MUSTAFA BURAK DOĞAN

MUSTAFA BURAK DOĞAN

Unutma Türk'ün Evladı

Unutma Türk'ün Evladı

"Sömürgeciler bütün ilkeleri kendi menfaatleri için koyarlar. Onların, hürriyet, demokrasi, barış ve hoşgörü dedikleri; Saraybosna'da, Mostar'da, Srebrenitsa'da toprağın altına gömüldü."

Aliya, 1925'te Bosanski Şamats şehrinde doğdu. Asırlarca Osmanlı yurdu olmuş balkanların, sonraları kaleme alacağı kitabının ismini koyacağı üzere 'doğu ile batı arasında islam' tabirine uyan bu topraklarda doğmasının hem kutlu bir şerefi hemde beraberinde getireceği kan ve gözyaşı olacaktı. Henüz çocuk yaşlarında batılı bir eğitim sisteminden geçen Begoviç, genç yaşlarında da birçok batılı filozofu okumuştur. Kendi anlattığına göre bu fikirler onun dini anlayışını biraz sarsmış olsada nihayetinde islama ve yüce kitaba daha çok bağlanmasına vesile olmuştur. 
Daha lise yıllarındayken Saraybosna'da ayrımcılığa, haksızlığa ve faşizmin etkilerine tanıklık etti. Bu tanıklığı onun genç Müslümanlar isimli teşkilata katılmasını sağladı. Genç Müslümanlar, resmi bir vakıf halini alamadığı için sadece bölgeye gelmiş mazlum mültecilere çeşitli yardım faaliyetleri yürütmekle yetinmek zorunda kaldı. Bu gayriresmi vakıf onun fikir dünyasına büyük katkı sağladı.

MAVİ KELEBEKLERİN ŞEHADETİ

Yugoslavya dağılma noktasına gelmişken günümüzde ki Bosna topraklarında üç ırk mevcuttu bunlar, Türkler, – Boşnak’lar Müslüman olduğu için Yugoslavlar onlara direkt Türk diyordu - Sırplar ve Hırvatlar idi. Bölgedeki Müslüman Türkler, bu üç milletin bir arada barış içinde yaşayabileceği kanaatindeydi ama Hırvat ve Sırp zihniyeti kendinden olmayanı yok et anlayışıyla var oluyordu. Bu zihniyete karşı bağımsız Bosna'yı kurmak istediklerinde ilk karşılarına çıkan engel Avrupalılardı ve referandum yapmalarını istedi. Sandıktan bağımsızlık çıkmıştı.

Sırplar, en tabi hak olan özgürlüğünü istediği için bir milleti katletmeyi kendilerine görev tayin etmişlerdi. İşgale başlandığında Bosna’nın yeterli cephanesi yoktu. Buna karşılık BM’den yardım talep edildi ama nafile... Bırakın yardım etmeyi Boşnaklara silah ambargosunu reva gördüler. Müslümanlar BM’den ne yardım görmüştü ne de faşizme karşı bir tavır. Zaten batıdan ne beklenebilirdi ki? Aliya ve halkı artık ne yardım ne de Sırplara uyarı bekliyordu. İstenen şey sadece ellerindeki kelepçenin çözülmesiydi.

"Unutma evlat batı hiçbir zaman uygar olmamıştır. Bugünkü refahı, devam edegelen sömürgeciliği; döktüğü kan, akıttığı gözyaşı ve çektirdiği acılar üzerine kurulmuştur."

Sırp zulmünü Saraybosna'da, Mostar'da, Srebrenitsa'da bütün dünya sadece seyretti. Dört tarafı dağlarla çevrili şehrin her yanı kuşatılmıştı. Kadın, çocuk, yaşlı ayırt etmeksizin mermi yağdırdılar. İnsanlar güvenli bildikleri sığındıkları bu şehirde mezar taşları bile olmadan şehit olacaklarını nereden bilebilirdi. Sırplar öyle vahşiydi ki, insanları kendilerine açtırdıkları çukurlara gömdüler. Kimisi tek mermi ile kimisi acımasızca hançerlenerek kimisi toplu olarak bombayla katledildi de Sırplara dur diyen olmadı.

İşte her köşesi şehit mezarı olan Bosna'nın Srebrenitsa şehrinde o katliamda vefat edenlerin yerlerini renkleri mavi bir kelebek türü gösterdi. Bu kelebekler daha çok bu toplu mezarların bulunduğu bölgede yetişmiş olan bir çeşit bitkiyle besleniyorlardı ve onların sayesinde birçok şehir mezarı bulundu. O günden sonra mavi kelebekler Bosna'nın simgesi haline geldi.

“Bizler çocuklarımız en azından tebessüm etsin diye yaşadıklarımızı yeni nesillere anlatmıyoruz ama sen Türkün evladı! Unutma.” 19 Ekim 2003 günü Saraybosna’da alem-i berzaha uğurlanan Bilge Kral, biz Türklere böyle sesleniyordu yazdığı mektupta. İşte bu mektup Türklere; özellikle idealist Türk gençlerine, fikirlerinin ardından bıraktığı en büyük mirastır. Artık onun istediği gibi direniş değil diriliş yükü olacak omuzlarımızda. Rabbim işimizi kolaylaştırsın vakit ayırıp okuduğunuz için teşekkür ederim Allaha emanet olunuz.

RAKAMLARIN ŞEHADETİ

İsim yazmıyor mezar taşlarında
Hepsi birer rakamdan ibaret
Sekiz bin Fatiha sana Srebrenitsa
Verdiğiniz canlar cihana kefaret

Önceki ve Sonraki Yazılar
SON YAZILAR