Hayatı boyunca dik durdu

Hayatı boyunca dik durdu

Ülkücü Hareket kitabının yazarı Hakkı Öznur, MHP'nin kurucu lideri merhum Alparslan Türkeş'in geçmiste maruz kaldığı insanlık dışı işkencelere rağmen davasından ödün vermediğini anlattı.

Ülkücü Hareket kitabının yazarı Hakkı Öznur, Milliyetçi Hareket Partisi'nin kurucu lideri Alparslan Türkeş'in vefatının 23. yıl dönümü dolayısıyla gazetemize açıklamalarda bulundu.

ZULME RIZA GÖSTERMEDİ
Merhum lider Alparslan Türkeş'in geçmişte yaşadığı zorluklar ve verdiği mücadeleler hakkında Öznur şunları söyledi: "12 Eylül 1980 öncesiydi. Zor ve fırtınalı yıllardı. Ülke kızıl tehdit altında, vatan tehlikedeydi. Türkiye bölünmek ve parçalanmak isteniyordu. ABD yanlısı NATO’cu generaller ihtilal şartlarını olgunlaştırmaya çalışıyordu. NATO merkezli Gladyo, ülkemizi iç savaşa sürüklemek için Türkiye'nin dört bir yanında tertipler düzenliyordu. Buhranlı dönemlerden geçiyorduk.

alparslan-turkes.jpg

'Söz konusu vatansa gerisi teferruat' diyen Ülkücüler, Başbuğ Alparslan Türkeş'in önderliğinde, her türlü emperyalizme ve yerli iş birlikçilerine karşı mücadele veriyordu. Ülkücüler, 'Kanımız aksa da, zafer İslam'ın' şiarıyla küfre karşı tarihi ve destansı bir kavganın içindeydi. Ölüm kol geziyor, kızıl namlular kan kusuyordu. Vurulduk, kurşunlandık, evlerimiz, ocaklarımız bombalandı. Ve ardından Amerikancı 12 Eylül darbesi bir kabus gibi çöktü üzerimize. Yüz bin Ülkücü gözaltına alındı, on binlerce Ülkücü tutuklandı. İşkencelerden geçirildik, zindanlara atıldık, dar ağaçlarında asıldık. 2 bin 200 Ülkücü, vatan evladı, Allah, Kur'an ve Türklük yolunda Nizam-ı Alem ülküsü için şehit düştü. Binlerce şehit verdik.

Amerika'nın 'bizim çocuklar' dediği Beşli Konseyin tutuklattığı bir numaralı isim Milliyetçi Hareket’in lideri Alparslan Türkeş’ti. 4 yıl 6 ay 25 gün tutuklu kaldı. Mahkemelerde ve mahpushanede bile dik durdu, eğilmedi. Zulme rıza göstermedi"

"BAŞBUĞ TÜRKEŞ" SLOGANLARIYLA ANKARA'YI TİTRETİRDİK
"Kendimi bildim bileli Ülkücüyüm ve Türk milliyetçisiyim. Ülkücüyüm diyorsak, ülkücü kimlik sahibiysek, ülkücü hareket milletimize mâl olmuşsa, bunu hareketin kurucusu Başbuğumuz Alparslan Türkeş’e borçluyuz. Duvarlara yazdığım ilk yazı 'Başbuğ Türkeş' olmuştu. Meydanlarda attığım ilk slogan da 'Başbuğ Türkeş' idi. 15 Nisan 1978 Tandoğan’da yapılan tarihi mitingde beş yüz bin ülkücü 'Başbuğ Türkeş' diyerek Ankara’yı titretirken, o sloganları atanlardan biri de bendim. Başbuğ Türkeş kortejin başındaydı.

'Ölümden ve İşkenceden Yılmayız' pankartını taşıyordu. Ardından yüzlerce şehit ülkücünün resimlerini taşıyan yüz binler akıyordu. Rabbim nasip etti, genç yaşta Başbuğ ile tanışma ve siyaset yapma imkanı buldum. Daha dün gibi anılarım gözümün önünde. Başbuğum, 1985 Nisan’ında cezaevinden tahliye olmuş, 'Kürşat’ın kırk yiğidi' gibi kırk ülkücü evinde ziyaret etmiştik. 12 Eylül’ün o karanlık yıllarında diktatör Kenan Evren’in ikamet ettiği Çankaya Köşkü'nün önünden, Oran sokaklarından 'Başbuğ Türkeş' sloganları atarak, 'Çankaya yokuşunda balam, Asya'nın Bozkurtları marşını söyleyerek geçmiştik"

ANKARA'NIN YOKSUL SEMTLERİNİ ZİYARET EDERDİ
"Ülkücü hareketin kurucu lideri Başbuğum Alparslan Türkeş ile Anadoluyu karış karış gezdiğimiz ve Başbuğun liderliğinde Ülküdaşlarıma ve milletimize hitap ettiğim günler aklımdan hiç çıkmıyor.
Başbuğ Alparslan Türkeş ile Ankara’nın yoksul gecekondu semtlerinden olan Altındağ, Mamak gibi muhitlerde ev toplantıları, kahve toplantıları, mahalle ziyaretleri olmuştu. İşte o günlerden arta kalan bir fotoğraf karesi; otuz üç sene önce Ramazan ayında yine Ankara’nın Altındağ semtinin yoksul gecekondularında kıymetli Başbuğumuz Alparslan Türkeş ve dava arkadaşlarımızla birlikte bir terâvih namazı öncesi, şanlı bir mazi, davasına adanmış bir nesil…"

RAHMETLE VE MİNNETLE YAD EDİYORUM
"Buhranlı ve zor dönemlerde Türk milletine istikamet veren, yol gösteren iki büyük lideri, rahmetli Başbuğumuz Alparslan Türkeş’i vefatının 23. yıl dönümünde Şehit liderimiz Muhsin Yazıcıoğlu’nu da şehadetinin 11. yıl dönümünde rahmet, minnet ve dualar ile yad ediyorum.

Her iki büyük liderimizin de hepimizin üzerinde emeği ve hakkı vardır.
Kendileriyle çok yakın bir hukukum olmuştur. Onlardan çok şeyler öğrendim. Onlardan çok istifade ettim.
Cenab-ı Rabb’ül Alemin mekanlarını cennet, makamlarını âli eylesin inşallah."

Yusuf Sağlam/İLKSAYFA

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.