Hem tedavi hem meslek

Hem tedavi hem meslek

Her türlü bağımlılıkla mücadele kapsamında kurulacak olan ‘Özgür Köy’de bağımlıların yalnızca tedavi edilmesinin yanı sıra, meslek eğitimi de verilecek.

Gölbaşı Çevre Eğitim ve Kültür Derneği (ÇEKÜD) ve Sevgi Vakfı öncülüğünde yürütülen Özgür Köy Modeli, bağımlıların tedavi sonrası rehabilitasyonunu sağlamak, onları hayata yeniden kazandırmak ve toplumda edilgen değil; etken birey olarak yaşamalarını amaçlan bir sosyal sorumluluk projesi… Bu nedenle de Özgür Köy'ün sloganı, 'Bağımlı olma bağlı ol; hayata, sağlığa, mutluluğa' şeklinde belirlenmiş… Model projenin yöneticileri Dr. Mehmet Altuğ ve Dr. Gülün Erkmen Yıldırım, Özgür Köy'ün Türkiye'de bağımlıların tedavi sonrası rehabilitasyonunda yaşanan önemli bir eksiği kapatacağını belirterek, proje ile bağımlıları hayata bağlayacağını ifade etti. 
ÇEKÜD Gölbaşı Şubesi ve Sevgi Vakfı öncülüğünden yürütülen Özgür Köy Modeli'ni, Lokman Hekim Üniversitesi'nin yanı sıra İçişleri Bakanlığı ve Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından destekleniyor. Özgür Köy Modeli'ni, Lokman Hekim Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı ve Lokman Hekim Hastaneleri Yönetim Kurulu Başkan Vekili Dr. Mehmet Altuğ ve projenin koordinatörlerinden Dr. Gülin Erkmen Yıldırım ile konuştuk.

ÖZGÜR KÖY BİR TEDAVİ MERKEZİ DEĞİL

Özgür Köy projesi neyi hedefliyor? Yalnız, madde bağımlılarının hayata tutunmasını mı? Yoksa çok daha fazlasını mı?

Dr. Mehmet Altuğ: Yalnız, madde bağımlılığına karşı değil; genel olarak bütün bağımlılıklara karşı bir proje, Özgür Köy modeli. Özgür Köy, her şeyden önce bir tedavi merkezi değil; bir rehabilitasyon ve adaptasyon merkezi. Ülke olarak bu konuda ciddi eksiklerimiz var. Hem bağımlılığın önlenmesinde hem de tedavi sonrasında bağımlılığın kalıcılığını -yeniden tekrar etme riskini önlemek- açısından eksiklerimiz var. Türkiye'de bağımlıların rehabilitasyonu ve topluma adaptasyonu konusunda genel bir sorun var yani. Arınma sürecinin ardından tekrardan bağımlılığa dönme ihtimaline karşı alınması gereken bir çözüm arayışı var. Özgür Köy projesi bu açıdan önemli bir eksiği de tamamlamayı öngörüyor.
Dr. Gülin Erkmen Yıldırım: Özgür Köy projesi, ülkemizde bağımlılık konusunda önleyici faaliyetleri ve yürütülen tedavi süreçlerini tamamlayıcı nitelikte olup bir bütünlük sağlayacaktır. Her şeyden önemlisi sağlığın sürdürülebilir olmasını sağlayacak projelerin temelini atacaktır Özgür Köy. Çünkü; bağımlık tek değil ve bağımlılık türleri de çeşitleniyor. Alkolü, sigarası, bilgisayarı, interneti var. Yaşa göre çeşitleniyor. Burada yapmak istediğimiz bağımlılıktan kurtuluşmuş olmasına rağmen; toplum adapte edilemeyen gençlerin, bir şekilde gizli kalmış ortaya çıkartılamamış yeteneklerini gün yüzüne çıkartarak, onları hayata adapte etmek. Yapmak istediğimiz onlara bir iş verip bağışlamak değil; onların edilgen olmadan kendi yetenekleri doğrultusunda hayata kazandırmak. Bunun içinde bu yeteneklerini ortaya çıkartacak, atölyeler olacak. Ayrıca, farklı yönlerini geliştirecekleri, onların yeteneklerini keşfedecek çalışmalar yürütülecek. Özgür Köy, insanın insan olma mana ve hakikatine uygun bir yaşam alanı sunacak.

TEDAVİ EDİLEN BAĞIMLILARI HAYATA BAĞLAYACAK

Bağımlıların rehabilitasyonu ve toplumsal uyumu dediniz. Bunu bir az daha açabilir misiniz?

Dr. Mehmet Altuğ: Aslında toplumda gün yüzüne çıkmamış böyle ciddi bir sorun var, çözülmesi gereken bir sorun üstelik. Bir yandan bağımlı hastaların sayısı artıyor; diğer yandan bahsettiğimiz gibi tedavi olup yeniden bağımlı olan kişilerin sayısı da artıyor. Biz de uzun zamandır bir ekip olarak bu soruna çözüm üretmek için çalışıyoruz. Bağımlı olan insanlar, tedavi edildikten sonra bu bağımlılıklarından nasıl kurtulurlar. Onlar özgürlüğüne nasıl kavuşurlar. Bu sorular doğrultunda ortaya çıkan bir proje Özgür Köy.
Ben bağımlıklar konusunda bu projeye başlamadan önce, sağlık konusunda yürüttüğümüz çalışmalar ile kıyısından köşesinden içindeydik. Buradan gelen bir bilgi birikimimizde vardı. Özgür Köy Çalıştayı'nda farklı alanlardan farklı disiplinlerden gelen isimler bir araya gelerek bu konudaki farklı görüşleri bir araya getirmeye çalıştık. Buradan çıkan sonuç, Özgür Köy'de rehabilite edilen bağımlıların sosyal hayata uyumu ve gündelik yaşama adapte edilmesi yönünde nasıl bir yöntemin tercih edileceğini konuşmuştuk. Onları her yönü ile hayata uyumlu bireyler haline getirip; daha sonrasında ise bağımlılığın yeniden ortaya çıkmaması için uzun bir takip sürecine alacağız. Bu, projenin en önemli tarafı bizce. Çünkü tedavi edilen, detokstan geçirilerek arındırılan bağımlılar rehabilite edilse dahi yeniden bağımlılığın pençesine düşüyor. O yüzden uzun süreli bir izleme sürecinin gerekli olduğunu düşünüyoruz.

'ADININ DİKKAT ÇEKİCİ OLMASINI İSTEDİK'

Özgür Köy adı bir hayli güzel… Neden Özgür Köy dediniz? 

Dr. Mehmet Altuğ: Adına özellikle Özgür Köy dedik, bağımlılık rahatsız edici bir ifade. Gülin hanımın bulduğu slogan ile 'Bağımlı olma bağlı ol; hayata, sağlığa, mutluluğa'. Bence çok dikkat çeken bir slogan oldu. Özgür Köy dememiz bir nedeni de dikkat çekici olmasıydı. Yoksa, adına rehabilitasyon merkezi de diye bilirdik.

'YERLİ VE MİLLİ PROJE OLACAK'

Özgür Köy Türkiye'de bir ilk olacak. Ancak, dünyada çeşitli örnekleri var. Özgür Köyü diğer modellerden ayıran özelliği nedir?

Dr. Gülin Erkmen Yıldırım: Mesela Avrupa ve Amerika örneklerine baktığınız zaman, bu tarz projeleri daha çok kiliseler yapıyor. Orada kiliseler devletten destek görmediği için bir para kapısı olarak görüyorlar. Fakat, Özgür Köyde, bağımlılık sonrası rehabilitasyondaki bütün parametreler ayrı ayrı yerlerde değil; tek bir yerde değerlendirilecek. Bilim evrensel bir şey. Biz bu bağlamda diğer ülke örneklerini de inceliyoruz. Ancak, Özgür Köyü dünyadaki örneklerinden ayıran özelliği bir Türkiye Modeli olmasıdır. Anadolu insanının özelliklerine uygun onların manevi özelliklerini de erdemlilik ilkesi bağlamında dolduracak bir yer. İnsanları bağımlılığa iyen duygu, insanın özünde var olan doyum hazzıyla alakalıdır. Diyelim ki bağımlılıktan kurtuldu. Ama kendi evine döndüğünde haz alacağı bir şey yok yeniden bağımlılığa dönüyor. Ancak, Özgür Köy'de kendi yeteneğini keşfederek, ona destek sunacak. Aynı zamanda eğitimini de hiç sekteye uğratmadan sürdürebileceği, gerçekten özgür olabileceği bir alan. 

'İLK 3 AY ÇOK RİSKLİ'

Özgür Köy projesinin 3 ayı yatılı, 1 yılı da ayakta uygulanacak bir tedavi seçmişsiniz. Bu süreyi belirlemenizdeki temel etken nedir?

Dr. Gülin Erkmen Yıldırım: Bu alana uyum sağlanabilmesi için 3 ayı yatılı, 1 yılı ayakta tedavi edilmek üzere öngörüldü. Çalştayda, yalnız tıp alanında değil; aynı zamanda sosyoloji, psikoloji, iletişim ve emniyet alanlarından uzmanlar vardı. Özgür Köy'e gelenlerin zaten AMATEM'de tedavi edildikleri için bağımlı olmadıklarını düşünerek, 3 ay orada yatılı olarak rehabilite edilmelerinin uygun olacağı kararlaştırıldı. Çünkü, tedaviden sonraki ilk üç ay yeniden bağımlılığa dönüş için riskli bir dönem. O riski kaldırarak, geri dönüşü sağlamak için sosyal hayata uyumunu sağlamak için gerekli bir süre. Zaten, uzun süreli planlandı. Hastalığın seyrine göre; üç yıl, beş yıl, on yıl. Özgür Köy, hastaların evi olacak, istedikleri zaman buyursun gelsinler. Orada dediğimiz gibi bir meslek edinecek. Hem şahsiyetini edindiği mesleği ile doyuracak hem de belki farklı ufuklara açılacak.

'Özerk bir model Tercih ettik'

Son olarak, Özgür Köy projesinin özerk bir model olacağını, vakıfların koordinasyonunda, gerektiğinden akademiden ve devletten de destek alarak çalışacağını ifade etmiştiniz. Niçin özerk bir modeli tercih ettiniz? 
Dr. Mehmet Altuğ: Tabi ki, dünyadaki farklı modellere baktığınızda her ülkede kendi değerlerine uygun projeler ortaya koymaktalar. Doğal olarak biz de kendi ülkemize uygun bir proje düşündük. Şimdi, bu işi sivil toplum kuruluşlarına, derneklere ve vakıflara neden veriyoruz. Çünkü bu iş devletin yapabileceği bir iş değil. Dünya modellerine baktığımız zamanda bu böyle. Biz sivil toplumun, yine toplumun birçok kesiminin bir şekilde içinde olduğu, maneviyatın ön planda olduğu bir proje hedefliyoruz.
Dr. Gülin Erkmen Yıldırım: Bütün bu çalışmalar aynı zamanda standardize edilerek, mutlaka akademik değerlendirmeler esas alınarak yapılacak. Üniversitenin akademinin mutlaka içinde yer alacağı bir yapılanma olacak.
Dr. Mehmet Altuğ: Bu alan her kesimin yalnız Lokman Hekim Üniversitesi'nin değil; İçişleri Bakanlığının da, Diyanetin de, kamunun ilgi birimlerinde işin içinde olacağı kalıcı ve sürdürülebilir bir çalışma olacak Özgür Köy.

Uğur DUYAN/HABERVAKTİM


 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.