Şehitler bizim onurumuz ve gururumuzdur

Şehitler bizim onurumuz ve gururumuzdur

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, "Şehitler bizim onurumuz ve gururumuzdur, onları anmak ve yad etmek hepimizin ortak onurudur." dedi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Artvin'de partisince düzenlenen mitingde yaptığı konuşmada, Artvin'in dünyanın ve Türkiye'nin en güzel doğasına sahip olduğunu, Artvinli olmanın ayrıcalık olduğunu söyledi. 

Kente önceki gelişinde Şavşat'tan Ardanuç'a giderken terör örgütünün saldırısına uğradığını ve bir erin şehit olduğunu anımsatan Kılıçdaroğlu, "Şehitler bizim onurumuz ve gururumuzdur, onları anmak ve yad etmek hepimizin ortak onurudur. Çünkü onlar, biz evlerimizde rahat uyuyalım, biz bu ülkenin caddelerinde gezelim diye hayatlarını feda ediyor. Şehitler o açıdan 82 milyonun kucakladığı değerlerdir. O değerler bizim tarihimizin, insanlığımızın bize verdiği değerlerdir." ifadesini kullandı.

Kılıçdaroğlu, polislerin ve güvenlik güçlerinin 3 bin 600 ek gösterge sorunu olduğunu belirterek, "Bunu yapacağız. Öğretmenlerimize, hemşirelere, din görevlilerimize de 3 bin 600 ek gösterge verilmesi için sonuna kadar takipçisi olacağız." diye konuştu.

Türkiye'de herkesin mutlu ve huzurlu olması gerektiğini, bir evde işsiz bulunması durumunda huzurun olamayacağını dile getiren Kılıçdaroğlu, Uşak'ta mitingde yaşlı bir kadının kendisini yanına çağırdığını ve çocuğunun işsiz olduğunu anlattığını, kendisinin de o kişiye oyunun rengini değiştirmesi gerektiğini söylediğini aktardı.

Kılıçdaroğlu, Türkiye'de 8 milyona yaklaşan işsiz olduğunu ifade ederek, "Gencecik fidan gibi çocuklarımız işsiz. 8 milyon insan neden işsiz? Artvin'de iş bulamayıp da İstanbul'un varoşlarına gidip 'acaba iş bulabilir miyim?' diye gezinen gençlerimiz var. Neden gidiyorlar. Burada iş olsa çalışmayacak mı?" dedi.

AK Parti'nin 17 yıldır tek başına Türkiye'yi yönettiğini belirten Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

"Özellikle geçmiş seçimlerde AK Parti'ye oy veren kardeşlerime sesleniyorum, 17 yıl bunları omuzlarında taşıdın. Şöyle bir düşünün, 17 yıl öncesine gidelim, dönemin AK Parti Başkanı geldi, 'ben milletin arasında oturacağım.' dedi. Ankara Keçiören'de bir daireye geldi oturdu. Sonra, 'milletvekili lojmanlarına gerek yok.' dedi, 'milletin vekili milletin arasında olacak.' dedi. Eyvallah, alkışladık. Hep birlikte el kaldırdık. Peki 17 yılda ne yaptın? Her bir vatandaştan vergi aldın. Alır mı? Alır, yasa onu öngörüyor. Ne kadar aldı? 17 yılda 2 trilyon dolar vergi toplandı."

"Hiç kimse bizi yıldıramaz"

Partisinin Artvin Belediye Başkan adayı Demirhan Elçin'i yanına davet eden Kılıçdaroğlu, vatandaşlardan destek istedi.

Kılıçdaroğlu, bir önceki seçimde Artvin Belediye Başkanlığını kaybettikleri için üzüldüğünü ve bunu gazeteciler aracılığıyla kamuoyuyla paylaştığını söyledi.

Artvin'in ve Artvinlilerin özelliklerini sıralayan Kılıçdaroğlu, bu seçimde başkanlığı kazanarak, bir önceki seçimde yaşadıkları üzüntüyü sevince dönüştürmeyi arzuladıklarını ifade etti. 

Vatandaşlara güvendiğini söyleyen Kılıçdaroğlu, şöyle dedi:

"Sizler için sonuna kadar mücadele edeceğim. Hiç kimse bizi yıldıramaz. Tehdit ediyorlar, istedikleri kadar tehdit etsinler. Yıldıracaklarını, susturacaklarını sanıyorlar, ne yılarız ne de onların dediği gibi korkarız biz Kuvayımilliye ruhunu taşıyan insanlarız. Biz Kuvayımilliyeciyiz, yedi düvelin önünde boyun eğmedik, hiç kimseye de boğun eğmeyiz."

"Güçlü bir demokrasiye ihtiyacımız var"

Kılıçdaroğlu, Artvin'de sivil toplum kuruluşlarının temsilcileriyle de bir araya geldi.

Buradaki konuşmasında Cumhuriyet döneminin en derin krizlerinden birinin ortasında olunduğunu, işsizliğin artacağını savunan Kılıçdaroğlu, toplumun önüne konulan bir reçete olmadığını, kendilerinin bu konuda sorumlulukları bulunduğunu söyledi.

Kılıçdaroğlu, krizin aşılması için Türkiye'nin dört aşamalı stratejik dönüşüme ihtiyacı olduğunu belirterek şöyle devam etti:

"Birincisi, güçlü bir demokrasiye ihtiyacımız var. Yargı bağımsızlığı, ifade özgürlüğü, can ve mal güvenliğine, tarafsız yargıya ihtiyacımız var. Bunların olmadığı demokrasi, demokrasi değildir. Dolayısıyla eğer biz demokrasiyi savunup bütün kurumları ile hayata geçirebiliyorsak herkesin can ve mal güvenliği var demektir. Yerlisi, yabancısı da herkes gelir, Türkiye'de yatırımını yapar. Eksik olan demokratik standartlardan sürekli geriye gidiyoruz ve hiçbir büyük yabancı yatırımcı gelip yatırım yapmak istemiyor. Çünkü, yarın sabah kalkar birisi benim mal varlığıma el koyarsa ne olur? Yargı bağımsız ve tarafsız değil. Bunun sağlanması lazım."

Kaynak:Haber Kaynağı

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.