Erkal Erdogan

Erkal Erdogan

Bugün ilk adım atıldı

Bugün ilk adım atıldı

Bugüne dair söylenecek aslında çok söz var ama ben bunlarda ‘İlk Adım’ tanımlamasını en çok yakıştırırım. Evet, çünkü milli mücadelenin başlangıcını bugün kendi sözleriyle Mustafa Kemal’de “1919 senesi Mayıs’ın 19. Günü Samsun’a çıktım” diyerek Nutuk’un başlangıcını yapıyordu. Bir milletin işgalden kurtulmanın başlangıcı, topraklarında bağımsızca yaşamak dair attığı ilk adımıdır bugün. Yeni bir devletin kuruluşunun temelinin atıldığı Anadolu topraklarında düşman işgaline karşı direnişin ilk adımıdır. Samsun’un tarih sahnesine belki de kendini en çok duyurduğu ilk andır. Eşine az rastlanır şekilde dünyada gençlere adanmış bir bayramın oluşmasının ilk adımıdır.  Aslında bu ilk adımın öncesi 18 Mart 1915 yılında Çanakkale’de kendini belli ediyordu. Millet kendini orada göstermiş mücadelenin lideri de tarih sahnesine orada çıkmıştı. Orada gösterilen ruh ve kazanılan zafer milletin kendini kurtarmasının belki de ilk kıvılcımıydı. Mustafa Kemal’in deyimiyle, “Öleni görüyor, üç dakikaya kadar öleceğini biliyor, en ufak bir korku göstermiyor” işte buydu milleti bağımsızlığa götüren inanç ve ruh. 

ANMAK YETMEZ ANLAMAK GEREKİR 

Bugüne baktığımızda milli kahramanlarımızı bu günlerde anmamız dile getirmemiz tabi ki önemlidir ancak yetmez. O dönemin şartlarını, imkânlarını göz önünde bulundurarak bizden öncekilerin nasıl bir özveriyle mücadelesini anlamak ve bugünkü sınırsız imkanlarda çok daha ötesine çalışmak gerekir. Onlar bizleri hiç görmeden bizler için canlarını feda ettiler. Bizler bunun her daim bilincinde olmalıyız. 

RAMAZANIN BEREKETİ VE HAREKETLİLİĞİ 

Maneviyatın, ibadetin, huzurun zirve en üst noktalara çıktığı Mübarek Ramazan Ayı’na geçtiğimiz hafta girdik. Yalnız tabi ki bu günlerin dini boyutunun güzelliğini ve yüceliğini ne kadar dile getirir ne kadar anlatırsak yetersiz kalacağı hiç kuşkusuz. Ben başka bir konuya dikkat çekmek istiyorum. Ramazan canlılığı diye tabir ettiğimiz bir konu bu. Normalde şehirlerimizde özellikle Anadolu’da ve ailelerin yoğun yaşadığı semtlerde hayat akşamları olağan akışında yavaşlar insanlar evlerine çekinir. Ancak bu güzel günlerde bunu pekte göremiyoruz. Yaşadığımız şehir Ankara’dan örnek verelim. Hamamönü’nden  Sincan’a kadar bir uçtan bir uca neredeyse bütün ilçelerde akşamları Teravih namazı öncesi ya da sonrası Ramazan eğlenceleri, sohbetleri etkinlikleri oluyor. İnsanlar sahur vakitlerine kadar zamanlarını dışarıda geçiriyor ve sahurlarını yine dışarıda yapıyor. Ramazanın bu canlılığı tabi ki esnafa bereket getirirken vatandaşa da ayrı bir heyecan ve mutluluk katıyor. 
 

Önceki ve Sonraki Yazılar
SON YAZILAR