Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Ali Babacan açıklaması

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Ali Babacan açıklaması

Cumhurbaşkanı Erdoğan, partisinden ayrılan Ali Babacan başta olmak üzere Abdullah Gül ve Ahmet Davutoğlu ile ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu. Erdoğan, Babacan'a görüşmelerinde "Fazla da geç kalmayın" diye sitemde bulunduğunu söyledi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Ahmet Davutoğlu ve Ali Babacan'a kırgın olduğunu belirterek, "Biz baldıran zehrini içerek hep sabrettik ve aleyhte herhangi bir şey konuşmadık" dedi. AK Parti lideri Cumhurbaşkanı Erdoğan, Babacan'a partiyi parçalamaya hakkınız yok dediğini söyledi. 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Bosna-Hersek dönüşü uçakta Türkiye ve dünya gündemine yönelik gazetecilere önemli açıklamalarda bulundu.

"(Ali Babacan) Benimle randevu talebi neticesinde bir görüşmesi oldu"

"Ali Babacan partinizden istifa etti. Ali Babacan sizinle istifa etmeden önce görüşme yaptı mı? Ali Babacan'ın kuracağı parti sizi nasıl etkiler, etkiler mi?" sorusuna Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu cevabı verdi:

"Benimle randevu talebi neticesinde bir görüşmesi oldu. Bu görüşmesinde de kendisi 'Şu seçimden sonra istifamı vereceğim. Çünkü partiye karşı olan aidiyet duygularımı kaybetmeye başladım' dedi. 'Nedir aidiyet duygularınızı kaybetme gerekçeleriniz?' deyince de 'Ülkedeki ekonomik durumlar gibi şeyler söyledi. Şu an tabi istifa mektubunu görmediğim için bilemiyorum ama bana da o gün bir mektup vermişti. O mektuptaki metin bu. İşte 'Kurucu üyesi olduğum AK Parti'den bu safhada aidiyet duygularımın kaybolmaya başladığını görüyorum ve bundan dolayı da ayrılma kararı veriyorum' şeklindeydi. Tabi kendisiyle birçok şey konuştuk. Birçok insanla görüştüklerini, çeşitli görüşmelerle bazı adımlar attıklarını anlattı" ifadesini kullandı.

Erdoğan, Babacan ile görüşmesi hakkında şöyle devam etti:

"Ben kendisine 'Parti mi kuracaksınız?' dedim. 'Şu anda düşünmüyoruz ama bir platform olarak çalışıyoruz' dedi. Dedim ki 'Bak Ali Bey, eğer senin bu kabineye katkı verme noktasında yaptığınız çalışmalar varsa, vereceğiz bilgiler varsa biz bunlardan istifade ederiz. Malum ben sana partide danışmanlık teklif ettim, kabul etmedin.' Daha ileri gidiyorum; Özbekistan Başkanı benden orada devletin yapılanmasında eleman istedi. Ali Bey'i teklif ettim. Kendisine de söyledim. Maalesef oraya da evet demedi. Bizim dava arkadaşlığımızda bir şey var. Dava terk edilmez. Burada sonuna kadar hizmet söz konusudur. Ali Bey, AK Parti içinde belki de Türkiye'de en genç yaşta bakanlık görevlerine gelen birisidir. Ondan sonraki her dönemde de kendisini bakan yaptık. Anlaştığımız anlaşamadığımız birçok konu olmuştur. Bunlardan en önemlisi de faiz meselesidir. Faiz konusunda hiçbir zaman anlaşamadık kendisiyle. Çünkü faizin bizden ne denli götürüsü olduğunu hep kendilerine söylemişimdir. Uyulduğu zaman enflasyon nerelere kadar inmiştir. 4,6'ya kadar faiz düştü. Enflasyon da 7 civarındaydı. Hatırlayın ondan sonra bize hemen ciddi darbe olayı yapıldı. Bu darbe olayında da bir anda Taksim Gezi olaylarını yaşadık ve faizde, enflasyonda çift haneli rakamlara çıkmış olduk. Burada arkadaşlarımızın duruşları ciddi sıkıntılar oluşturdu. Bu sıkıntıları ben yaşadım, milletimiz yaşadı. Dolayısıyla da bu insanlar burada kalacak diye bir şey yok."

"FAZLA DA GEÇ KALMAYIN" SİTEMİ

Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti'den ayrılan isimlere değinerek, "Aynı şekilde Başbakanlık koltuğuna gelip oturan arkadaşlarımızın nereden nereye nasıl geldikleri malum. Cumhurbaşkanlığı makamına gelip oturanların nereden nereye nasıl geldikleri malum. Bütün bunlarla beraber, yola çıkarken her şey iyi, güzel ama Cumhurbaşkanlığı makamından ayrıldıktan sonra mensubu olduğu partisine üye dahi olmamıştır. Şimdi Ali Bey de hemen rahatlıkla istifasını vermiştir, hayırlısı olsun. Partimizden bu şekilde ayrılanlar daha önce de olmuştu. Hatta grup kuracak milletvekiliyle ayrılanlar olmuştu. Bu isimler kimlerdi diye sorsam acaba hatırlar mısınız? 17-18 kişi başkalarını da kattılar ve grubu kurdular. Olsa olsa bir Erkan Bey'i hatırlarsınız ama diğerlerini herhalde hatırlamazsınız. Aynı şekilde ondan sonra da yine ayrılanlar oldu. Mesela bir tanesi şu anda Sayın Kılıçdaroğlu ile beraber. Çok büyük bir aşkla ayrılmıştı, partisini kurmuştu. O da ayrıldı ama yürümedi, tutmadı. Bir başkası daha yine aynı şekilde ayrıldı, o da tutmadı. En sonunda tutmayınca Ordu'dan belediye başkanı adayı oldu. Ama Ordu'da bizim aday yaptığımız Hilmi Bey açık ara belediye başkanlığını aldı. Şimdi bu gerçekler ortada. Şunu çok ve açık samimi söylüyorum; bizim partimizin oturmuş, yerleşmiş bir altyapısı var. Ben Ali Bey'in kendisine de söyledim; 'Yolunuz yolunuzdur eyvallah ama şunu unutmayın ki bu ümmeti parçalamaya hakkınız yok. Siz bunu yapıyorsunuz. Bunun parçalanmasıyla da bir yere gidemeyeceksiniz' dedim. Şunu da söyledim, 'Fazla da geç kalmayın' dedim." diye konuştu.

"(Babacan'a, Davutoğlu'na Gül'e) Bunlara kırgınlık olmayacak da kime olacak?"

"Babacan'a, Davutoğlu'na Gül'e kırgınlığınız var mı?" sorusuna Erdoğan, "Bu soru sorulur mu Allah aşkına... Bunlara kırgınlık olmayacak da kime olacak?" diyerek sözlerine şöyle devam etti:

"Bu tür yaklaşımların olmasıyla başlayan bir süreç... Ama biz baldıran zehrini içerek hep sabrettik ve aleyhte herhangi bir şey konuşmadık. Cumhurbaşkanlığı seçimleri oldu. Bakın şu son belediye başkanlığı seçiminde İstanbul'da olanlar çıkıp da Binali Bey'le ilgili bir tane olumlu ifade kullanmadılar. Siz nefsinizle bir muhasebe yapın. 'Bu kim? Benim arkadaşım. Bununla ilgili bir ufak ifade kullanmayayım mı? Daha önce yine mesela referandumda bakıyorsunuz hayır oyu kullandılar. Ama biz bir şey konuştuk mu? Konuşmadık. Herkesin yaptığı yanına. Başka hiçbir şey yok."

"Sipariş üzerine kongre yapılmaz. Olağanüstü kongreye gidecek şartların oluşması lazım"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "MKYK toplantısı var, parti yönetiminde bir değişiklik için bir olağanüstü kongre kararı çıkar mı?" sorusuna "Asla böyle bir şey söz konusu değil. Sipariş üzerine kongre yapılmaz. Olağanüstü kongreye gidecek şartların oluşması lazım. Bizim böyle bir kongreye gitmemiz için önce ilçe kongrelerinden başlarız, il kongreleri yaparız, ardından da büyük kongreye gideriz." dedi.

Erdoğan, Binali Yıldırım'ın yol ve dava arkadaşı olduğunun altını çizerek, "Nerede, nasıl değerlendirme hususu olacaksa bunların da yapı içindeki gelişmelere bakarak değerlendirmeleri yaparız. Ama benim bir dava ve yol arkadaşım olarak bu denli yetişmiş, kaliteli bir arkadaşımızı tabi ki kenarda bırakmak gibi bir şey düşünülemez" diye konuştu.

Hatay'ın Reyhanlı ilçesinde meydana gelen patlamaya hakkında Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Reyhanlı olayında boyutları itibarıyla bir defa o üç kişinin ölüm olayı var. Daha sonra bunun takibinde de bazı gelişmeler oldu. Hatta ardından Mihraç Ural olayı oldu. Bütün bu gelişmelerle birlikte yeni bir gelişme daha var. Dolayısıyla gerek Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanlığımız gerek Silahlı Kuvvetlerimiz şu anda yakın süreç içerisinde bu olayların takibini yapıyor. İyice açıklığa kavuştuktan sonra bunları konuşmamız daha isabetli olacaktır diye düşünüyorum." diye konuştu.

"(Merkez Bankası Başkanı) Kendine has birçok tasarrufu olmuştur ve bu tasarruflar neticesinde de maalesef ağır bedeller ödendi. Bu artık bir yere kadar katlanılabilirdi"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Merkez Bankası Başkanının görevden alınmasına ilişkin, "Merkez Bankası ile ilgili attığımız adım yeni yönetim sisteminin cumhurbaşkanına vermiş olduğu bir yetkinin neticesidir. Çünkü Merkez Bankası Başkanı daha önce layüseldi, hiçbir şey soramazsınız, istediği gibi adım atar. Şimdi burada da yapı içerisinde Sayın Başkanın kendine has birçok tasarrufu olmuştur ve bu tasarruflar neticesinde de maalesef ağır bedeller ödendi. Bu artık bir yere kadar katlanılabilirdi, çekilmez oldu ve ondan sonra da bunu başta Hazine ve Maliye Bakanım olmak üzere arkadaşlarımızla değerlendirmemizi yaptık ve bu değerlendirmeyi yaptıktan sonra da burada bir değişikliğe gitmenin faydalı olacağına inandık ve yine Merkez Bankasına yabancı olmayan, orada başkanvekili konumunda olan bir arkadaşımızı sektörün içerisinde olan, finans sektöründe olan bir arkadaşımızı bu göreve getirmiş olduk. Tabi Merkez Bankası özellikle de ekonominin finans ayağında en önemli kilit. Orayı tamamıyla biz revize edemezsek, orayı sağlam temellere bağlayamazsak orada ciddi sıkıntıları yaşamayla karşı karşıya kalabiliriz. İşte mali istikrar diyoruz, finans noktasındaki atılacak adımlardaki kararlılık diyoruz. Bütün bunlarla en önemli adım tabi para politikası meselesi. Para politikası noktasında hep Para Politikası Kurulu toplandığı zaman 'Acaba buradan bu defa ne çıkacak?' Bir diğer taraftan ayda bir toplanan Para Politikası Kurulu, beyefendinin zamanında biliyorsunuz senede 10 aya indirildi. Tabi bütün bunlar da niçin? Bunlar bize sorularak değil kendi kendine yapılmış şeyler. Bütün bunların yanında bir başka adım daha atıldı. Başkan yardımcılıkları yetmiyormuş gibi bir de genel direktörlükler adı altında direktörlükler oluşturuldu. En önemlisi piyasalara güven vermedi. Piyasalarla iletişimi iyi değildi. Tabi bunların hepsi oralarda başka sıkıntıları da meydana getirdi. Bundan dolayı artık böyle bir değişime gidilmesinin ülke ekonomisi için hayırlı olacağına inandık ve bu adımı attık." şeklinde konuştu

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.