Ahmet Sefa DİKTEPE

Ahmet Sefa DİKTEPE

“Bayramlar Bayram Ola”

“Bayramlar Bayram Ola”

“Sabahtan haber yok, ufuklar kara
Semerkant kan ağlar, yanar Buhara 
Keşmir, Kâbil, Kerkük hasret bahara 
Kudüs’ün, Sina’nın bayramı nasıl?”
diyor merhum Abdurrahim Karakoç “Bayramlar Bayram Ola” şiirinin mısralarında ve daha neler neler soruyor...
Bayram... Allah Resulünün ümmeti için ne kadar anlamlı bir kelime... İçinde hasretini çektiğimiz güzel duyguları barındıran, on dört asırlık en güzel hasletlerimizden...
Neşeyi, sevinci, kardeşliği doruk noktasına ulaştırıcı iklimiyle müslümanları buluşturan en anlamlı an...
Allah Resulünün çağları aşan hikmetinin bizlere açtığı iki rahmet pınarından birincisini, Ramazan Bayramını idrak ediyoruz! Mübarek olsun!
Ramazan-ı Şerif’in gidişinin hüznünü bizim için bayram sevinciyle muştulayan Rabbimize sonsuz hamd ve sena ederiz.
Fakat bayram sevincinin uğramadığı, mazlumluluğu ve mağdurluğuyla bayrama kavuşamayan da birçok yer var.
Ahval bu iken bütün mazlum coğrafyalar için “Bayramlar Bayram Ola” demekten başka bir söz bulamıyorum.
İslam’a dair her şeyin yasaklandığı aziz vatan toprağı Doğu Türkistan’da da “bayramlar bayram ola...”
Katil siyonistlerin kanlı postallarıyla çiğnediği Mescid-i Aksâ’nın bulunduğu Filistin’de de “bayramlar bayram ola...”
Kimyasal silahlarla kundaktaki bebelerin zehirlendiği Yemen’de de “bayramlar bayram ola...”
Ermenilerin sırtlan misali ağızlarından salyalar akıtarak sulandığı Karabağ’da da “bayramlar bayram ola...”
Kukla Kadirov’un küçük Rusya hayaliyle yönetmeye kalktığı, cihadın remz toprağı Çeçenya’da da “bayramlar bayram ola...”
Ortadoğu’daki Türk varlığından tiksinen baldırı çıplak aşiret reisleri tarafından her fırsatta işgale kalkışılan Kerkük’te de “bayramlar bayram ola...”
Cahiliye devrinin hasletleriyle Kabe’yi çepeçevre saran kibir kulelerinin gölgelediği Suud işgali altındaki Arabistan’da da “bayramlar bayram ola...”
Rusların zorbalıkla özgürlüğüne göz diktiği, istilaya kalkıştığı Kırım’da da “bayramlar bayram ola...”
Kimlikleri, vatanları ellerinden zorla alınan; arşı delen çığlıkları hiçbir yerden duyulmayan Arakan’da da “bayramlar bayram ola...”
Savaşların, işgallerin bir türlü son bulmadığı; çatışmaların gölgesinde yaşam mücadelesi veren Afganistan’da da “bayramlar bayram ola...”
İnsanca yaşama hakkının dahi olmadığı, katliamların kol gezdiği Keşmir’de de “bayramlar bayram ola...”
Feodal yönetimlerle bağımsızlığı bir grup azınlığın eline geçmiş olan Mısır’da da “bayramlar bayram ola...”
Dünyayı sömüren ABD kapitalizmi yüzünden bağımsızlığı elinden alınan Moro’da da “bayramlar bayram ola...”
Yeraltı zenginliklerine sahip olabilmek için emperyalist devletlerin üzerinde bilek güreşi yaptığı Suriye’de de “bayramlar bayram ola...”
Birlik hasretiyle turanı soluklayan güzel Türkistan’ın her köşesinde de “bayramlar bayram ola...”
Adını sanını bilmediğimiz, üzerinde tek bir mazlumun dahi ayak izini taşıyan her coğrafyada “bayramlar bayram ola...”
Yazımı noktalarken yine son söz de Abdurrahim Ağabeyden olsun:
Mağdurlar mazlumlar ersin felaha
Vuslata varanlar varsın bir daha
İrfan tohumunu gece sabaha
Eksin, BAYRAM OLSUN BAYRAMLARINIZ.
 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
SON YAZILAR