Ürküten rakam

Ürküten rakam

Türkiye Uyuşturucu Araştırması Direktörü Prof. Dr. Mustafa Necmi İlhan, ülke nüfusunun yüzde 2,7’sinin madde bağımlısı olduğunu söyledi.

Uyuşturucu ile mücadelesiyle tanınan Türkiye Uyuşturucu Araştırması Direktörü Gazi Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Necmi İlhan gazetemize çarpıcı açıklamalarda bulundu. Madde kullanımın şuan da Türkiye’de yüzde 2,7 olduğuna dikkat çeken İlhan, 1 milyon 500 bin kişinin en az bir kere uyuşturucu madde kullandığını söyledi. Ayrıca terör örgütlerinin gelir kaynağının büyük ölçüde uyuşturucu olduğunu belirten İlhan, “Uyuşturucu ile mücadele terörle mücadeledir” dedi. 
 
MÜCADELE ‘KORUMAK, KURTARMAK, İYİLEŞTİRMEK’

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından geçtiğimiz günlerde İş Sağlığı ve Güvenliği Merkezi’nde (İSGÜM) “Çalışma Hayatında Bağımlılıkla Mücadele Sempozyumu” düzenlendi. Sempozyum da gazetemize özel açıklamalarda bulunan İlhan, uyuşturucu ile mücadelenin üç aşamalı olduğunu söyledi. Birinci aşamanın hiç başlamamış olanları korumak, ikinci aşamanın bağımlı olanları kurtarmak son aşamanın ise kurtarma sonrası rehabilitasyon süreci olduğunu bildirdi. Konuşmasına şöyle devam eden İlhan, “Şu anda 14 bakanlığımız bu alanda görevli. Bunlardan birisi de Çalışma Bakanlığı. Sağlık Bakanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığı bunun daha çok koruma yönünde görev alıyor. Rehabilitasyon da ise Aile Sosyal Politikalar Bakanlığı görev alıyor ”dedi. 

KİŞİLERE İŞ YERLERİNDE BİLİNÇLENDİRME YAPILIR 

Bağımlılık faktörlerinden birinin de iş yaşamındaki faktörler olduğuna dikkat çeken İlhan, kişiye ulaşmanın da yine iş yerlerinde olabileceğine dikkat çekerek şunları söyledi: “Peki, çalışma hayatıyla ilişkisini düşünürsek insanlar en az 8 saatini iş yerinde geçiriyor. Bu sürelere baktığımız da iş yerindeki pek çok etmen bağımlılık için etmen uluşturuyor. Örneğin kimyasal ürünlerin etkisinde çalışanlar zaten kimyasal ürünlerin bağımlılık riskine sahip oluyorlar. Ayrıca çalışma hayatında ki bunalım, stresler insanları bu maddelere kullanmayı itebiliyor. Bizim de en çok müdahale etmek istediğimiz alan burası. İş yerleri toplu bulunan alanlar olduğu için kişilere müdahale etmek kolaydır. Bulundukları yerlerde iş yeri hekimleri vasıtasıyla bağımlılıktan önlenme yöntemleri verilebilir. İş yeri hekimleri bağımlılıkla ilgili vakaları tespit ederse yine burada bizim bir müdahalemiz olabilir.”

MESLEK HASTALIĞINI TETİKLER 

Bağımlı kişilerin meslek hastalığına daha yatkın olduğunu belirten İlhan, “Bağımlık meslek hastalığı değil ancak işle ilgili hastalıktır. Çalışma koşulları bağımlılık riskini artırabilir yahut gidişatı hızlandırabilir. Eğer siz iş yerinde bağımlıları tedavi etmezseniz meslek hastalıkları ortaya çıkabilir. Örneğin bazı uyuşturucular karaciğer fonksiyonlarını bozduğu için meslek hastalığı riskini artırır. Yahut iş kazaları ona keza artar. Konsantrasyon düşer, yoksunluğa girer. Öte yandan iş yerinde verimlilik azalır üretimde düşüklüğe neden olur” diye konuştu. 

İŞTEN ÇIKARMAK DAHA KÖTÜYE SÜRÜKLER 

İşverenlerin iş yerlerinde bağımlı olan çalışanları işten çıkarmaya yönelmesinin hatalı olduğunu belirten İlhan, maddi kayıp onları daha çok batağa sürükler diyerek konuşmasına şöyle devam etti: “İşverenlere bu konuda bağımlılığı tespit edilmiş kişileri genelde işten çıkarma çözümüne gidiyor. Fakat bu insanların tedavi edilebilir olduğunu bilmek lazım. Siz onu işten çıkardığınız zaman o kişiyi daha batağa saplanmış olur. İş kaybı maddi kayba da neden olacağı için ve bağımlılıkta en riskli grup yoksullardır. Çünkü yoksul kişiyi bağımlı hale getirtirseniz sonra onu potansiyel satıcı haline getirebilirsiniz. Uyuşturucu tacirleri bunu çok iyi bilirler. Bu durumda sonuç olarak bağımlı birini işte çıkardığınız takdirde gelir kaybı riskine ve kişi daha çok batağa sürüklemiş oluyorsunuz. Bu konuda işverenlere tedavisine ve rehabilitasyonuna yardım etmek gerekiyor. Zaten devlet bu insanlara bakıyor sonuçta hepsinin sağlık güvencesi var.” 

“UYUŞTURUCU İLE MÜCADELE TERÖRLE MÜCADELE DEMEKTİR”

İlhan terör örgülerinin gelir kaynağının büyük ölçüde uyuşturucudan olduğunu da belirterek, “Uyuşturucu ile mücadelesinde atılan her adım Mehmetçiğe sıkılan her kurşunla mücadele etmek anlamına gelir” dedi. İlhan, 2006 yılından beri Türkiye’de tüm Avrupa ülkelerinden daha fazla eroin yakalandığını belirterek, “ Erken uyarı sistemi (EWS) sayesinde 713 maddenin yasaklandı. Tüm suç işleyenlerde uyuşturucu bunun 6’da biri. Uyuşturucuyu bir kez deneyenlerin yüzde 70’i devam ediyor. Bir kez deneyenlerin üçte ikisi devam ediyor. Ne denli erken davranırsak o kadar başarılı oluruz” açıklamasında bulundu. En çok kullanılan maddenin esrar olduğunu da belirten İlhan,” Esrarı ilk kez kullanma yaşı ortalaması şuan da 20 civarında. Tam insanların çalışmaya dönemler yani bağımlılık gençliğin sorunu” dedi. 

Erkal ERDOĞAN/HABERVAKTİM

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.