Yaklaşık olarak 4,5 - 5 aydır yoğun bir temponun devam ettiğinin farkındayız. YGS- LYS karışımı arasında gidip gelen öğrencilerin ve gelecek hayallerinin mutlu sonu. Milyonlarca öğrencinin ter döktüğü sınavların sonucunda verilen emeklerin karşılığı umarım alınmıştır. Temel liselere verilen milyar liraların, sağdan soldan toplanan kitaplar sayesinde okunulan okulların, meslek lisesi öğrencisi olup fen ve özel kolej öğrencileriyle kıyas edilen vatandaşların durumları umarım bekledikleri kadar mutlu bir pencereye açılmıştır.

İstenilen üniversitelerin, derslerin ve mesleklerin kapısının açılacağı döneme girerken öğrencilerin ve yaşı bir hayli büyük ancak okumak için can atan vatandaşlarımızın merakla bekledikleri gün nihayet geldi ve geçiyor.
Açık fakültelerin haricinde okul okuyacak arkadaşlarımızın özellikle üniversite ortamlarına ve farklı mezhepten insanların davranışlarına saygı duyması gerektiklerini unutmamalarında fayda var. Özellikle büyük şehirde okul okuyacak arkadaşlarımızın örgüt gibi toplum düzenine aykırı oluşumlardan uzak durmaları gerekiyor ki gelecek yolları için aşılacak hiçbir engelleri olmasın.

Farklı örnekleriyle karşımıza çıkan üniversite toplumu verilen emeklerin karşılığıyla kıyas edildiğinde yazık dedirtebiliyor. Bu yüzdendir ki okul okuyup emek verilen günlerin dedelerimizin lafları gibi soytarılıkla geçmesi can acıtabilir.

Yoğun geçen  maraton sonrası tercihlerinde istedikleri yeri kazanan arkadaşlarımıza hayat yolunda başarılar diliyorum. Bu sene olmadı, gelecek sene daha iyisi olur diyerek canını sıkmayacak olan arkadaşlarımıza da sabretmeleri gerektiğini hatırlatıyorum. Önemle arz etmek isterim ki; okula sadece okumak için gitmeyin, hayatın anlamak için gidin. Dedelerimizin kemikleri sızlamasın...