Abdulkerim SOLAK

Abdulkerim SOLAK

Dinlersek, dinletebiliriz

Dinlersek, dinletebiliriz

Çok değil bundan birkaç ay önce, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Mansur Yavaş, ABB Meclis toplantısında geçmiş dönemlere ilişkin "tüm yolsuzlukları halkın önünde açıklayacağım" ifadelerini kullanmış, AK Parti ve MHP'li üyeler salonu terk etmişti.

Bu yanlıştı bana göre…

Orası Meclis; bu ve benzeri konuların konuşulduğu, tartışıldığı yerdir. 

Neden kaçılıyor ki?

Ogün bunu yapan muhalefetin, bir süre sonra Meclis dışında bir yerde çıkıp "Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin yükümlülüğünde olan kanalizasyon ve su depolarının bakımsız ve yetersiz olması Ankara'da: Toplum sağlığını tehdit ediyor. Çevre kirliliğine sebebiyet veriyor. Salgın hastalık riski yaratıyor. Mansur Yavaş Hizmette Yavaş" demesi, ne kadar sonuç getirir ki?

Yine aynı şekilde twitter’da falan bu konuların gündeme getirilip, partililerce retweet’lenmesi… Dile getirdiğimiz “sağlığımıza yönelik tehdidi” ne kadar ortadan kaldırmaya dönüktür ki?

Dinlersek, dinletebiliriz diye düşünüyorum. 

Örneğin bu olayda, Mansur Yavaş’ın “yolsuzluk” iddiası da, MHP cenahından gelen “kanalizasyon” iddiası da son derece önemlidir. 

Birini önemseyip diğerini peşinen elimizin tersiyle itemeyiz. 

Başkent’te yaşayan biri olarak, Yavaş’ın açıklamaları da, MHP’li yöneticilerin iddiaları da önemlidir benim için. 

Keşke CHP’li ve MHP’li Meclis üyeleri, Mansur Yavaş’ın halkın paralarının nerelere harcandığına dair konuşmasını ve tabi “yolsuzluk” iddialarını dinleselerdi. Ve varsa itirazları, düzeltmeleri bunu yapsalardı orda. 

Ardından bu “kanalizasyon” iddiası, Meclis’te bizzat en yetkili/ilgili kişi olan Başkan Mansur Yavaş’ın yüzüne karşı dile getirilseydi, daha faydalı olmaz mıydı? 

Sorumlu, yapıcı, sonuç alıcı muhalefet anlayışının gereği de bu değil midir?

Derdimiz üzüm yemek olmalı öyle değil mi, bağcıyı dövmek değil. 

Aksi halde, gündeme getirdiğimiz “sorun”un gerçekte olup olmadığı konusu havada kalabiliyor, ciddiyetini kaybediyor. Ve gerçekten varsa bile böyle bir “sorun” çözümsüz, öylece kalmış olabiliyor. 

Sen “yolsuzluk” iddiasını dinlemeyip kaçtıktan sonra, bir arkadaşın/partilin çıkıp dinlemediğin kişi hakkında bir “görev ihmali” isnadında bulunduğu zaman halkın kafasında şu soru oluşur:

“Bizlerin içme suyunun temiz olup olmadığı önemsenirken, vergilerimizin nerelere harcandığının ifşa olmasından rahatsızlık mı duyuluyor?” 

Sonuç itibariyle, kamuda şeffaflık çok önemlidir. 
Ankaramızla, Başkentlilerle ilgili bu önemli konular orda burda laf olsun diye değil, Büyükşehir Meclisi’nde açık yüreklilikle konuşulabilmeli, tartışılabilmeli ve bir orta yol bulunabilmelidir. 

Maksat çözüm ve daha iyi hizmet olmalıdır.

Halk için siyaset yaptığını söyleyen, halka hizmet için birbirleri ile yarıştıklarını söyleyen siyasetçilerden milletin beklentisi budur.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
SON YAZILAR