Alperen Aydın

Alperen Aydın

Kılıçkıran’dan Fırat’a!

Kılıçkıran’dan Fırat’a!

Bir ülkü; bir sevda, bir dava… Sayısını bilemediğimiz kadar şehit, acı, gözyaşı. Tabutunu omuzlayıp, bayraklara sardıklarımız son değildi olmayacak da…

Bu diyarlar her ne kadar tarih boyu yiğit dolu olsa da hainler de hep var oldu. Gözyaşlarımız kahpelerin haince şehit ettiği Yusuf yüzlülerin topraklarını suladı. İşte yakın dönemimizde vatanımızı Komunist Kızıl Rusya’ya çevirmek isteyen hainlere karşı adeta Kuvay-ı Milliyeye dönüşen bir hareket: Ülkücüler

Hatırla! Ankara’da bir Ramazan akşamı, sene 1968… Kantine iftarını yapmaya gelen bir aslan parçası: Ruhi Kılıçkıran! Geldiğinde karşılaştığı tablo Ebu Cehil’in İslâm’a savurduğu küfürlerden belki de farksız değil. Susmadı Ruhi! Dayanamadı! Vurdu kızıllar acımadan, belki de orucunu kurşun ile açıp şehit oldu. Suçu neydi: Din-i Mübin-i İslâm’a sahip çıkmak, Ülkücü olmak!

Hatırla! 8 Haziran 1970, din düşmanı komünistler tarafından kanlar içinde bırakılan bir yiğit! Yusuf İmamoğlu! Oracıkta şehadet şerbetini içivermişti hani. Hatırla! Cebinden tamı tamına 35 kuruş çıkmıştı. Otopsi raporunda da günlerdir bir şey yemediği öğrenilmişti. Suçu neydi? ‘’ÜLKÜCÜ OLMAK’’

Hatırla! Mustafa Pehlivanoğlu’nu, daha çocuk yaşta Velican Oduncu’yu, La ilahe İllallah diye diye idam sehpasına yürüyüp şehit edildikten sonra ipte bile kıbleye dönük kalan Halil Esendağ’ı, Selçuk Duracık’ı, Ali Bülent Orkan’ın yarım kalan hatimini hatırla!

Dahası mı? Evlerinde çoluk çocuğunun gözü önünde katledilen o babaları hatırla!

Keş Dağında kahbe sistemin şehit ettiği Muhsin Yazıcıoğlu’nu hatırla!

Muhsin Başkan'a Mahkeme salonunda Ülkücülük Nedir diye sorulduğunda; "Vahye dayalı almış olduğu değerleri hayata taşımaya çalışan kendi istikbalinin üstünde bu aşkın değerleri savunan insandır.’’ Cevabını vermişti.

En Büyük Ülkücü Kimdir? Diye sorduklarında ise

‘’En büyük ülkücü Hz. Muhammed (sav) Mustafa'dır..." demişti.

İşte yarın şehadet yıldönümü Fırat Yılmaz Çakıroğlu’nun… Hatırladınız mı o selvi boylu çocuğu? Kanlar içerisinde bekletile bekletile şehit edilen… Sırf vatanı sevmenin bedelini kendi okulundaki soysuz pkklılar tarafından ödetilen…

Fırat, bendim, sendin, bizdik. Okulunu okuyordu bizim gibi. Tarihine, milletine, bayrağına sevdalıydı. Fakat bir pkk yuvasına çevrilmiş okulunda fakültesinde ona yaşamayı çok gördüler. Emeği geçen (rektörü, dekanı daha bilmem nesi) kim varsa hesabını ya dünyada ya ahirette ödeyecek. O kurumlar nasıl o hâle geliyor ki mücadele, vatansever öğrencilere kalıyor? O da ayrı bir hesap!

Arvasi hocam demişti ‘’Ve tarih bir gün, acz içinde kıvrana kıvrana şehadete susamış bir ülkücüden daha müthiş bir silahın keşfedilemediğini yazmak zorunda kalacaktır.’’ Ve öyle de oldu… Ülkücü Hareket destanlaşarak yıllar boyu zalimin, hainin karşısında olmayı bildi. Canı pahasına sahip olduğu değerleri savundu. Kılıçkıran’dan Fırat’a ölmez bu hareket, ölmez bu dava!

Bu vesileyle Fırat Yılmaz Çakıroğlu ağabeyimizi şehadetinin senei devriyesinde rahmetle anıyorum.

Velhasıl; Üniversite’nin girişine haşa ‘’Muhammed’in -(s.a.v)- piçleri giremez’’ pankartı asılıyken onun altından eğik başıyla geçenleri değil, Peygamberi için vuruşup şehit olanları HATIRLA!

Not: Ülkücülük ve Ülkücü Hareket kimsenin tekelinde değildir. Ülkücülük – Türk- İslâm Ülküsü, partiler üstü bir fikirdir. Ülkücü Hareket partilerle destanlaşmadı. Mensup olduğu Türk-İslâm Ülküsü ile destanlaştı. Her ülkücüyüm diyen ülkücü değildir. Ülkücü inandığını yaşayandır. Galip Erdem Ağabeyin dediği gibi ‘’Gerçek ülkücülüğe ne kadar yaklaşabildiğimizin hesabı son nefeslerimizi verdikten sonra çıkarılacaktır.’’

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
SON YAZILAR