Son günlerde farklı partilerin yönettiği büyükşehir ve ilçe belediyeleri arasındaki gerginliğe çok sık şahit oluyoruz. En son İstanbul’da yine bu tarz bir olay gündem oldu. Bir belediye vatandaşa hizmet götürüyor, diğeri bölgenin sorumluluğunun kendisinde olduğunu iddia edip o hizmeti engellemeye çalışıyor. Hal böyle oluncada olan vatandaşa oluyor, arada vatandaş kalıyor. Bu zihniyetin acilen değişmesi lazım. Aslolanın, önemli olanın hizmet olması lazım. 
Siyasi rekabet yüzünden belediyeler birbirlerinin hizmetini engellememeli. Düşünün yolda gidiyorsunuz, önünüze bir kaya parçası çıkıyor. Yolu ha büyükşehir belediyesi açmış ha ilçe belediyeleri açmış. Vatandaş yol açılmış mı açılmamış mı ona bakar. Kimin açtığına bakmaz. Ama biri yolu açmaya çalışırken bir diğeri engellerse vatandaş o zaman kimin engellediğine bakar. Zaten belediyelerin işi de vatandaşa hizmet etmek değil mi. Bunu neden siyasi şova dönüştürürler ki orası da ayrı bir tartışma konusu. Siyasi rekabet engelleme alanında değil de hizmet alanında olsun. Bir belediye bir şey yapıyorsa diğeri daha iyisini yapmaya çalışsın. Çalışsın ki hizmet artsın. Eften püften bahanelerle hizmet engellemeye çalışmasın. 

SURİYELİLER VE BAYRAM

Kurban Bayramı yaklaşıyor. Malum her bayram olduğu gibi bu bayramda da yine ortaya bir çok politik konu çıkacaktır. Eminim ki bunların başını ise Suriyeli göçmenler çekecektir. Bayramlaşmak için ülkelerine dönen Suriyelileri bir kesimimiz geri almayalım diyecek, bir kesimimiz bunları söyleyenlere faşist diye kızacaktır. Gitsinler ya da gitmesinler polemiğine girmeyeceğim. Birçok vatandaşın ekonomik sıkıntılardan dolayı memleketine dahi gidemeyeceği bir bayramda Suriyelilerin çok rahat bir şekilde ülke değiştirmesini de zaten hiç anlamış değilim. Her neyse benim merak ettiğim bayram sonrası geri dönen Suriyeli göçmenlerden PCR testi istenecek mi, istenmeyecek mi? Bunun cevabını arıyorum.

[email protected]

Emrah Özcan