Mehmet YILDIRIM

Mehmet YILDIRIM

Milliyetçilik üzerine

Milliyetçilik üzerine

Bu yazımda siyasetten uzak, siyasi bir söylev amacı gütmeden milliyetçilik duygusu üzerine fikirlerimi söyleyeceğim. Amacım yıllardır siyasi arenalarda söylenen, dile getirilen milliyetçilik kelimesinin asıl manasını anlatmaktır.
Milliyetçilik, psikolojik olarak bir mensubiyet, bir adanmışlık duygusu temeli üzerine oturur. Bu nedendir ki, Şanlı Peygamber Efendimiz (SAV) ‘ kişi kavmini sevmekle suçlanamaz buyurmuştur.’
Psikoloji de sevmeyi, yakınlık duymak veya ait olma duygusu olarak tarif edilebilir. İnsanın soyuna, tarihine, kültürüne, din, ahlak ve töresine, atalarına yakınlık duyması ve dolayısıyla onları sevmesi, bir bakıma gereklidir. Bu insan tabiatının gereğidir. Böyle bir gerçeği inkâra yönelen rejimlerin, felsefi akımların durumu ortadadır. Milliyetçilik gerçeğine aykırı davranan her hareket, bir gün gerçeğin şamarını yiyerek yenilmiş ve başarısız olmuştur.
Meşhur psikiyatristlerden C. Gustav Jung, ‘Ruhi Hayatta Laşuur’ adı ile dilimize çevrilen kitabında, her millete mahsus, kolektif bir gayri şuurun mevcudiyetinden söz eder. Ona göre milletlerin yaşayışlarına yön ve biçim veren onların düşüncelerini şekillendiren, hatta rüyalarını ve özlemlerini ifade eden ‘archtype (kök-tip)’ vardır ve her millette bu kök-tipler değişiklik gösterir. 
Sosyal psikolojide toplum psikolojisi, sosyolojide kolektif şuur kavramlarının, milletleri meydana getirmede ve her millette farklılık göstermede önemli yerleri vardır. Gerçekten de fertler, kendi milletlerine, ister kolektif gayri şuura, ister kolektif şuura bağlansınlar, çok kuvvetli bir yakınlık duygusu duyarlar. Bu duygu mensubiyet duygusudur.
Biz, milliyetçiliğin bağlı olduğu, bu psikolojik temeli açılarken, milleti meydana getiren etkenleri asla göz ardı etmek istemiyoruz. Biz, bu önemli gerçeklerin yanında, mensubiyet duygusunu, milliyetçiliğin temelinde yatan psikolojik değer olarak ortaya koymaya çalışıyoruz.
Millet, bir duygu olarak bütün milletlerde vardır. İnsanlar, ulussever olmayı bir fazilet bilirler. Bu duygunun doğal bir neticesi olarak her insanda milletini korumak, mutlu kılmak ve yüceltmek arzu ve ümidi, bir gayret olarak ortaya çıkacaktır. İster istemez millet sevgisi, millete hizmet gayretini doğuracak ve bu irade, kendini fikir ve aksiyon planında ifade etmeye çalışacaktır. İşte milliyetçilik budur. Milliyetçilik, doğal ve beşeri bir arzudur ve dolayısıyla normaldir. Şanlı Peygamber Efendimiz (SAV)  ‘ Kavmin efendisi, kavmine hizmet edendir’ demişlerdir.
Normal dışı olan, insanın bu arzu, bu ümit ve gayretini kaybederek soyuna, tarihine, kültürüne, din, ahlak ve töresine, ecdadına düşmanlık beslemesidir. Bu nedenden dolayı, her Türk’ün, Türk milletini dünü, bugünü ve yarını ile birlikte kendine yakın bulması, onu sevmesi, geliştirmeye, korumaya ve yüceltmeye çalışması, yani kısaca Türk milliyetçisi olması doğaldır ve gereklidir. Aksi halde, hastalık derecesinde olan bir davranış içindedir ve gerçekten tedavi edilmeye muhtaçtır. Tabii, eğer gerçekten kendini Türk biliyorsa, art niyetli ve maskeli biri değilse, sığındığı ve himaye gördüğü Türk milletine ihanet etmiyorsa. Eğer durum böyle değilse, ihanetin tedavisi olmaz cezası olur. 
Bütün bu ifadelerimizle, millet şuurunun ve davanın bir bakıma, mensubiyet duygusundan filizlendiğini belirtmeye çalıştık. Bunun yanında, hemen hatırlatmak gerekir ki, milliyetçilik sadece bu duygudan ibaret değildir. Onun fikri ve ideolojik mesajlara ve buna uygun düşen aksiyon ve teşkilata da ihtiyaç vardır. Her millet, sesini uluslararası bir mesaj biçiminde ortaya koyarak meydan okumaya çalışır. Bir taraftan kendinin, diğer taraftan insanlığın mutluluğu için inandığı ve düşündüğü hakikatleri açıklar. Milli hedeflerinin yanında beşeri hedefleri de ortaya koyar.
   Selametle…                                                                                
 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
SON YAZILAR