"Hamamönü'nde Ramazan bir başka güzel"

Ankara'nın en gözde mekanı olan Hamamönü, "Hamamönü Ramazan'da Bir Başka Güzel" teması ile on bir ayın sultanı Ramazan'da ziyaretçilerini ağırlıyor.

Ankaralılar iftarlarını yaptıktan sonra, 19.00 - 24.00 saatleri arasında Hamamönü ve Hamamarkası'nda düzenlenen etkinliklerle unutulmaz zamanlar yaşıyor. Her gün tasavvuf konserleri, semazen ve Orta Oyun-Hacivat Karagöz gösterilerinin olduğu etkinlikler düzenlenirken, 26 Mayıs'ta Serdar Tuncer, 3 Haziran'da İbrahim Sadri ve 9 Haziran'da Mustafa Demirci Hamamönü'ne renk katacaklar.

"Hamamönü ve Hamamarkası Ankaralıların en gözde mekanları"

Altındağ Belediye Başkanı Veysel Tiryaki, Hamamönü ve Hamamarkası'nda gerçekleştirdikleri tarihi kentsel dönüşüm ile turizm açısından Ankara'nın en değerli bölgesine tekrar hayat verdiklerini söyleyerek, "14 yıl önce Ankaralıların gündüz saatlerinde bile gitmeye korktukları, harabeye dönmüş ama Ankara'nın tarihi hafızasını, kültürünü, geleneğini, mimarisini taşıyan Hamamönü ve Hamamarkası, bugün Ankaralıların en gözde mekanları haline geldi. Özel günler ve özel etkinliklerimizde ziyaretçi akınına uğrayan bölgemiz, Ankaralıların açık havada tarihi yaşayarak nefes alabildikleri, aileleri ile birlikte hoşça vakit geçirebildikleri, müzeleri ile kültürle, sanatla iç içe oldukları bir alan oldu.

Ramazan ayı, Tüm İslam Alemi için çok önemli ve değerli bir ay. Ramazan'da olduğu gibi diğer aylarda da birlik, berberlik ve kardeşlik ruhunun yaşatılması en büyük arzumuz. Her yıl, Hamamönü ve Hamamarkası'nda Ramazan ayı boyunca, geleneksel etkinliklerle Ankaralıları buluşturuyoruz. Ankara'da Ramazan etkinlikleri denilince akla gelen ilk adres olan Altındağ'da birlik, beraberlik ve kardeşlik duygularına da ev sahipliği yapıyoruz. Altındağ Belediyesi olarak, Ramazan bereketini ve geleneklerini yaşatabilmek için bu organizasyonlara büyük önem veriyoruz. Ramazan ayının hayırlara vesile olmasını diler, tüm vatandaşlarımızı bu tarihi mekana davet ederim" ifadelerini kullandı.

Hamamönü'nün ilk konuğu Dursun Ali Erzincanlı oldu

Hamamönü'nde düzenlenen Ramazan etkinliklerinin ilk konuğu ise Dursun Ali Erzincanlı oldu. Ünlü radyocu, şair, oyuncu ve yorumcu Erzincanlı, Hz. Muhammed'in (S.A.V.) şerefli hayatını konu alan şiirleri, kendine ait üslubu ile seslendirerek adeta Ankaralıları mest etti. Körpe Tutkular, Gecenin Şiiri, En Sevgili'ye, Sen Yoktun Efendim adlı şiir kitaplarında yer alan şiirlerini okuyan Erzincanlı, Ramazan Ayı'nda Hz. Muhammed'in hayatından kesitler de paylaştı.

Hamamönü'ne kurulan standlara yoğun ilgi var

Hamamönü ve Hamamarkası'nda faaliyet gösteren özel kuruluşlar sundukları iftar alternatifleri ile de ilgi çekmeye devam ediyor. Ankaralıların aileleri ile beraber huzur ve güven içinde iftar yapabilecekleri tarihi bölgede Altındağ Belediyesi'nin düzenlediği etkinliklerle beraber, yine Altındağ Belediyesi'nin ev sahipliğinde Hamamönü'ne kurulan stantlar da büyük ilgi çekiyor. 2009 yılından beri iftar sonrası Hamamönü'nün ara sokaklarında bulunan tarihi bölgede hoşça vakit geçiren ziyaretçiler, gıdadan el yapımı süs eşyalarına, oyuncaktan kitaba, dünyanın çeşitli ülkelerinden gelen el yapımı ürünlere kadar birçok alternatifle alışveriş yapma şansı da buluyor.

"Hamamönü'nde el emeği göz nuru eserlerimle yer almak istedim"

Kendi imal ettikleri hediyelik eşyaları Hamamönü'nde satan Gamze İnan, "Bu ürünlerin tasarımları bana ait. Buraya ilk defa katılıyorum. Hamamönü'nü gezdiğim zaman stantları gördüm ve burada yer almak istedim. Cam boyama, ahşap boyama, mutfak süs eşyaları dekoratif elekler, anahtarlıklar, tablo ve saatleri el emeği ile yapıyorum. Ahşap ve cam olan zeminlerin süslemelerinde kokulu taş kullanıyorum. Kalıplar ve modeller kendime ait." dedi.

Bir diğer el emekçisi Necla Tuncay ise, "7 senedir bebek patikleri örüp, satıyorum. Organik iplerden, hiçbir katkı maddesi kullanmadan özenerek örüyorum. 0 yaş grubundan 13 aylığa kadar bebek patikleri yapıyorum. Patikleri süs eşyası olarak da alıyorlar. Arabalarına takıyorlar. Ankaragücü, Gençlerbirliği, Galatasaray, Fenerbahçe, Beşiktaş gibi takımların renklerinden oluşan bebek patikleri çok satılıyor" diye konuştu.

Genç Girişimci Esra Eser, "Lazerle kesildikten sonra şekil verdiğimiz ürünler yapıyoruz. Helikopter, el yapımı saatler, oda süslerimiz var. Ahşap olan ürünlerimizi sadece biz üretiyoruz" diye ürünlerini tanıtırken, İran'ın Tebriz kentinden gelen Yakup Puri de, "6 yıldır Türkiye'de fuarlara katılıyorum. İran'dan gelen ürünlerimiz ile kilim motifleri ve el yapımı özel çantalar tasarlıyorum. İpekten geleneksel ürünlerimiz var. 45 Lira'dan 200 Lira'ya kadar fiyat aralığımız var ama herhangi bir mağazada benzer ürünlerimizi 700-800 Lira'ya satıyorlar" dedi.

Bici bici ve sukulent ziyaretçilerin gözdesi oldu

Gazi Üniversitesi Kimya Bölümü öğrencisi Ali Yılmaz, "Doğal ahşap kütükte sukulent (kaktüs bitkisi) satıyoruz. Kaktüsler radyasyon alan bitkilerdir. Genelde televizyon önlerine, bilgisayar yanlarına konuluyor. Ev kadınları tercih ediyorlar. Bizim ürünlerimiz doğal ahşap olduğu için gözde bir bitki. Bakımı çok kolay, diğer bitkiler gibi sürekli ilgilenmek gerekmiyor. Nemli ortam olduğu için banyoya koyan bile var. Kütüklerimiz meşe ağacından, vernikli ve el yapımıdır. Biz burayı bir tanıdığımızın aracılığı ile duyduk ve bizi kabul ettikleri için çok memnunuz" ifadelerini kullandı.

Ankara'da bir ilki gerçekleştiren girişimci Yusuf Aslan ise, "Bici Bici satışını Ankara'da tek ben yapıyorum. Osmanlı'dan günümüze kalan bir tatlı. Osmanlı muhallebisi olarak geçer. Yöre olarak Adana, Mersin ve Hatay'da çok revaçta. Osmanlı muhallebisi yani ballı muhallebi olarak adlandırılan bu tatlıda, muhallebinin üzerine pudra şekeri konuluyor ve kar yağdırılıyor. Karı ise buzu rendeleyerek elde ediyoruz. Üzerine Osmanlı şerbeti ilave edip meyve ile ikram ediyoruz. Çok soğuk olduğu için dişe değdirilmez. Bici Bici yediniz mi 35 derecede üşürsünüz. Serin serin oturursunuz. Ankara'da ilk defa ben satıyorum. Bir festivalde denedim, oldukça ilgi gördü. Hamamönü ziyaretçilerinin ilgisi de ilk günden beni memnun etti" diyerek duygularını dile getirdi.