Emrah ÖZCAN

Emrah ÖZCAN

Gemi olduktan sonra kaptan bulunur

Gemi olduktan sonra kaptan bulunur

Sevgili okurlar seçime sayılı günler kaldı. Haftaya bugün büyük ihtimal seçim sonuçlarını konuşuyor olacağız. Sandığa giden seçmenler Büyükşehir ve ilçe belediyelerde bölgelerini yönetecek belediye başkanlarını belirleyecekler. Siyasi partiler bu seçime iyi hazırlandılar. Çalışmalarına erken başladılar. 1 aydan uzun bir süredir de siyasiler aktif olarak sahadalar. Ülke olarak birçok problemle uğraşmamıza rağmen, bir de yaklaşan seçimlerin stresi ve gerginliği halkın omuzlarına binmiş durumda. Bu stresi ve sorumluluğu üstümüzden atmaya az bir süre kaldı.

Sabredin… 

Sandıktan çıkan sonuç ne olursa olsun saygı duymak, ülkemiz için en hayırlısını istemek, temenni etmek her vatandaşın görevi. Halkın iradesi-tercihi 31 Mart’ta bir kez daha belli olacak. Seçimlerin sonucu kadar 31 Mart’tan sonraki süreç de bizler için çok önemli. Sandıktan çıkacak sonuçtan memnun olmayıp, erken seçim isteyen partiler olacak mı? Çatırdayan ittifaklar olacak mı? Ya da yeni ittifaklar ortaya çıkacak mı? Yoksa uzun bir dönem seçim lafını askıya mı alacağız? Seçim sonuçlarından sonra en çok merak edilen konulardan birisi de bu. Fikrimi soracak olursanız; yazının başlarında belirttiğim gibi sonuç ne olursa olsun halkın iradesine saygı duyulmalı ve uzun bir dönem tekrar seçim yapılmamalı. Sizlerinde aynı görüşte olduğundan şüphem yok. 

Toplum olarak çok gerildik. Büyük bir baskı ve sorumluluk altında hissediyoruz kendimizi. Bunun nedeni ise birden fazla. Fakat ilk nedenlerinden birisi, siyasi liderlerin ayrıştırıcı ve ötekileştirici söylemlerinden kaynaklı. Defalarca dile getirmemize rağmen maalesef siyasilerin kullandığı “sorunlu iletişim dili” giderek daha da beter bir hal alıyor. Seçmen de bundan etkilenerek aynı dili birbirlerine karşı kullanıyor. Bu yüzdendir ki halkımız bir seçimi daha kaldırabilecek durumda değil.
 İttifakların kurulduğu ilk günden bu yana ayrışmaya başlayan seçmenler, seçim tarihi yaklaştıkça ayrışmanın boyutu da yaklaşan seçim tarihine ters orantılı olarak büyüdü. Seçmenler, siyasilerin kullandığı sorunlu iletişim dilini rakip gördükleri siyasi partinin seçmenlerine karşı kullanır duruma geldi. Birbirini öteler, ayrıştırır hale geldi. Sandıktan çıkan sonucun erken seçim getirmemesi bizler için bu yüzden çok önemli. Bir yandan PKK/PYD-FETÖ ile mücadele ediyoruz, bir yandan ekonomik krizle boğuşuyoruz. Üstüne birde seçimlerin getirdiği gergin ortama maruz bırakılıyoruz. Sıkıntıyı çeken yine biz oluyoruz.

Sahadan gözlemlediğim kadarını dilim döndüğünce anlattım. Oyunuzu hangi partiye verdiğinizin bir önemi yok. Ülke hepimizin. Hepimiz de aynı gemideyiz. Batarsak beraber batacağız, yükselirsek beraber yükseleceğiz. O yüzden ayrışmayalım, ötekileştirmeyelim ve en önemlisi de sağ duyulu olalım. Birlik ve beraberliğe en çok ihtiyaç duyduğumuz şu zamanda, sırf birkaç siyasi parti fazla oy alsın diye söylenen ayrıştırıcı söylemlere kanmayalım. Şunu da unutmayalım ki; gemi olduktan sonra her zaman bir kaptan bulunur.
 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
SON YAZILAR