Manevi duyguların yoğunlaştığı rahmet, mağfiret ve bereket mevsimi olan Ramazan ayının içerisine girdik. Gönüllerimizi Rahmet-i Rahman’ın nuruyla dolduran yüce Allah’a sonsuz hamd ediyoruz. 

Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed, 11 ayın sultanı Ramazan’ın ilk on gününü rahmet, ortasını mağfiret son on günün ise cehennemden kurtuluş olarak tanımlıyor. Onun için bu ayı en güzel şekilde değerlendirmekte fayda var diye düşünüyorum. Bu mübarek ayın hürmetine güzel bir insan olma yolunda mesafe kat etmeliyiz. Huzur ve bereket ayı olan Ramazan ayında kendimizi sadece açlıkla değil nefsimizi de terbiye etmek için gayret göstermeliyiz. 

Bari bu ayda ihtiraslardan uzak durmayı, yetim hakkını gözetmeyi, yalan söylememeyi, kavgadan değil uzlaşmadan yana olmayı, paylaşmayı, yardımlaşmayı yerine getirebilirsek ne mutlu bize. Bu rahmet dolu ayı iyi değerlendirip Kur’an-ın izinde yürümeliyiz. Rehberimiz daima Kur’an olmalı. Yüce kitabın Türkçe mealini de okuyup bizim için verdikleri mesajı iyi anlamalıyız. Bu dilek ve temenniler içerisinde mübarek Ramazan ayını bir kez daha kutluyorum. İslam’ın değerlerine uygun bir şekilde Müslümanca yaşayabilmek için bu ayı iyi değerlendirmemiz şart.  
***
İSTANBUL’DA SEÇİM VAR…

Yüksek Seçim Kurulu (YSK) İstanbul seçimlerinin yenilenmesine karar verdi. 23 Haziran’da Türkiye’nin beyni konumundaki İstanbul’da yeniden seçim yapılacak. Millet iradesinin bu kez kimden yana tercih yapacağı merak edilmeye başlandı. 

Seçimlerin yenilenmesi ve sandıkta nasıl bir sonucun çıkabileceğine yönelik bir değerlendirme yapmak istiyorum. Malumunuz Türk milleti olarak mazlumun, mağdurun yanında olmayı seviyoruz. Bu durumu geçmişte çok kez kanıtladık. TBMM eski Başkanı Bülent Arınç’ın geçtiğimiz günlerde bu konu üzerine yaptığı bir konuşmayı hatırlatmak istiyorum. Sayın Arınç, seçimlerdeki belirsizliğin uzamasının Ekrem İmamoğlu’nun hanesine her geçen gün puan kazandırdığını öne sürerek özetle şunları söylemişti: “Sonucun belli olmadığı her gün, Ekrem İmamoğlu'nun üzerine koyuyoruz. 1 kat, 2 kat, 3 kat, 5 kat, 6 kat. Siz bugün seçim kaybetmiş olsanız veya kaybettirilmiş olsa bile şüphesiz, YSK'nın kararıyla olacak, 5 sene sonrasının Cumhurbaşkanı adayına hazır olun. Bir işi kokutmamak lazım. Bir seçimin sonucu en geç 2 gün içinde alınır. Ama araya, 'Şu da vardı, bu da vardı, şu da böyleydi' diyerek işin doğasını bozmamak lazım. Ekrem İmamoğlu'nun bile hak kazanmadığı büyük bir popülariteyi, biz kendi ellerimizle ona vermiş olduk." 

İster beğenirsiniz ister beğenmezsiniz ama durum bu kadar açık ve net. Şu anda mağdur rolünde olan CHP’li Ekrem İmamoğlu’na desteğin giderek arttığı görülüyor. YSK’nın kararının ardından bazı partilerin adaylıktan çekildiğini de biliyoruz. MHP ve DSP dışında diğer partilerin Millet İttifakı’nın adayı Ekrem İmamoğlu için açıktan ya da örtülü bir şekilde çalışacağı gözüküyor. Bu tablo karşısında sonucu tahmin edememek zor olmaz gibi. 

İmamoğlu’nun popülaritesini daha da artırmamak ve mağdur olarak gösterilmesine izin vermemek için AK Parti içinde de seçimin yenilenmesini istemeyen bir grubun olduğu biliniyordu. Sayın Arınç, tehlikeyi görerek açıktan görüşlerini ifade etmiş ama; tepki çekmemek için pek çok kişinin açıklama yapmaktan uzak durduğu konuşuluyordu. 

23 Haziran’da yapılacak İstanbul seçimlerinde İmamoğlu’nun daha güçlü bir şekilde sandıktan çıkması durumunda, AK Parti içinde çok önemli görevlerde bulunan Bülent Arınç’ın ne kadar halkı olduğu geç de olsa görülecektir. Ne kadar yanlış bir hata yapıldığının da farkına varılacaktır. Ve şuna eminim ki Ekrem İmamoğlu önümüzdeki Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde aday olarak karşımıza çıkacaktır.