İsmet TAŞ

İsmet TAŞ

Ankara 15 Temmuz Platformu Şehit, Gazi ve Yakınları

Ankara 15 Temmuz Platformu Şehit, Gazi ve Yakınları

Bu güne kadar 15 Temmuz ile ilgili olarak o kadar çok şey yazılıp çizildi ama bir konu var ki hiç değinilmedi!  Sürekli spekülasyon  yapıldı. Konu elbette, 15 Temmuz ile ilgili görülen davalar, şehitlerimiz, gazilerimiz ve yakınları.  
Öncelikle,  istisnasız herkesin hem fikir olduğu, ancak bazı art niyetlilerin bulanık suda balık avlayama çalıştıkları bir konuyu ifade etmek isterim.  Bu Vatan için, kim nerede? Nasıl? Kim tarafından şehit edilirse edilsin, bizim şehidimizdir.  Makamları Allahüalem  Cennet’tir, Peygambere komşudur.  Aynı şekilde,  en hafifinden en ağırına varıncaya kadar yaralananlar ise, şanlı, şerefli bizim gazilerimizdir. 
Bu bakış açısı, samimi, ihlaslı, Vatanını, Milletini, Bayrağını, Devletini canından aziz bilenlerin yaklaşımıdır ve en doğru yaklaşım tarzıdır. Aksi asla düşünülemez, söz konusu dahi edilemez.  Yukarıda söylediğimiz gibi art niyetli, maksatlı,  bölücü ve yıkıcı zihniyete sahip, bu Milletin evladı olmaktan uzak insanlar ise, 15 Temmuz şehidi veya gazisi,  Güney Doğu, şehidi veya gazisi  diye ayrım yaparak,  zaten yaralı olan Milletimizin yarasına tuz basarak canlarını acıtmaktadırlar.  Bu ayrımı yapanlar,  ya haindirler veya gaflet içindedirler ya da FETÖ’ye hizmet eden hain güruhtur. 
15 Temmuz gecesi ile ilgili gerçek rakamlara baktığımızda, hiç de öyle anlatıldığı gibi olmadığını net bir şekilde görürüz; 
O gece halk, ( sivil, asker, polis)  ülkemizin her yerinde darbeye karşı direndi, canını ortaya koyarak mücadele etti. Bu da yaklaşık yurt genelinde tahmini rakam, beş milyon kişi civarındadır.
O gece, 251 kişi şehit oldu.  (63 polis, 5 asker,  183 sivil) Gaziliği tescil edilmiş olanların sayısı ise 2703 dür.  ( Maalesef durumu istismar edenler olmuş, 61 kişinin gaziliği iptal edilmiştir)
O gece şehit olanların sadece 53 tanesinin sosyal güvencesi bulunmamaktadır.  251 şehidimizin yakını hak sahibi sadece 843 dür. 
O gece gazi olan ve maluliyet derecesi %60  ve üzeri olan,  maluliyet aylığı bağlanan kişi sayısı  108 kişi, yatağa bağlı olup başkasının yardımına muhtaç gazimiz ise 13 dür. Bu gün sadece bu 108 kişi durumuna göre, 3200 ile 3568 tl maaş almaktadırlar.(Siz vücudunuzun bırakın  % 60’nı,  ufak bir kısmını dahi kullanamıyorsanız, milyonlar alsanız  ne kıymeti var. Parmağınıza ufak bir çizik atın bakalım o  zaman  ne demek istediğimizi daha iyi anlayacaksınız! )
Gazilerimizin dosyaları incelenmektedir.  Bu inceleme sonucunda maluliyet aylığı alabilecek gazi sayısı 340 ila 350 arasında tahmin edilmektedir. Bunların büyük bir kısmı 684 nolu KHK ye göre 1.500 tl aylık almaktadırlar. (Demek ki öyle abartılı rakamlar almıyorlar)  Geri kalan 2417 gazimiz hiçbir şekilde maaş almamaktadırlar. Demek ki her gazi maaş almıyormuş!   Elbet te ki bu ve benzeri durumda olan gazilerimize de şeref aylığı bağlanmasının gerekliliğine  inanıyoruz. 
Görüldüğü gibi 15 Temmuz şehit yakınlarının ve gazilerin durumu öyle abartıldığı gibi bir ayrım yapılmış pozisyonda değil. Dediğimiz gibi bilinçli olarak algı operasyonları yapılmaktadır. 
Diğer taraftan, terör mağduru gazilerimizin durumları 684 nolu KHK ile tekrar düzenlenmiş yaklaşık 15.000 kişi bu durumdan faydalanmak için müracaat etmiştir.  Dosyası incelen ve sonuçlanan gazilerimiz durumlarına göre değerlendirilmektedirler. 
Özetle ayrım yapılmaksızın bütün gazilerimizin durumu bu. Ne Devlet ne de vatandaş olarak bizler asla ve asla en ufak bir şekilde ayrım yapılmasına şiddetle karşıyız. Kimsenin de bunu yapmasına izin vermeyiz.  Çünkü onlar bizler için canlarını seve seve feda etmekten çekinmeyen Milli Kahramanlarımızdır.   İstisnasız her gazimiz bütün takdirlerin üzerindedir. Onlar, ”Özel İnsanlar”dır.  Onlara mihnet ve şükran borçluyuz.  Ne kadar yanlarında olursak olalım,  yanlarında olduk diyemeyiz, ne kadar maddi imkan tanırsak tanıyalım asla yeterli görmeyiz.  
Özetle ne şehitlerimizin yakınları, ne de gazilerimiz asla mağdur edilmemelidirler.  Her türlü imkân sunulmalı,  aksini düşünen bu Vatanın evladı değildir. 
Yine o gece, Ankara 158, İstanbul 90, İzmir 1, Muğla 2 şehit vermiştir.  O gece ülke çapında sokağa çıkan beş milyon kişinin her birinin hakkı asla ödenmez.  Her birinin mücadelesi kutsaldır,  muhteremdir. 
Görüldüğü gibi Ankara o gece, hain işgal hareketini durdurmak için, diğer illere öncülük etmiş, işgale dur demiştir. Bunun içindir ki,  Ankara da ki STK’ların hassasiyeti en üst düzeyde olmuştur.  Ankara’nın en güçlü STK’ları bir araya gelerek,  Koordinatörlüğünü Mustafa Kır’ın yaptığı 15 Temmuz Ankara Platformunu kurmuşlardır. 
Bu Platforma bağlı STK’lar,  Sincan Cezaevinde görülen davaları izlemek, şehit ve gazi yakınlarına destek ve moral vermek,  FETÖ’cü hainlerin yüreklerine korku salmak için, hafta içi her gün hem nöbet tutmaktadırlar, hem de  davaları izlemektedirler.  Bu Platform,  Şehit ve gazi yakınlarını  asla yalnız bırakmadılar,  bırakmayacaklardır da . Onların hakları hukuki açıdan en üst düzeyde savunuldu, savunulmaya da devam edilecektir. 
15 Temmuz Ankara Platformunun yapılan değerlendirme toplantısı, Keçiören Belediye Başkanı Mustafa Ak‘ın ev sahipliğinde yapıldı.  Büyük şehir ve ilçe belediye başkanlarımızın yanı sıra oda ve meslek kuruluşlarımızın temsilcileri de katılarak,  Platformun faaliyetlerine destek verdiler.   Mustafa Kır, “FETÖ davalarına daha etkili şekilde katılımın sağlanacağını, FETÖ ile yapılan mücadelede, STK’ların daha etkin rol alacağını ifade etti.  Ankara’daki bütün STK’ları mücadeleye davet ederek verdikleri mücadelenin önemini anlattı. Bir daha böyle bir olayın yaşanmaması için STK’lara çok büyük görevlerin düştüğünü ifade eden Sayın Kır, "Birlik ve beraberliğimizin, kardeşliğimizin bozulmasına asla müsaade etmeyeceğiz dedi.’’
Herkesin, her kesimin malumu olduğu üzere, FETÖ’cüler gerek davalarda, gerekse sosyal hayatta, varlıklarını devam ettirmek, daha etkili olmak için taktik üzerine taktik denemektedirler.  Son taktikleri ise, itirafçı olup, geri görevine dönmek ve faaliyetlerine kaldıkları yerden devam etmek. 
Ne güzel denmiş; “Su uyur, düşman uyumaz” diye.  Uyanık olmak, dikkatli olmak, yeise kapılmamak, gevşememek lazım. 
Başta söylediğimizi tekrar ediyoruz; “Bu Vatan, bu Devlet, bu Bayrak, bu Millet için canını seve seve veren bütün şehitlerimizi, rahmet ve mihnetle yad ediyor, Allah rahmet eylesin, mekanları cennet olsun diyoruz.  Bütün Gazilerimize en derin kalbi muhabbetlerimizle şükranlarımızı sunuyor, Allah’tan sağlık, huzur, hayırlı ve uzun  ömürler  diliyoruz.  Şehit ve Gazi yakınlarımıza Allah’tan sabır niyaz ediyoruz.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
SON YAZILAR