Adem Orman

Adem Orman

Hırsızlarla başları dertte

Hırsızlarla başları dertte

Daha önce de değinmiştim, hobi bahçeciliği konusuna.

Başkent’te hızla yayılan ve gelişen hobi bahçelerinin bugün karşı karşıya olduğu sorunlardan biri de hırsızların hedefinde olmaları. 

İmar Barışı ile yapılarını ruhsatlandırıp, yıkılma riskinden kurtarabilecek olan hobi bahçesi sahiplerinin, hırsızlara karşı ise adeta eli kolu bağlı.

Malum hobi bahçeleri genelde şehir merkezinin dışında.

Özellikle ilk yapılan ve maddi olarak ucuz sayılabilecek ederdeki hobi bahçelerinin ciddi güvenlik açığı bulunuyor.

Mesela bir bekçisi bile olmayan hobi bahçeleri var.

Kimi bahçelerin elektriği de yok ki, güvenlik kamerası taktırsın.

Böyle olunca, hırsızların açık hedefi halindeler.

Çevremde çok kişiden duyuyorum:

Falancanın bahçesine hırsız girmiş, filancanın bahçesinden tavuklarını çalmışlar.

Buralarda en sık rastlanan vaka ise köpek hırsızlığı.

Kimi insanlarda hayvan sevgisi, özellikle de köpek sevgisi bir başka oluyor. Bu insanlar, bir bahçeleri var ise, burayı köpekle doldurabiliyor. Hem seviyor köpeği, hem de ticari olarak gelir beklentisi içine girebiliyor.

Gariban bahçelerinin en kıymetli malı, tavuğu, köpeği oluyor sonuçta. Ve hırsızlar gözlerini buralara dikmiş, tavuk, köpek çalıyorlar. 

Kangal cinsi köpek yavrularının alıcısının çok olduğunu işitiyorum çevremden.

Geçen gün, bir yakınımın yavru köpekleri çalınmış.

Geçtiğimiz ayda komşumuzun Sincan Çimşit’teki bahçesinden, köpekleri çalınmıştı.

Nasıl üzülüyorlar bir bilseniz.

Yakınım olayı anlatırken, sesi titriyordu. 

O çok sevdiği, oynadığı; annelerinin yetmediği yerde sütle beslediği; yağmur çamur demeden yaz kış bahçeye gidip, yemek verdiği köpekleri, vahşice çalınmıştı.

Vahşice diyorum çünkü, hırsızlar köpekleri şok cihazı ile bayıltıp kaçırıyorlarmış. 

Yavrulardan biri kuytu bir köşeye girip saklanarak kaçırılmaktan kurtulmuş ama kardeşlerinin gözleri önünde şoklanmasının şokunu halen üzerinden atamamış; ürkekleşmiş; yemeden içmeden kesilip, iyice zayıflamış.

Kimi hırsızlar da köpeğin cins ve cinsiyetine göre üzerine karşı cinsiyetin sidiğini dökme yöntemi ile köpek çalıyormuş. Hırsızın üzerindeki karşı cinsiyetteki köpek sidiğinin kokusunu alan köpek, havlamıyormuş bile, çekildiği yere gidiyormuş kendiliğinden. 

Ve tavuk hırsızlığı vakaları var ki, burda da trajik olaylar işitiyorum. Bir arkadaş anlattı; gurk yatan tavuğunu çalmışlar hırsızlar, altındaki yumurtalarla birlikte hem de.

Hırsızlar sonra bu tavukları, köpekleri satıyorlarmış sağda solda.

Diyeceğim şu ki, gariban bahçelerinin başı hırsızlarla dertte. 

Hırsızlık olayı sonrası polise gitseler, şehir merkezi değil ki, hırsızlar kolayca bulunsun. Bir tek ize bile rastlanamayabiliyor. Mobese yok, özel kamera yok, şahit yok… 

Bu bahçeler için, emniyet birimlerinin, belediyenin bir güvenlik hizmeti olamaz mı acaba; olursa çok mu zor ve külfetli olur? Bilemiyorum.

Yetkililer bir kafa yorsa, bu işe.

Hırsızlıksa, bu da hırsızlık.

Devletimiz, kurumlarımız sadece merkezi yerlerde değil, her yerde hırsızlıkla mücadele etmek durumundadır sonuçta.

Hele ki, insanların büyük rağbet gösterdiği hobi bahçeciliği çok hızlı yayılıyorsa, devletimizin ilgili kurumları buraları göz ardı etmemeli.  

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
SON YAZILAR