Şule Erciyas

Şule Erciyas

İnsanlığın Sorunlarından Biri Gıybet  

İnsanlığın Sorunlarından Biri Gıybet  

İslam dininin en büyük sorunlarından birisi de gıybet olmakla beraber bütün insanlığın sorunu hale gelmiştir. Yaşadığımız yer fitne, haset, gıybet, dedikodu birçok kötülük le beraber çağımıza ulaşmıştır. Böyle olmasına sebep inşaların birbirlerine olan kıskançlıkları, para hırsı ve birçok doyumsuzluk bu sebepleri beraberinde getirmiştir. 
Biz insanların görevi bu fitnelere, bu fesatlıklara derhal son vermemiz gerekmektedir. Bunu yapmak insanlığın görevindendir. Mal, mülk, para kardeşlerin arasına fitne ve gıybeti sokmaktadır, buna engel olabilmek her insanın görevidir. Bizler bilinçli, okuyan, dini yaşantısını en hakiki anlamda yerine getiren bir mümin olursak dedikodu ve gıybetten arınmış oluruz. 

Bir gün Peygamber Efendimiz (S.A.V) eşi Aişe annemiz, Safiye annemizin boyunun kısa olduğunu ima etmiştir. Bunun üzerine Allah’ın Resulü şu ikazı ile gıybetin ne kadar kötü bir şey olduğunu bildirmiştir. “Ey Aişe, sen öyle bir söz söyledin ki o söz denize karışsaydı denizin suyunu bile kirletirdi.” 

Gıybet bir kardeşimizi hoş olmayan sözlerle anmaktır. Yokluğunda onun onur ve haysiyetini zedelemektir. Kul hakkına girmektir. Bu da Allah katında çok kötü bir günahtır. Gıybet; güvene, samimiyete huzur ve muhabbete, beraberliğe, kardeşliğe saplanan bir hançerdir. İnsanlığa saplanan çirkin bir tutum ve davranıştır. Kuranı Kerimde şöyle buyrulmaktadır: “Ey iman edenler zannın çoğundan kaçının çünkü öyle zanlar var ki günahtır. Birbirinizin özelini araştırmayın, birbirinizin gıybetini yapmayın. Biriniz ölmüş bir kardeşinin etini yemekten hiç hoşlanır mı? Bundan tiksindiniz değil mi! O halde Allah’a karşı gelmekten sakının şüphesiz Allah (C.C) tövbeleri çok kabul edendir ve çok merhametlidir” (Hucurat suresi 12 ayeti kerime)

Biz insanlar Rabbimin bize verdiği emirlere uymamız gerekmektedir. Bizler günlük hayatımızda dedikoduyu, gıybeti zihnimizden hayatımızdan çıkarmak zorundayız. Zihinlerimizi bu kötü şeylerle doldurmak yerine daha güzel bilinçli, Kuran-ı Kerimi okuyan anlayan yaşayan hayatında uygulayan bir mümin olmak zorundayız. Bunları uygulamak için çabalamalıyız. 

Peygamber Efendimiz (S.A.V) Müslümanı elinden ve dilinden emin olunan insan diye tanımlamıştır. Bizler de elimizden, dilimizden emin olmalıyız. Dedikoduyu, gıybeti hayatımızdan çıkarmalıyız, çünkü Peygamber Efendimiz bir hadisi şerifinde şöyle buyurmaktadır: “Birbirinizin gıybetini yapmayın gizli hallerini araştırmayın. Çünkü her kim insanların gizli hallerini araştırırlarsa Allah da onun gizli hallerini araştırır. Ve netice de onu evinde bile olsa rezil eder.”

Bizler gönüllerimizi Allah’ın yolunda iman ve Kuran yolunda diri tutarsak Allah bizlere ahirette zayi etmeyecektir. Allah’ın sevdiği kulu olabilmek için hayatımızı bir düzen dairesi içerisinde geliştirmeliyiz. Allah’ın istediği bir kul olabilmek çalışmalıyız. Selam ve Dua ile Hayırlı Cumalar.
 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
SON YAZILAR