Şubat ayı Şehadet ayı

Şubat ayı Şehadet ayı

AGD İstanbul Şube Üniversite Komisyonu, Şehitler Gecesi programı düzenledi. Kur’an- Kerim tilavetiyle başlayan programda "Yiğitler toplanın, cihad'a doğru" konseptli tiyatro gösteriminin yanı sıra ezgiler ve marşlar okundu.

İnancımızın temel kavramlarını, inanıcımızın temel kaynaklarından öğrenebileceğine dikkat çeken Turhan, ‘’Konjonktürün dayatmalarıyla vahyin kelimelerinin ne içini boşaltmaya hakkımız var ne de bu kelimeleri saptırmamıza müsaade edilmiştir. Şehitlik, şehadet ancak adalet duygusuyla gerçekleştirilebilir. Yerde ve gökte mutlak anlamda ilahi adalet vardır. İnsanlar arasında adaletin sağlanması da hakkıyla şahitlik yapmakla mümkündür. Şimdi şehadet bilgiyle ve yaşam tarzıyla Hakk’a şahitlik etmek olduğu için, bunun bir göstergesi olarak Allah yolunda can vermeye de şahadeti şehit, şehitlik denilmiştir. Allah yolunda canlarını feda edenlere şehit denir. Bu şehitlik şehadetin bir başka şekilde gerçekleşmiş halidir. Asıl şahadet yakın bilgi, adalet, takva ve ahlak üzere ir yaşayışla Hakk’a şahit olmaktır. Bu manada bütün güzel müminler birer şehittir. İnşallah biz burada da bir şehitler topluluğuna konuşuyoruz.

ŞEHİTLERİMİZ ÖNDER, REHBER VE KLAVUZDUR

Şehitleri unutmadıkları gibi onların uğruna can verdikleri değerleri de unutmayacaklarını hatırlatan Turhan, ‘’İşte Metin Yükseller, işte Sedat Yenigünler, işte Seyyid Kutuplar işte Hasan el-Bennalar, işte İskilipli Atıf Hocalar, işte Abdulkadir Udehler… Bir ırkın ya da bir bölgenin savunmasında yer aldıkları için değil, batıla karşı hakkın, zulme karşı adaletin, küfre karşı hakikatin yanında yer aldıkları için şehit düşmüşlerdir. Diğer taraftan da ırkçı emperyalizmin Bosna’da, Çeçenistan’da, Filistin’de, Afganistan’da, Arakan’da, Eritre’de, Moro’da, Irak’ta, Cezayir’de, Irak’ta, Libya’da, Suriye’de açtığı cephelerde şehit düşen kardeşlerimiz vardır. Her biri bizim için bir önderdir, bir rehberdir, bir yaşam ve ölüm kılavuzudur. Biz inanıyoruz ki her biri Önderimiz Efendimiz Peygamberimiz Hazreti Muhammed (sas) tarafından alınlarından öpüleceklerdir. Âlemlerin rabbi hiçbir davranışı karşılıksız bırakmayacaktır’’ ifadelerini kullandı.

ŞEHİTLERİMİZİN KANI NATO ÜSLERİ KURULSUN DİYE Mİ AKTI?

Son üç yüz yıl içerisinde üzerinde Müslümanların yaşadığı toprakların ırkçı emperyalizmin arka bahçesi haline getirildiğini söyleyen Turhan, ‘’Bu süreç cihadı ve şehadeti unutan, akabinde dünyalık derdine düşen ve neticede Siyonizm’in elinde kukla olan işbirlikçi kafalar eliyle işletilmiştir.  Bugün de İslam coğrafyası ya zorba diktatörler eliyle yahut manipüle edilmiş seçim kampanyalarının sözde seçilmiş yöneticileri eliyle ırkçı emperyalizmin tasallutuna açık haldedir. Halkı Müslüman olan, halkı kardeş olan, ortak bir geçmişi ve ortak bir gelecek beklentisi olan İslam coğrafyası uyduruk sınırlarla paramparça edilmiştir.  Bir de bu yetmezmiş gibi halkı Müslüman olan ülkeler arasına döşenen kara mayınlarıyla da tüm akrabalık ilişkileri, tüm kardeşlik ilişkileri, ortak geçmiş, ortak gelecek beklentisi sabote edilmeye çalışılmıştır. Böyle bir programda Çanakkale’de bir hilal uğruna batan güneşleri de, İstiklal Harbinin şehitlerini de elbette unutmayacağız. Yarım milyona yakın şehidimizin kanı, bu topraklara NATO üsleri kurulsun diye mi aktı?’’ şeklinde konuştu.
 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.