Doğu Türkistan hususunda beklediğimiz tepkinin hilafına her geçen gün daha da utanç duyacağımız bir noktaya doğru gidiyoruz. Biz devletimizin Doğu Türkistan’ın sesine ses olmasını beklerken Doğu Türkistanlı kardeşlerimiz gözaltına alınıp sesleri kesilmeye çalışılıyor. Arşı delen çığlıklarını müminlerin kalbine de duyurabilmek için mücadele veren Uygur Türkleri abluka altına alınıyor ve katil Çin’in zulmünü haykırmaları dahi engelleniyor. Biz hükümetimizden Doğu Türkistan hususunda Çin’e karşı vakarımıza yakışır cümleler duymayı beklerken, karşılaştığımız tablodan vakarımıza değil maalesef utancımıza hisse bulabiliyoruz.

Beka Vadisi’nde terörist başına karanfil uzatanların terörist kimdir, mazlum kimdir tasnif edememesine şaşırmıyoruz. Ancak BM Genel Kurulu’nda “dünya beşten büyüktür” diyerek dünyaya verilen mesajda ki beşin biri olan Çin’e, bu sözün altını dolduracak hiçbir tepki verilmemesine şaşırıyoruz. Evet, Kudüs’te olmak bize yakışır, Karabağ’ı savunmak bizim vazifemiz, Libya hala bize emanettir fakat Doğu Türkistan da bizim yurdumuzdur. Bu coğrafyaların tamamında söz sahibi olan devletimizin Doğu Türkistan hususunda neden, her ne olursa olsun söz söylememesi, Doğu Türkistan’dan önce söz sahibi olduğumuz bu coğrafyalarda da herhangi bir nedenle sözümüzün tesirinin yitebileceği anlamına gelmez mi? 

Doğu Türkistanlı kardeşlerimiz yaşadıkları zulüm yetmiyormuş gibi bugün farklı bir algının da kurbanı edilmeye çalışılıyorlar. Şunu belirtmek gerekir ki zalimliği konusunda birbirinden farklı görmediğimiz ABD ve Çin arasındaki her türlü anlaşmazlık, kavga, çatışma bizi mutlu eder. Ancak muhatabı olduğumuz meselelerde biz, konumumuzu küresel güçlerin politikalarına göre değil dini ve milli şuurun çerçevesinde çizeriz. Kısacası biz Doğu Türkistan meselesine bakışların da “Doğu Türkistanlıları CIA finanse ediyor” algısıyla Çin’e yaranmaya çalışan ve yahut Doğu Türkistan’ı ABD’nin emperyal vizyonu gereği gündeme taşıyan küresel piyonlardan nefret ediyoruz! Biz, “aynı bedenin parçası” olma hissiyatını taşımamız gereken Doğu Türkistanlı kardeşlerimize hiçbir hesaba girmeden, sadece, ümmet şuuruyla sahip çıkılmasını bekliyoruz!