Bilindiği gibi 12 Mart 2017 tarihinde bir sınav yapıldı ve bu sınavda 1 yıllık tüm emeklerin kalemden kağıtlara döküldüğüne şahit olduk. Kimileri çok çalıştı istediği üniversite hayaliyle yanıp tutuştu, kimileri ise daha çok şansını demek için sınava girmek istedi.

Ancak sınavın şansını demek için değil de, iyi bir gelecek elde etmek isteyen kişiler için büyük bir öneme sahipti. Dershaneye gidenlerin ve kendi çalışmasıyla iyi bir öğretim, daha sonrasında iyi bir gelecek hayaliyle yaşayarak hayallerine yaklaşmak isteyenlerin sınavıydı aslında. 

Elbette sonuçlar açıklanınca hayallerin ve doğrusu olan her şeyin belli olduğu görüldü. Sınav sonrasında büyük bir merakla sonucunu bekleyen adayların bekleyişi tam anlamıyla büyük heyecana sahne olurken, gelecek hayallerinin gerçek olup, olmaması konusunda zor anlar yaşandı.
Kazananlar vardı ve tercih sıralamasıyla herhangi bir okula yerleşim yaparak okumayacaklardı. Ancak diğer taraftan tüm çabalara rağmen elde edilecek iyi bir notu bulamayan adayların pişmanlıklar yaşadıkları da gözle görülecek kadar netti.

Ancak sınavı kazanamayınca sonucunda ölüm olmadığını anlatamıyoruz kimseye ve bu birkaç vatandaşın kendini heba etmesiyle sonlanan hikaye gibi gelebiliyor bizlere.

Ne yazık ki aile baskısı ve çevreden gelen alay konuları yüzünden bunalıma giren insanların hayatlarını sonlandırdığı ve sırf bir sınav yüzünden bir gelecek hayalinin yanı sıra bir hayatında heba edilmesine göz yumabilenler var.

Deyim yerindeyse; komşu çocuklarının yüksek aldığı sınav sonucu nedeniyle aileler arasında sorunların yanı sıra çocuklarını kıyas eden aileler var. Gelecek hayaliyle yaşayan bedenlerin, alay konusu edilmesi sadece bir sınavın değil bir hayatın heba edilmesine yol açabildiğini ihmal edenler var.