Murat SERİM

Murat SERİM

Ey Mehmed'im

Ey Mehmed'im

Ey Mehmed'im !

Bir güz günü düştün yollara
Anadolu'nun bağrından dualarla uğurlandın
Sen küçük Muhammetsin 
Sen ellerin semaya kalktığı askersin

Ey Mehmed'im !

Bir akşam geldin soframıza
Özlenen beklenen sendin
Sen Fatih'in torunusun
Yıllardır gözü yaşlı yolunu bekledik
Dedelerimiz Mehmetçik gelecek diyordu ya 
İşte şimdi kapımızdasın
Sen ezanlarla geldin 
Hoşgeldin

Ey Mehmed'im ! 

Ölüm her gece dağları gezdi
Yüzünü unuttuk hayatın
Sokaklarda kan geziyordu
Kimseyi tanımıyor kimseyi bilmiyordum

Ey Mehmed'im !

Fecr vakitlerine kadar dua ettik 
Dualarımız kabul oldu
Hasımlarımız tarumar oldu
Sen gelince güzümüz bahar oldu

Ey Mehmed'im !

Bu dağlar bu topraklar bizi ayırmıştı
Tel Abyad'la Akçakale'yi
Re'sul Ayn'la Ceylanpınar'ı
Şimdi seninle bir olduk 
Torunlarımla beraberim artık

Ey Mehmed'im !

Nasırlı ellerimle duvarıma hilâli astım
Yaralı yüreğimi yıldız yaptım
Yalnız değilsin 

Ey Mehmed'im !

Gidecek kapım mı vardı ?
Kaderimle pençeleştim yıllarca
Sana gönderdim çocuklarımı
Yetiştin geldin
Son nefesimde

Ey Mehmed'im !

Urfa türkülerini söyleyip avunduk
Sana atıp tutanlara
Karşı durup savunduk
Gönlümüzdesin kalbimizdesin

Ey Mehmed'im !

Gençliğinde yedi düvelle savaşmıştın
Aç kaldın susuz kaldın
Seni Azez'de Cerablus'ta seni gördüm
İçim içime sığmadı sevindim 

Ey Mehmed'im !

İhtiyarladım yine yedi düvelle savaşıyorsun
Aynı safta aynı kaderde
Yine buluştuk 
Fırat'ın kalkanı olup
Zeytin dalı uzattın 
Elimizle değil yüreğimizle aldık
Nice destanlar yazdık

Ey Mehmed'im !

Merhametin gazabından
Sevgin nefretinden büyük
Kalbindeki vatan sevgisi 
Hepsinden büyük 

Ey Mehmed'im !

Seni hüdhüd kuşu muştuladı
Geliyorlar nidasiyla uyandım o sabah
Hayallerim gerçek oldu
Şimdi yanıbaşımdasın

Ey Mehmed'im !

Biliyor musun artık rahat uyuyacağım
Uykularım bölünmeyecek
Torunlarımıza seni anlatacağız
Destanını kitaplarımıza yazacağız

Ey Mehmed'im !

Tenceremiz tavamızda aş olacak
Sokaklarımızda huzur 
Evlerimizde bereket olacak
Dualarımız hep seninle
Kalplerimiz seninle atacak

Ey Mehmed'im !

Kaç yıldır tarlalarımızdan ekin biçilmiyor
Kurudu bahçelerimiz
Üzümler yetişmiyor artık bağlarımızda
Genç fidanlarımız toprağa düştü
Ellerimiz semaya bize ayrılık düştü

Ey Mehmed'im !

Burada kardeşi kardeşe 
Evladı babaya düşürdüler
Bir sokum ekmeğe muhtaç ettiler
İnsanları birbirine katlettirdiler
Sonra çekip gittiler

Ey Mehmed'im !

Güneşin tepelerin arkasından doğar gibi
Geliyorsun
Gündüzün geceye hükmettiği gibi 
Aydınlatıyorsun
Sen geliyorsun
Seni görüyorum

Ey Mehmed'im !

Dudaklarında tekbir 
Sen geliyorsun
Dudaklarımızda tekbir
Sen geliyorsun
İbrahimî bir duruş
İsmailî bir adanışla
Sen geliyorsun

Ey Mehmed'im !

Zulme karşı zalimleri ezerek
Sen geliyorsun
Gözleri kör kulakları sağır sefillere karşı
Sen geliyorsun
Benliğinden sıyrılmış zavallıları
İnsanlığından bihaber martavallara karşı
Sen geliyorsun

Ey Mehmed'im !

Bizi yetim öksüz bırakanlara 
Namusumuza göz dikenlere karşı
Sen geliyorsun

Ey Mehmed'im !
 

Önceki ve Sonraki Yazılar
SON YAZILAR