Uğur duyan

Uğur duyan

İran'da neler oluyor?

İran'da neler oluyor?

Obama zamanında İran ile ilişkilerini düzeltmeye başlayan ABD, Trump'la birlikte yine aynı noktaya geldi. Meşhur soru yine gündemde: ABD İran'ı vuracak mı? 
İran, bir süredir ciddi iç karışıklıklarla boğuşuyor. ABD, İran'da destek verecek rejim karşıtı grup arayışında yalnız bu grupların İran'daki iç karışıklığı artırması ve rejimi yıkması pek mümkün görünmüyor. İran'ın bu sürecin sonundan nasıl çıkacağını şimdiden kestirmek oldukça güç… Kasım ayı içerisinde ABD İran'a yönelik çok ciddi yaptırım kararları açıklayacak. ABD'de bazı çevrelere, bu kararları bir de içeri de kendisini destekleyen gruplarla pekiştirirse İran'da istediklerini elde edebileceklerini düşünüyor.  Bu işin içinden çıkabilecekleri düşüncesini taşıyan bir grup, ABD'nin İran'ı petrol piyasasından tecrit etmeye yönelik bir yaptırım siyasetinin içeride destek alınmadan gerçekleşmeyeceğini düşünüyor.

Öte yandan son 1 yılda ABD Doları karşısında yüzde 44 oranında değer kaybeden İran Riyali ile birlikte İran'daki rejim karşıtı gruplarda sokağa dökülmeye başladı. Bunun üzerine ABD'nin İran'da kendisini destekleyecek olan gruplara temasa geçmeye çalışıyor olabilir.
Yalnız, İran'daki olayların tamamını ABD'nin başlattığını söylemekte çok çok doğru olmaz. ABD için asıl önemli soru şu: "İran'daki toplumsal hareketlilik bundan 39 yıl önce bir devrim gerçekleştirdi. Bu hareketliliği oluşturacak kadar bir toplumsal pratiğe sahip olan İran'da mevcut rejim değiştirebilecek raddeye erişebilir mi?" 
Bu sorunun yanıtı en azın şimdilik 'hayır'

Zira, İran'da İslam Devriminden sonra Humeyni önce kendisi ile ittifak eden bütün muhalif grupları sindirdi. Ardından adı her ne kadar Cumhuriyet'te olsa iktidarın dini grupların eline devrederek, seçilenlere yönetime rejimin çizdiği sınırlar içinde dâhil olma hakkı tanıdı. Bütün bunların yanı sıra bir de on yıllar içinde İran'da en azından mollalar kadar güçlenen Devrim Muhafızlarının da etkili bir unsur olduğunu unutmayalım. Rejim karşıtı gruplara karşı acımasızlığı ile tanınan Devrim Muhafızları karşısında etkili olabilecek bir iç grubun varlığına ise pek çok araştırmacı kuşkuyla bakıyor. 
*        *        *
1979'daki İran İslam Devrimi, Ekim Devrim'inden sonra, Batı Bloku en çok sarsıntıya uğratan ikinci devrim oldu.  1917'de Avrupa, Rusya'nın savaştan çekilmesi ile siyasi kaderini, 1870'lerden itibaren ekonomik olarak yavaş yavaş bağımlılığa altına girdiği ABD'ye teslim ederken; 1979'da İran, ABD'nin Yeşil Kuşak Projesini ve CENTO planlarını alt üst etti. 

1917'den sonra Batı Avrupa, ABD'nin hegemonyası altında yeni bir bloka dönüşerek, II. Dünya Savaşı'nda Sovyetler Birliği karşısında oluşturduğu cephenin bir uzantısı olarak kurulan CENTO, hem Sovyet yayılmacılığını hem de Doğu Bloku ülkelerine karşı oluşturulan NATO yapılanmasını Ortadoğu'ya taşıma amacını taşıyordu. 1979'da İran'da başlayan olay en nihayetinde bir devrime dönüşecek ve Şah devrilecekti.

Şahın devrilmesinden sonra, ABD'de 12 Eylül'ün paşalarını kullanarak Türkiye'yi önce güvenli bir kıyıya çekti. Hemen ertesinde de Yunanistan'ın NATO'nun askeri kanadına katılmasına karşı çıkan Türkiye'yi bu kararı ikna ederek, parçalanan CENTO'dan sonra, birde NATO'nun Balkanlar ayağında yaşanabilecek olan sorunların önüne geçti. 1978'de Afganistan'da başta Afgan Arapları olarak bilinen ve Taliban ve El-Kaide'ye everilecek olan grupları harekete geçirdi. Ama İran'ın kaybını aslı telafi edemedi. Hızlı adımlarda bölgede stratejisini yeniden kuran ABD'nin karşısında artık eski ve güvenilir bir dostu yoktu. Kendisini şeytan olarak tanımlayan İran yönetimi ile uzlaşması imkânsızdı. 
*        *        *
Buraya kadar anlattıklarım aslında herkesin bildiği şeylerdi. Aslında İran'da dengeleri değiştirecek olan kasım ayında yaşanacaklar. ABD Başkanı Donald Trump'ın Mayıs ayında İran nükleer anlaşmasından çekilme kararının ardından gelen yaptırımlar İran ekonomisini olumsuz yönde etkiledi. İran'da halk sokaklara döküldü, Riyal'in aşırı değer kaybı nedeniyle protesto gösterileri düzenlendi. İran'ı bekleyen yeni yaptırım dalgası çok taraflı hale gelirse, rejim üzerindeki etkisini gösterecek. İran'ın kırılgan bir ekonomiye sahip olduğunu düşünürsek rejimin hedefi, yaptırımların çok taraflı hale gelmesini engellemek olacaktır.
 

Önceki ve Sonraki Yazılar
SON YAZILAR