Suriye'den Türkiye'ye yeni göç dalgası kapıda

Suriye'den Türkiye'ye yeni göç dalgası kapıda

İdlib’e bomba yağdıran, tarlaları yakan Rusya destekli rejimin ölüm kapanına sıkışan siviller kaçmaya başladı. İki ayda 300 bin Suriyeli, Türkiye’ye yakın kamplara yerleşti. Çatışmalar şiddetlenirse 2 milyon kişi daha sığınabilir.

Karar gazetesinin haberine göre, Soçi mutabakatını çiğneyerek İdlib’e bomba yağdıran, tarlaları yakan Rusya destekli rejimin ölüm kapanına sıkışan siviller kaçmaya başladı. BM’den ‘sınıra akın’ uyarısı geldi: İki ayda 300 bin Suriyeli, Türkiye’ye yakın kamplara yerleşti. Çatışmalar şiddetlenirse 2 milyon kişi sığınabilir.

Rusya’nın hava desteğini arkasına alarak 4 milyona yakın sivilin sığındığı İdlib’e yönelik saldırılarını artıran Suriye’nin bu girişimi BM’yi de alarma geçirdi. 

Birleşmiş Milletler (BM) Suriye Krizi Bölgesel İnsani Yardım Koordinatörü Panos Moumtzis, Suriye’nin İdlib bölgesindeki çatışmaların kötüleşmesi durumunda Türkiye’ye 2 milyon kadar sığınmacının kaçabileceğini ifade etti. Moumtzis bölgedeki insani yardımların azaldığını bildirdi. Suriye ve Rusya kuvvetlerinin bölgeye yaptığı operasyonlar son haftalarda sıklaşmış, birçok kişi hayatını kaybetmiş ve on binlerce kişi evlerini terk etmek zorunda kalmıştı. Reuters’ın aktardığına göre Moumtzis “Bizim korkumuz şu ki, bu durum devam ederse, sayılar yükselmeyi ve çatışmalar yoğunlaşmayı sürdürürse yüz binlerce, hatta bir veya iki milyon kişi Türkiye sınırına doğru yol alabilir. Moumtzis ayrıca Reuters’a verdiği röportajda Rusya ve Suriye’nin sivillerin yoğunlukta olduğu şehirleri, hastaneleri, okulları hedef aldığını söyledi ve bunun uluslararası yasalara aykırı olduğunu söyledi. Moumtzis “Olanlar bir felaket. İnsanlık için birileri müdahale etmeli” diye konuştu.

Öte yandan BM’nin alt kuruluşlarından Dünya Gıda Programından (WFP) yapılan yazılı açıklamada, bölgedeki şiddetin birçok yerde insani yardım operasyonlarını engellediği belirtildi. Çatışmalardan dolayı WFP ve ortaklarının özellikle İdlib’in güney kesimindeki yardım dağıtımlarını durdurmak zorunda kaldığı aktarılan açıklamada, Hama’nın kuzeyinde bulunan Madik Kalesi civarındaki 7 bin kişiye de mayıs ayından bu yana ulaşılamadığı ifade edildi. Açıklamada, ülkenin kuzeyinde İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesi’nde yer alan Hama’nın kuzeyi, İdlib’in güneyi ve Halep’in batısında nisan ayından itibaren tırmanışa geçen yoğun çatışmaların 300 binden fazla sivili, Türkiye  sınırı yakınında yerinden edilmiş kişilerin kaldığı kamplara kaçmak zorunda bıraktığı bildirildi.      

Ayrıca uydu görüntülerine göre, son haftalarda bölgede en az 18 bin dönüm tarım arazisinin yakıldığı kaydedildi.

LAVRO: SİVİLLERİN KADERİ TÜRKİYE'YE BAĞLI

Rusya Dışişleri Bakanı Sergei Lavrov, İdlib’deki çatışmaların yoğunlaşması hâlinde 2 milyon sivilin Türkiye sınırına gelebileceği endişesine ilişkin olarak, Türkiye’nin bu bölgedeki silahlı muhalifleri teröristlerden ayırmasıyla sivillerin kaderinin de belirleneceğini, bu şekilde söz konusu sivillerin teröristlerin esiri olmaktan kurtulacaklarını söyledi. BM’nin Suriye insani yardım koordinatörü Panos Moumtzis’un, Suriye’nin kuzeybatısındaki çatışmaların yoğunlaşması hâlinde 2 milyona yakın göçmenin Türkiye sınırına doğru kaçabileceği açıklaması sorulan Lavrov “İdlib’deki gerilimi azaltma bölgesinde bulunan ve bulundukları yerde El Nusra teröristleri tarafından haklarından mahrum bırakılmış esirler hâline getirilen Suriyelilerden bahsediliyor” dedi. İdlib’deki sivillerin kaderininse, Türkiye’nin buradaki silahlı muhalif grupları teröristlerde ayırmasıyla belirleneceğini söyleyen Rusya Dışişleri Bakanı “Türk dostlarımız kendi üstlerine silahlı muhalifleri teröristlerden ayırma görevini aldı. Bu gerçekleşir gerçekleşmez bahsi geçen 2 milyon sivilin hayatları kolaylaşacak ve sakin bir yaşam sürebilecekler” dedi. Bunun yanında Suriye ordusunun İdlib’deki militanların saldırılarını tolere etmeyeceğini de ayrıca vurgulayan Lavrov “Onları (Suriye ordusu) çok iyi anlıyoruz, gerilimi azaltma rejimini bu denli ihlal eden bu yuvaların derhal baskılanması için onları (Suriye ordusu) desteklemeye devam edeceğiz” vurgusunu yaptı. Rusya Dışişleri Bakanı şöyle devam etti: “Bununla paralel olarak Türk dostlarımız da biliyoruz ki Soçi mutabakatı ile üstlerine aldıkları sorumlulukları yerine getirmek konusunda aktif bir biçimde çalışıyorlar. Yani (Türk dostlarımız) anlaşmaya varılabilecek olan ve siyasi sürece katılmaya hazır olan silahlı muhalifleri; doğaları gereği anlaşmaya varılamayacak olan ve teröristlerle konuşulur gibi konuşulması gereken haydutlardan ayırmak için uğraşıyorlar.”

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.