Göknur Çekinmez

Göknur Çekinmez

İnternet Koptu Hayat Durdu

İnternet Koptu Hayat Durdu

Geçtiğimiz günlerde sosyal medyanın aktifliğinin durması bizi hayattan kopardı. Birkaç saatlik kesinti bizlere sosyal medya bağımlılığımızın ileri seviyeye ulaştığını gösterdi. Sosyal medya kesintisi telefonun işlevini tamamen yitirdi. Sosyal medyasız bir telefon boş bir makineden ibaret oldu.

İnsanlık olarak internet bağımlılığımız aldı başını gitti. Önüne geçilemez hal aldı. Küçüğünden büyüğüne, yedisinden yermişine her kesime hitap eden sosyal medya insanlığı avuçlarının içine almış bulunmakta. Elimizden telefon düşmez oldu. İnternet kesintisi de insanlara mecbur aile ortamında sohbet etmeyi kıldı. Evin içinde yaşayan bireylerle karşılıklı iki sohbet etmenin önemini vurgulasa da internetin gelmesiyle bu önem eski değersizliğine büründü. Aileler çocuklarının yalnız kalma, sohbetsizlik, iletişim yetersizliği gibi pek çok konuda sosyal medyayı sorumlu tutmakta. Bu konuda yüzde yüz haklı olduklarını da ebeveynler bilmekte. Ama gençlik o kadar sosyal medya bağımlısı oldu ki ellerinden telefonu almaya kalksan evleri terk eder, aileye düşman olur ve vahşi bir karaktere bürünürler. Bunları da göze alamayan anne-baba bağımlılıklarına göz yummakta.

Uzmanlar her gün sosyal medya bağımlılığının zararlarından bahsetse de bunu dinleyen sadece ebeveynlerle kalmakta. Anne-babanın kaygısı da bu neslin iletişimsizlikten doğan karakter bozukluğu. Sosyal medya aracılığıyla tanışılan yanlış arkadaşlıklar ve bunun doğrultusunda yol alınan yanlış hayatlar. Hayatına mal olan arkadaşlıklar dahi olmakta. Neler duyuyor ve görüyoruz. Bu konudaki kaygılar kadar doğal bir şey olamaz. Ne zaman sosyal medya hayatımıza girdi işte o zaman yanlış arkadaşlıklar, çirkin ilişkiler, ayrılıklar, ihanetler, şiddet ve ölümler hız kazandı. İşlenen cinayetlerin altında büyük olasılıkla sosyal medya dostluğu yatmakta.

İyilikleri suistimal edilen gençlerin kötü yollarda hayatlarını kaybetmeleri kabul edilir değil. Ama bunların önüne geçmek kolay değil. İlkokul çocuklarının evden kaçması, liseli gençlerin evlenmesi ve kötü yollara maruz kalması derken hepsi sosyal medya ile can buldu. Çözüm olarak kısıtlama önerilse de bunu nasıl yapmak da öneri kadar zor. Çünkü gençlik eski nesil kadar uysal değil. En ufak aile ile yapılan kavganın sonucu evden kaçmakta bulunuyor. Sonra üzülme yine ailelere düşüyor. İki taraflı da çözümü kolay olmayan durumlar gelecek nesilde hangi aşamada olur bilinmez. Ama azalacağı yere artacağı konusunda hem fikir olduğumuz kesim oldukça fazla. Görülen o ki bu zaman fazla uzak değil.

Neslimizin güvenliği ve sağlığı için çocukların sosyal medyadan tamamen uzaklaşması mümkün olmasa da en aza indirmek mümkün olabilir. İnternet bağımlılığının zararları her an hatırlatılmalı. Aile içi sohbetler artırılmalı ve karşılıklı sözlü iletişimin önemi vurgulanmalı. Ya da telefona sahip olma yaşı elden geldikçe ileri yaşlara aktarılmalı. Onun çocuğunun var benimkinin neden olmasın düşüncesinden kopmalıyız. Başkasının yaptığı yanlış davranış bize cazip gelmemeli. Bunun zararlarını evlatlarımıza da aşılamalıyız. Belki zamanla bunların önüne geçilebilir. Bol sohbetli günlerimizin çok olması temennisiyle...

Önceki ve Sonraki Yazılar
SON YAZILAR