Ankara'nın manevi mimarlarından biri olan Hacı Bayram-ı Veli’ye yapılan büyük saygısızlık ve hadsizliği biliyorsunuz.

Geçtiğimiz 16 Mayıs günü (sokağa çıkma yasağı olduğu gün)  tarihi Ulus semtindeki Hacı Bayram-ı Veli Türbesi önünde bir tanıtım çekimi bahanesiyle motosikletle drift yapıldı. O anlar da çekim ekibince anbean kaydedildi. 

Başkent’in manevi mimarının türbesi önünde yapılan bu büyük saygısızlıktan sonra haklı olarak tepkiler en üst perdeden gösterildi. Yapılan bu izan dışı hareket cezasız kalmadı tabiî ki. Motosiklet sürücüsüne hız ihlali ve aşırı gürültü nedeniyle trafik cezası, diğer beş kişiye sokağa çıkma yasağının ihlal edilmesinden dolayı aynı gün 3 bin 150'şer TL idari para cezası uygulandı ve izinsiz çekim yapmaları sona erdirildi.

Şahsen ben de o hadsiz motosikletçiye  ve o çekim ekibine oldukça öfkelenenlerden biriyim. Bu durum kabul edilemez bir şey. Hayatı boyunca mütevazi ve saygılı olduğu bilinen Hacı Bayram-ı Veli’nin türbesi önünde yapılanlar akıllı bir insanın yapacağı bir eylem olamaz. 

Onun için bu görüntüler tüm Ankaralıları derinden üzmüştür. 
Görüntülerin ortaya çıkması sonrası bazı kişiler hemen Ankara Büyükşehir Belediyesi’ni suçladı. Hatta Büyükşehir’in Basın Yayın Genel Koordinatörü Volkan Gültekin’in yaptırdığı iddia edildi.
Ben bunun asla doğru olmadığına yürekten inanıyorum. Volkan Beyi, eskiden tanıyan biri olarak bu durumdan önceden haberi olsa buna asla müsaade etmezdi. Volkan Bey dini bütün, değerlerimize saygılı, böyle hadsiz ve çirkinliklere de geçit vermeyecek derecede karakterli birdir.  Volkan Bey’in seyid torunu olduğunu da belirtmekten geçmeyelim. 

Kendisinin bu konuda yaptığı açıklamaya da yer vermek istiyorum: “19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı nedeniyle Kent Konseyi’nin yaptığı film için kentin sembol noktalarında çekimler yapılmıştır. Ankara sporcularının yer aldığı çekimlerde motosiklet sporcularının Hacı Bayram Veli Türbesi’nin önünden Türk Bayrağımız ile geçmesi planlanmıştır. Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Dairemiz tarafından paylaşılan görüntülerdeki çekimin yapılması için yazılı/sözlü hiçbir talimat verilmemiştir. Kent Konseyi’nden edindiğimiz bilgiye göre çekim planında böyle bir akış da yer almamıştır.”
Bu sözlerden de açıklanacağı üzere bu hadsiz olay spontane gelişmiştir. 

Bu Ramazan günü, sırf siyaset olsun bir günah keçisi arayarak masum insanları karalamaya çalışmak, olayın gerçeğini öğrenmeyi istememek de yanlıştır.    

Şimdi gelelim önemli bir konuya daha.

Hacı Bayram-ı Veli Türbesi önünde motosikletle drift yapan kişiye haklı olarak büyük bir tepki gösterildi. Aslında burada bir kamuoyu oluşmasına oldukça sevindim. 
Ancak burada bir de sitemim olacak!
Bu tepkinin Ulus’ta yani Hacı Bayram-ı Veli’ye oldukça yakın bir noktada yapılan diğer çirkinliklere de gösterilmesini isterdim. 

“Ne çirkinliği?” sorusunu duyar gibiyim.  

Hacı Bayram-ı Veli Külliyesi’ne çok değil metrelerce uzakta pavyonların olduğunu, hayat kadınlarının işe çıktığını, sokaklarda yasak olmasına rağmen ayaküstü kumar oynandığını (bul karayı al parayı) biliyor muydunuz?
Bu durumlara da tepki gösterilmemesi beni inanın derinden üzüyor. Hadsizler illa ki kapıya tam dayanınca mı tepki göstermek gerekiyor işte bunu yıllardır anlayamıyorum. 
Gelin, bugün Hacı Bayram-ı Veli’nin türbesinin önünde motosikletle drift yapan hadsizlere en üst perdeden tepki gösteriyorsak, Ankara’nın manevi mimarının istirahatgahına birkaç yüz metre uzaklıkta yıllardır yaşanan çirkinlikler ile hadsizliklere de tepkisiz kalmayalım.      

Saygılarımla. Hayırlı Ramazanlar diliyorum.