıklayan bir fizik doktrininin kurucusudur. Enerjitizmin kurucusu olduğu iddia edilen Alman kimyacısı Wilhem Ostwald’dan yaklaşık altı asır önce yaşayan Davud-i Kayseri alemi, görünür ve görünmez, maddi ve ruhi, her türlü varlıkların toplamı olarak tarif etmiştir.

davud-i-kayseri-2.jpg

ATOMLA İLGİLİ TESPİTLER

Davud-i Kayeseri’ye göre; alemdeki bütün varlıklar, Allah telanın isimlerinin ve sıfatlarının tecellisi, akisleridir. Tabiattaki her şey atomlardan ve moleküllerden meydana gelmiştir. Ona göre, tabiat kendi özünde enerjiden başka bir şey değildir. İlk enerji olan ve Kur’an-ı Kerim’in Fussilet süresi 11. ayetinde bildirilen “Duhan” birçok şekiller aldı ve varlıkların şeklini belirleyen su, hava, ateş ve toprak gibi ilk dört unsura dönmüştür. Varlıkların atomlardan ve moleküllerden teşekkül ettiğini, onların farklılıklarının atomların sayı ve diziliş farklarından kaynaklandığını söyleyen Davud-i Kayseri kendinden önceki Yunanlı atomculardan farklı olarak, ilk defa atomların enerji yüklü olduğunu söylemektedir. Suyu, beyaz atom ve hayat sırrı olarak nitelemiş, belki de ondaki statik ve dinamik enerjinin önemini ilk defa anlatmak istemiştir.

ESERLERİ:

İlim ve fazilette yüksek, güzel ahlâk sahibi, çok ibadet eden, dünyaya önem vermeyen ve çok merhametli bir zat olan Davud-i Kayseri, başta tasavvuf olmak üzere kelâm sahasında eserler vermiş ve felsefeyi tenkit eden eserler yazmıştır.

Bu eserlerden bazıları şunlardır:

1)Matlau Husûs-il-Kelîm fî Maâni Füsûs-il-Hikem: Muhyiddîn ibni Arabî’nin Füsûs-ül-Hikem adlı tasavvufî eseri üzerine yazdığı şerhtir. Bu eser, ilk defa Tahran’da, ikinci defa Hindistan’da basılmıştır.
2)Nihâyet-ül-Beyân fî Dirâyet-iz-Zamân: Bu eserinde felsefecileri bilhassa Aristo ve Ebü’l-Berekât el-Bağdâdî’yi tenkit etmiştir.
3)Keşf-ül-Hicâb an Kelâmı Rabb-il-Erbâb: Kelâm ilmine dairdir. Mu’tezilenin ve Kerrâmiye fırkasının bozuk inanışlarına cevaplar verilmektedir.
4)Tahkîku Mâ-il-Hayât ve Keşfu Esrâr-iz-Zulümât,
5) Esâsu’l-Vahdâniyye ve Menbeu Ferdâniyye,
6)Şerh-ul-Kasîdet-it Tâiyye,
7)Şerh-ul-Kasîdet-il-Mîmiyye.
 

Gazeteilksayfa.com

 

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.