Cengiz Han Türk müydü? Cengiz Han kimdir?

Cengiz Han Türk müydü? Cengiz Han kimdir?

Cengiz Han Türk müydü? Cengizhan kimdir, asıl adı nedir, hangi dönem yaşadı, hangi devleti kurdu, nasıl bir hayat sürdü, mezarı nerede?

Moğol devletinin kurucusu, yaşadığı dönemde bütün dünyayı etkileyen, büyük savaşçı Cengiz Han’ın hayatını sizler için derledik…

Cengiz Han Türk müydü? Cengiz Han kimdir, asıl adı nedir, hangi dönem yaşadı, hangi devleti kurdu, nasıl bir hayat sürdü, mezarı nerede?

Tarihi kayıtlara göre Cengiz Han, Moğol İmparatorluğu'nun kurucusu ve en önemli hükümdarıdır. İnsanlık tarihinin en büyük askeri dehalarından biri olarak kabul edilen Cengiz Han, hükümdarlığı döneminde dünyanın en büyük imparatorluklarından birini kurmuştur.

Cengizhan'ın asıl adı nedir?

1162 yılında Onon Nehri kıyısında doğan Cengiz Han’ın asıl adı "demirden" veya "demirci" manasına gelen "Timuçin"dir. 1206 yılına kadar Cengiz Kağan ismini kullanmadı. Cengiz isminin ne anlama geldiği tarihçiler arasında tartışma konusu oldu. "Adil" veya "Okyanus" anlamına geldiği de söylendi. Bağlamı içerisinde kullanıldığında Cengiz Kağan, "Ulu Kağan" anlamını taşıdığı ifade edildi. 

ÇOCUKLUĞU ZORLUKLARLA GEÇTİ

Cengiz Han daha 9 yaşındayken babası rakip Tatarlar tarafından zehirlendi. Kendi kabilesi ailesini sürgüne yolladı. Annesi 7 çocuğunu tek başına büyütmek zorunda kaldı. Daha küçücük bir çocukken yaşamak için avlanmak ve mücadele etmek zorunda kaldı. Yemek için çıkan bir tartışmada kardeşini öldürdü. Gençliğinde rakip boylar tarafından kendisi ve karısı kaçırıldı. Bir süre köle olarak yaşadı. Bütün bu zorluklara rağmen daha 20 yaşında saygı duyulan bir savaşçı ve komutan olarak biliniyordu. Topladığı destekçilerinden oluşan ordusuyla büyük kabilelerin liderleriyle ittifaklar kurarak güçlendi. 1206 yılında steplerde at koşturan çoğu klanı kendi bayrağı altında birleştirerek uzak diyarları fethe çıktı.

İRANLI TASVİRİNE GÖRE CENGİZHAN…

Cengiz Han, dünya tarihine damga vurmuş bir lider olmasına rağmen fiziki özellikleri hakkında çok fazla bilgi yoktur. Döneminden kalan hiçbir heykel veya resim bulunmamaktadır. Bir çok kaynakta kendisi uzun, güçlü, gür sakallı ve uzun saçlı bir insan olarak tasvir edilirken, en ilginç iddia 14. yüzyılda yaşayan İranlı tarihçi Rashid El Din'e aittir. Ona göre Cengiz Kağan kızıl saçlı ve yeşil gözlüdür. 

KOMUTANLARI LİYAKATE GÖRE SEÇTİ

Cengiz Han, aşiretçilik veya kabilecilik yapan bir devlet adamı değildi. Komutanlarını liyakate göre belirliyordu. Yetenekli olan insanları görerek, onları sınıfları, ataları hatta geçmiş bağlılıklarına bağlı olarak yargılamadan yükseltmesiyle biliniyordu. Bunun en güzel örneklerinden biri 1201'de yaşandı. Tayjut Kabilesiyle yapılan bir savaş sırasında atına atılan bir ok yüzünden az daha hayatını kaybediyordu. Savaş bittikten sonra Tayjutlu esirlerin yanına giderek o oku kimin attığını sordu. Bir asker cesaretle öne çıkıp oku kendisinin attığını söyledi. Askerin cesaretinden etkilenen Cengiz Han, bu askeri hem ordusunda komutan yaptı hem de ok anlamına gelen Cebe adını kendisine vererek onurlandırdı. Cebe, Subutay ile birlikte Moğol ordusunun en büyük komutanlarından biri olacaktı.

HARZEMİLERİ YOK ETTİ!

Cengiz Kağan seferleri sırasında diğer krallıklara çoğunlukla barışçıl bir şekilde Moğol egemenliğini kabul etme fırsatı sundu ancak direnenlerin hiçbirine acımadı. Örneğin 1219 yılında Harezmi İmparatorluğu Moğollarla yaptıkları bir anlaşmayı bozdu. Cengiz Kağan ortaya çıkan sorunu çözmek için Harezmi Şahına  İpek Yolu'ndaki malların ticaretinin düzenlenmesi ve kontrolüyle ilgili kıymetli bir ticaret anlaşması önerdi. Harezmi Şahı ise cevap olarak kendisine bu teklifle gelen elçileri öldürdü. Cengiz Kağan'ın bu harekete cevabı sert oldu. Bütün ordusunu toplayarak Harezmi İmparatorluğu'na sefere çıktı. Sonuçta Harezmi İmparatorluğu bütünüyle çöktü, fakat Cengiz Kağan bununla da yetinmedi. Savaş sırasında kendisine asker göndermeyen vasallarından Tankut Devleti'ne karşı da bir sefer düzenleyerek, başkentlerini ele geçirdi ve Tankut Kraliyet ailesinin tamamını katletti.

cen-mezar.jpeg

40 MİLYON İNSANI ÖLDÜRDÜ İDDİASI

Tarihçiler açısından büyük tartışma konularından biri de Cengiz Kağan döneminde Moğolların gerçekten kaç kişi öldürdüğü. Bir çok tarihçi bu rakamın yaklaşık 40 milyon olduğunu ifade ediyor. Tarihi  kayıtlarda Cengiz Kağan zamanında Çin nüfusunun onlarca milyon insan düştüğü gözüküyor. Harezmi İmparatorluğu'na yaptığı seferde ise imparatorluk nüfusunun dörtte üçü hayatını kaybetti. Toplamda ise Moğol saldırılarının dünya nüfusunun yüzde 11'ini öldürdüğü kabul ediliyor. 

Kendi dönemindeki bir çok imparatorluğun aksine Cengiz Kağan din konusunda özgürlükçü bir savaşçıydı. Herkesin din ve vicdan özgürlüğünü koruyan yasalar çıkartmanın yanı sıra, ibadet yerlerine de vergi istisnası getirtti. Cengiz Han’ın bu politikasının bir sebebi belki kendi halkını mutlu tutmasının toplumların isyan etmesini engelleyeceğini düşünmesi ise, diğer sebebi Moğol toplumunun her zaman din konusunda aşırı derecede müsamahalı olmasıdır. Her ne kadar Cengiz Kağan şaman inancına sahip olsa da, etrafında Hristiyan, Budis, Müslüman pek çok insan bulunmaktaydı. Bir çok zamanlar çeşitli dinlerden din adamlarını davet ederek inançları hakkında sohbetler yapıyordu. Yaşlılığında Taocu Qiu Chuji'yı karargahına çağırarak, ölümsüzlük ve felsefe hakkında konuştuğu da kaydedilmektedir. 

CENGİZ HAN TÜRK MÜYDÜ?

Tarihçilerin büyük çoğunluğu Cengiz Han’ın Türk olduğu yönünde görüş belirtmiştir. Cengiz Han Moğolca ve Türkçe konuşurdu. Konuşmalarında kendini Türk olarak tanıtmıştır. Cengiz Han’ın soyu Çinlilerce Türklere dayandırılır. Bir bakıma Köktürkler’in devamıdır.

Moğol tabirini tarihe tanıtan Cengiz Han olmuştur. Kendisinden önce Moğollar'a ne dendiği tam olarak belli değildir. Cengiz Han’ın Moğol topluluğu etnik değil, Osmanlı tabiri gibi bir tabirdir. Aralarında Türkçe konuşan veya Türk olan boylar ve uyruklar da vardır.

Moğol tabirini tarihe tanıtan Cengiz Han olmuştur. Kendisinden önce Moğollar'a ne dendiği tam olarak belli değildir. Cengiz Han’ın Moğol topluluğu etnik değil, bir bakıma Osmanlı tabiri gibi siyasî bir tabirdir. Aralarında Türkçe konuşan veya Kaşgarlı Mahmud, Tatarlar'ı, ayrı lehçeleri olan bir Türk kavmi olarak göstermiştir. On Üçüncü Yüzyılda ise büyük Cengiz İmparatorluğunu gezen Marko Polo, Tatar kelimesini Türklerle Moğolların ikisini birden kapsayan bir deyim olarak kullanmıştır. Türk olan boylar ve uyruklar da vardır.

ESKİ ŞATO TÜRKLERİNDEN

Türkler Tatar’ı Türkler'in bir parçası ve doğu Türkçe'siyle konuşan Türkler olarak kabul etmişlerdir. Aşıkpaşaoğlu, tanınmış tarihinde Süleymanşah'la birlikte Anadolu'ya gelen Türkleri “elli bin miktarı göçer Türkmen ve Tatar evi” olarak kaydetmiştir. Profesör Zeki Velidi Togan, 1941'de yayınladığı ‘Moğollar, Cengiz ve Türklük’ adlı küçük eserinde ve 1946'da yayınladığı ‘Umumî Türk Tarihine Giriş’ adlı eserinde Cengiz Kağan'ı 1221'de ziyaret eden Çao-hong adlı bir Çin elçisinin verdiği bilgiyi nakletmektedir. Bu elçi, Cengiz'in eski Şato Türklerinden geldiğini gayet açık olarak belirtmiştir. Cengiz'in tipi hakkındaki tarihi bilgiler de (uzun boylu, kumral saçlı, beyaz tenli, yeşil gözlü) eski Gök Türk kağanlara uymaktadır.

BÜTÜN DÜNYAYI ETKİLİYOR

Cengiz Han yalnız Orta Asya, Çin, Hint, Japonya, Rusya’yı değil,  Doğu Avrupa ülkelerinin tamamını etkilemiştir. Cengiz Han’ın adıgeçince yalnız savaşlar akla gelmez. Onun askerî dehasının yanında kültürler arasıtaşıyıcılık gibi olağan üstü bir görevi yerine getirdiğini; “İpek Yolu”nun işlek ve emin bir hale gelmesindeki rolünü, ipek, ipekli kumaş, barut ve matbaa gibi Uygur Türkleri tarafından ilk kez kullanılıp sonradan Çinlilere mal edilen pek çok unsurun Batıya taşınmasındaki payını unutmamalıyız. Birkaç yüz yıldır Orta Asya’da yapılan kazılardan, Han saraylarının yanında taş döşeli yolların, alttan  ısıtmalı hamam ve evlerin, su kanallarının Cengiz Han zamanında daha geliştirildiğini öğrenmekteyiz.

ÖLÜMÜ

Cengiz Kağan'ın hayatını kaplayan bütün gizemlere ek olarak Kağan'ın nasıl öldüğü da belli değil. En sık anlatılan hikayeye göre kendisi 1227 yılında attan düşerek yaralandı ve bu nedenle hayatını kaybetti. Ancak bazı başka kaynaklar kendisinin sıtmadan veya dizine gelen bir oktan öldüğünü de ifade ediyor. Hatta bir kaynakta kendisinin Çinli bir prensesle beraber olmaya çalışırken öldürülmüş olabileceği de iddia ediliyor. Hayatını nasıl kaybetmiş olursa olsun Cengiz Kağan mezarının gizli kalması için çok uğraştı. Efsaneye göre Cengiz Kağan'ın vasiyeti doğrultusunda atlarla mezarının üzerinden defalarca geçilerek toprakta herhangi bir iz kalmaması sağlandı ve daha sonra mezarını gören herkes öldürüldü. Mezarın büyük ihtimalle Moğolistan'da bulunan Burhan Haldun Dağı'nın etrafında olduğu söyleniyorsa da bugüne kadar tam yeri tespit edilemedi.
 

Gazeteilksayfa.com

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.