İçişleri Bakanı Soylu: Allah'a şükür yanlış üniforma giymiş kimse görmedim

İçişleri Bakanı Soylu: Allah'a şükür yanlış üniforma giymiş kimse görmedim

İçişleri Bakanı Soylu, "İçişleri Bakanlığım süresince katıldığım onlarca mezuniyet töreninin hiçbirinde Allah'a şükür yanlış üniforma giymiş bir kardeşimi görmedim."

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Jandarma ve Sahil Güvenlik Akademisi Stadyumu'nda düzenlenen jandarma ve sahil güvenlik sınıfı sözleşmeli/muvazzaf subay öğrencilerinin diploma törenine katıldı.

Bu mesleğin, tehditlerin savuşturulmasıyla ilgili olduğunu belirten Soylu, bu mesleğin, tek tek gün sayıp, omuzlarındaki yıldızların veya şeritlerin, göğüsteki brövelerin artmasını bekleyerek tatmin olunacak bir meslek olmadığını söyledi.

"Bir sevincim, bir mutluluğum var ki onu da burada paylaşmak isterim. İçişleri Bakanlığım süresince katıldığım onlarca mezuniyet töreninin hiçbirinde, Allah'a şükür yanlış üniforma giymiş bir kardeşimi görmedim." diyen Soylu, "Helal süt emmiş çocuklar gördüm. Gözleri çakmak çakmak, yüreği vatan sevgisiyle dolu aslanlar gördüm. Çok şükür ki bugün bu alanda da sizleri öyle gördüm." diye konuştu.

Süleyman Soylu, tehdidin çok olduğunu ama her geçen gün güçlendiklerini vurgulayarak, şunları kaydetti:

"Terörün, uyuşturucunun, asayiş hizmetlerinde suçlunun her türlüsüyle topyekun mücadele ediyoruz. Bugün teğmen rütbesiyle mezun olacak 636 kardeşimizin arasında havacılık grubunda eğitim almış arkadaşlarımız var. İnşallah bunların sayılarını daha da artıracağız. Çünkü insanlı ve insansız hava gücümüze ciddi yatırımlar yapıyoruz. Bu yıl jandarmamıza 3 atak helikopteri aldık. 6 taktik İHA'mız vardı, bu sayıyı 20'ye çıkarttık. Aynı şekilde Sahil Güvenlik Komutanlığımıza da hava aracı alımlarımız oldu ve bu yatırımlardan çok olumlu neticeler alıyoruz. Personel kapasitemizi de önemli ölçüde artırdık."

"Çocuklarınızın üzerinden ellerinizi asla çekmeyin"

Yeni mezun subayların ailelerine teşekkür eden Soylu, şöyle devam etti:

"Allah sizlerden razı olsun. Bu güzel evlatları yetiştirdiniz, getirdiniz devlet hizmetine teslim ettiniz. Artık birlikte koskocaman bir ailenin üyeleriyiz. Aileler, çocuklarınızın üzerinden ellerinizi asla çekmeyin. Unutmayın, onların en büyük komutanı, en rütbeli komutanı sizlersiniz. Bir yanlışlarını gördüğünüzde ilk önce uyaracak, düstur verecek olan yine sizlersiniz. Hepinize tekrar teşekkür ediyor ve sizleri de tebrik ediyorum."

Yeni mezunlara da seslenen Soylu, şunları söyledi:

"Aranızda muvazzaf olanlar da var ama nihayetinde onlar da mesleğin farklı bir basamağına çıkmış oluyorlar. Konuşmamın başından beri size sorumluluklarınızı anlatmaya çalıştım ama bir de kendi iç dünyanızla mesleğinizin çatıştığı alanlar vardır. Genç arkadaşlarım, bu mesleği kanunla ve vicdanla yapmak zorundasınız. İkisinden biri eksik olursa topal kalırsınız. Başarısız olursunuz. Eliniz, kanun dışı hiçbir işe gitmesin. Karşılığı ne olursa olsun gitmesin. Vicdanınızı da asla kaybetmeyin. Elinizde silah olacak, emir ve komuta gücü olacak. Eğer vicdanınızı kaybederseniz, merhametinizi kaybederseniz, zalimlerden olursunuz."

Soylu, bugün Adıyaman'da şehit olan askerlere de rahmet diledi.

"Yemin ettik ant içtik diz çökmeyeceğiz"

Son üç gündür katıldığı programlarda, göç, terör, uyuşturucu, bunların uluslararası boyutları, maruz kaldıkları çifte standart, dünyada 21. yüzyılın yüzlerine tokat gibi çarptığı vahşi bir medeniyet anlayışı meselelerinden bahsettiklerini söyledi.

Beytepe Şehit Korgeneral İsmail Selen Kışlası'na girerken, gördüğü bir ibarenin kendisine bütün bu meselelerinin özetini, çok farklı bir yönünü, farklı bir şekilde anlattığını belirten Soylu, "Kışlamızın ismi, Şehit Korgeneral İsmail Selen. Dikkat edin, şehit korgeneral. Bu ülkenin birliğine, beraberliğine kasteden, taşeron terörist organizasyonların eliyle şehit edilmişti. Selefi olan Korgeneral Hulusi Sayın da aynı şekilde şehit edilmişti. Eşref Bitlisler, Aydoğan Aydın Paşa ve diğerleri." diye konuştu.

Hepsinin isminin başında bir şehit payesi ve bir general rütbesi olduğunu dile getiren Soylu, şunları kaydetti:

"Tuğ, tüm, kor, or, albay, yarbay, binbaşı, yüzbaşı, teğmen, hepsinden var bizde. Çanakkale'de böyleydi, Kurtuluş Savaşı'nda da böyleydi, bugün de böyle. Bilesiniz ki bu memlekete had bildirmeye çalışanlara karşı 80 milyon aynı inançla, kararlılıkla Allah'a şükür böyledir. Tarzları, görüşleri, düşünceleri farklı olabilir ama nihayetinde vatan, bayrak ve millet için çalışılacak ve şehadet söz konusu olduğunda rütbeye bakılmadan, o şerbet içilecek. Er veya korgeneral, çavuş veya orgeneral. Hiç fark etmeyecek. Mesele, bu üniforma içinde rezil olmamaktır. 15 Temmuz'da olduğu gibi bir gece ansızın, aklı karışmışların talimatına uyup da bu millete silah çekerek rüsva olmamaktır. Vatandaşın üstüne tank sürüp, bomba atarak kepaze olmamaktır. Mesele, bu millete değil, bu millet için silah çekmektir. Bu millet için göğsünü bu üniforma içinde siper edebilmektir. 11 aylık bebekle annesini katleden hainlerin üzerine gidebilmek. Bugün Adıyaman'da şehit olan, 3'ü kazaen, biri el yapımı patlayıcıyla şehit oldu. O teröristin üzerine gidebilmek, Kato'da, Gabar'da ay yıldızlı bayrağın dibinde yatabilmektir. İşte bu kapılara bu isimler böyle yazılır. Bu milletin gönlüne isimler böyle yazılır. Bu memleketin üzerine, milletimize büyük oyunlar oynamaya çalıştılar. Ne olursa olsun, bilmenizi istiyorum. Bu oyunları bitirmek için bir taraftan demokrasiyle bir taraftan hukuk devletiyle bir taraftan da yetişen şu evlatlarla yemin ettik, ant içtik, diz çökmeyeceğiz. Bu coğrafyaya uzanan tüm hain ellere gereğini yerine getireceğiz."

"Paramızla satmadıkları silahları teröristlere hibe ediyorlar"

Bakan Soylu, 3 gündür bir dünya düzenini ve bir mücadeleyi anlattığını ifade etti. Bugünkü dünya düzenini idare etmeye çalışanların kimseye acıması olmadığına dikkati çeken Soylu, şöyle devam etti:

"Dünya kamuoyu diye bir şeyden kimse medet ummasın. Vardır ama yoktur. Uluslararası normlar, adalet divanları, barış güçleri. Vardır ama yoktur. Varsa bile herkese yoktur. Adamlar bize paramızla satmadıkları silahları, PKK'lı, YPG'li teröriste hibe ediyorlar. Normal vatandaşa vermedikleri oturum hakkını, vatandaşlık hakkını, kırmızı bültenle aranan teröristlere veriyorlar. Caddelerinde açlıktan ölseniz bir lokma ekmek vermezler, PKK'nın dağ kadrosuna dernekler üzerinden milyon dolarlar gönderiyorlar. İlim tahsil ettiriyorlar, laboratuvarları yapıyorlar, o laboratuvarlarda kanser ilacı yapmak yerine uyuşturucuların en ölümcüllerini yapıp, edip dünyaya satıyorlar."

"ABD güya barış, demokrasi ve zenginlik getiriyordu"

Soylu, ABD 2002'de Afganistan'a müdahale ederken 17 bin hektar afyon ekilen tarla olduğunu, bugün ise 328 bin hektarda afyon ekimi yapıldığını anlattı.

ABD'nin güya barış, demokrasi ve zenginlik getirdiğini aktaran Soylu, şunları söyledi:

"Ülkeleri fakirleştiriyorlar, kaynaklarını yağmalıyorlar, uyuşturucu gönderip uyuşturuyorlar, eğitmen gönderip terörist yetiştiriyorlar, kendileri için savaştırıyorlar. Terörle, iç savaşla insanları göçe zorluyorlar, sonra sahillerine yanaşan göçmen botlarını kurşunlayıp denizin dibine yolluyorlar. Ruh hastası bir dünya düzenini, sırf para ve güç elde etmek uğruna, bir zihniyetle beraber kan ve gözyaşıyla imar etmeye çalışıyorlar. Kusura bakmayın, biraz sert bir fotoğraf oldu ama buradaki genç subay kardeşlerime nasıl bir sorumluluk yüklendiklerini açık ve basit olarak ancak bu şekilde anlatabilirdim."

Bakan Soylu, subayların, bütün bu tablonun tam ortasında duran, insanlık için ve kendi bekası için bir şeyler yapmaya, vicdanının sesine kulak vermeye çalışan bir milletin, tam da bu meselelerin göbeğindeki kolluk gücünde görev almak üzere olduğunu belirtti.

Konuşmaların ardından dereceye giren teğmenlere protokol üyelerince diplomaları verildi.

Törene, İçişleri Bakan Yardımcıları Muhterem İnce, Mehmet Ersoy, Tayyip Sabri Erdil, Jandarma Genel Komutanı Arif Çetin, Emniyet Genel Müdürü Celal Uzunkaya, Sahil Güvenlik Komutanı Tuğamiral Ahmet Kendir, Jandarma ve Sahil Güvenlik Akademisi Başkanı Tümgeneral Hüseyin Kurtoğlu ile teğmenlerin aileleri katıldı.

Kaynak:Haber Kaynağı

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.