Dünya mirası 'Sivrihisar Ulu Cami' 786 yıldır kıyamda

Dünya mirası 'Sivrihisar Ulu Cami' 786 yıldır kıyamda

Eskişehir'in Sivrihisar ilçesinde, UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi'nde yer alan Anadolu'nun en büyük ahşap direkli camileri arasında bulunan 8 asırlık Ulu Cami, yerli ve yabancı turistlerden ilgi görüyor.

Anadolu'nun en büyük ahşap direkli camilerinden olan, Sivrihisar Belediyesinin yaptığı başvuru sonrası 2016'da UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesine eklenen Ulu Cami, 786 yıldır ihtişamını kaybetmeden ayakta duruyor.

Anadolu Selçuklu Sultanı 1. Alaeddin Keykubad zamanında 1232'de Emir Cemaleddin Ali Bey tarafından inşa ettirilen ve 1274'te 3. Gıyaseddin Keyhüsrev'in vekili Abdullah oğlu Eminüddin Mikail Bey'in yaptırdığı onarımla bugünkü görüntüsüne kavuşan cami, dünya mirası olarak geçmişi geleceğe taşıyor.

Minaresi 1410'da eklenen, mihrabı 1440'taki onarımda yerleştirilen caminin minberinin ise 1924'te yıkılan Sivrihisar Kılıç Mescidi'nden getirildiği biliniyor. Caminin, ibadet nizamına göre mihraba paralel dikdörtgen planlı üç kapısı bulunuyor. 

Çatısını 67 adet ahşap direğin taşıdığı 1485 metrekarelik tarihi camiye hem cami cemaati hem de yerli ve yabancı turistler yoğun ilgi gösteriyor. 

Sivrihisar Belediyesi tarafından turistlere rehberlik yapması için görevlendirilen Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü personeli Koray Faydacı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, caminin UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi'ne girmesiyle yerli ve yabancı turistlerin ilgi odağı haline geldiğini söyledi.

Faydacı, camideki kapıların kadın ve erkekler için düşünülerek yapıldığını bildirerek, "Camimizin iki kapısı yoğun olduğu zamanlarda, cenazelerde, cuma namazında, bayram namazında erkeklerin rahatlıkla camiye girip çıkabilmeleri için tasarlanmış. Diğer kapı ise kadınların camiye girişi için konulmuş." dedi.

"Caminin yapımı zeka kokuyor"

Geçmişteki mimarların geleceği planlayarak eserler ortaya çıkardığını aktaran Faydacı, şunları ifade etti:

"Caminin yapımı zeka kokuyor. Çatısında deve kuşu yumurtaları var. Bunun sebebi camiyi sineklerden korumak. Tabanı 1,5 metre boşluk bırakılarak yapılmış. Çünkü alttan hava akımının oluşmasıyla halılara güve gelmesi önlenmiş. Minberinin çok önemli olduğunu söylemeliyim. Çünkü Etnografya Müzesinde koruma altına alınmış minberlerden daha sağlamdır.Ustası Horasanlı İbn-i Mehmet. Günümüze kadar sağlamlığı ve ustalığı yönünden gelen takdire şayan bir minberdir. Selçuklu minberi Türkiye'de çok. Fakat bu kadar sağlamı ve işçiliği mükemmel olan minber sayısı çok az."

Faydacı, 67 direkten sadece 8'inde motiflerin bulunduğunu ifade ederek, "Bunlar Selçuklu yıldızını bize gösteren eserler. 67 direğin ilginç bir rivayeti var. 63 direk peygamberimizin yaşını, 4 direk ise 4 halifeyi temsil ediyor. Tabi bu sadece bir rivayet. Çatısında 950 döşeme bulunuyor. Onun da Nuh Peygamber'in ölüm yaşını temsil ettiği söyleniyor. Yoğun turist ilgisi görüyoruz. Bu ilgiden çok memnunuz." diye konuştu.

Belçika'da yaşayan ve memleketi Sivrihisar'a yıllık izninde Belçikalı bir arkadaşı ile gelen Aysun Akkaya da Türkiye'deki eserlerin yabancılar tarafından ilgi görmesinden mutlu olduğunu söyledi.

Akkaya, arkadaşı Mark Dihovor'un Sivrihisar'ı merak ettiği için kendisi ile birlikte Türkiye'ye geldiğini anlatarak, "Ülkemizi çok seviyor. Bugün bu camiye girdiğinde kendisini çok huzurlu hissettiğini söyledi. Daha önce hiç camiye girmemiş. Çok eski bir yapı olduğunu, ve böyle bir yeri görebildiği için kendisini şanslı hissettiğini söylüyor." ifadelerini kullandı.

Kaynak:Haber Kaynağı

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.