Gelenbevi İsmail Efendi kimdir? Matematik ve Cebir alanında nasıl meşhur oldu?

Gelenbevi İsmail Efendi kimdir? Matematik ve Cebir alanında nasıl meşhur oldu?

Gelenbevi İsmail Efendi kimdir, asıl adı nedir, hangi dönem yaşadı, Matematik ve Cebir alanında nasıl meşhur oldu, kimlerden ders aldı, III. Selim kendisini neden ödüllendirdi, Fransız bilim adamını nasıl hayran bıraktı, hangi eserleri verdi?

Cebir, astronomi ve trigonometri  alanında yeni buluşlara imza atan ünlü matematikçi Gelenbevi İsmail Efendi’nin hayatını sizler için derledik…

Gelenbevi İsmail Efendi kimdir, asıl adı nedir, hangi dönem yaşadı, Matematik ve Cebir alanında nasıl meşhur oldu, kimlerden ders aldı, hangi görevlerde bulundu, III. Selim kendisini neden ödüllendirdi, Fransız bilim adamını nasıl hayran bıraktı, hangi eserleri verdi?

İşte cevabı:

Gelenbevi İsmail Efendi, 1730 yılında Gelenbe kasabasında doğdu. Adı İsmail olmasına rağmen doğduğu yerden dolayı Gelenbevi olarak tanındı. Ataları Gelenbe kasabasında müftü ve müderrislik yaptı. İstanbul’a gelerek Yasinzade ve diğer alimlerden ilim tahsilini tamamladı. 

MÜDERRİSLİK VAZİFESİ

Gelenbevi İsmail Efendi, 1763 yılında müderris oldu. Aynı zamanda hocası ayaklı kütüphane ismi ile anılan Müftizade Mehmet Efendi'nin evinde eğitime devam etti. Yenişehir’e vazifeyle gönderildi. Orada felç geçirdi. 1791 yılında vefat etti. Ömrünün sonunda yazdığı Cebir kitabı, Matematik alanında seçkin kitaplar arasında yer aldı.

HUMBARAYI DÜZELTTİ III. SELİM’DEN ÖDÜLÜ ALDI

Sultan Üçüncü Selim zamanında Kağıthane’de askeri bir tatbikatta humbara atışı gösterileri yapılmıştı. Fakat yapılan atışların hiç birinin isabet etmemesi üzerine bazı yakınlarının aracılığıyla Gelenbevi İsmail Efendi, Sultan'ın huzuruna çıkarıldı. Hesaplarının yapılıp yeniden atılması emrini alınca, hemen gerekli hesaplamaları yapıp humbarayı düzeltti. Sonra atışları yeniden yaptırdı. Üç defa tekrarlanan atışın üçü de hedefe tam isabet etti. Padişah III. Selim bu durumdan çok memnun olarak kendisini ödüllendirdi. 

AVRUPA’DA OLSAYDI AĞIRLIĞINCA ALTIN EDERDİ

Gelenbevi’nin İstanbul’da bulunduğu sırada, Fransa’dan bir mühendis gelerek logaritma cetvelini Babıalî’ye takdim etmişti. İstanbul’da bu ilmi kimsenin bilmediğini iddia etmesi üzerine Gelenbevi İsmail Efendi'nin evine gönderildi. Evdeki durumu gören Fransız, Gelenbevi’yi hiç yerine koyarak, logaritmayla ilgili bir soru bırakıp; “Falan vakte kadar cevabını isterim” dedi. Fransız, Gelenbevi’nin evine tekrar neticeyi öğrenmek için geldiğinde cevap yerine İsmail Efendi, yazdığı logaritma risalesini takdim etti. Çok şaşıran Fransız, Babıali’de Gelenbevi İsmail Efendi'nin zeka ve kabiliyetine hayran olduğunu beyan etti. Gelenbevi’yi işaret ederek, Reisülküttap Efendiye şunları söyledi: “Bu adam Avrupa’da olsaydı ağırlığınca altın ederdi” 

ESERLERİ:

Bıraktığı eserler onun mantık, matematik ve kelam ilmindeki üstünlüğünü açıkça ortaya koyar. İsmail Efendi, medresenin yetiştirdiği ve ilmi değerini Osmanlı Devletinin sınırları dışına taşıran son alimlerdendir. 
Gelenbevi’nin yazdığı eserler, matematik ve astronomi; mantık, felsefe ve adab; kelam ve tasavvuf ile öteki eserleri olmak üzere, dört gruba ayrılır:

gelenbevi-ismail-efendi.jpg

a. Matematik ve astronomiyle ilgili eserler:

1) Cebir Kitabı: Kaynaklarda Hesâb-ul-Küsûr veya Küsûrât-ı Hesâb adlarıyla bilinen bu eser, en önemli eseridir. 

2) Risâle-i Azla’i Müsellesât: Türkçe yazılan eser, bir üçgenin açıları ve kenarları arasındaki bağıntıların hesap açısından incelenmesine dâir olup, 79 sahîfeyi bulmaktadır. 1805 senesinde Dârüttıbâa’da da basılmıştır. 

3) Şerh-i Cedâvil-i Ensâb: Logaritma cetvellerinin kuruluş biçimi ve kullanılışına dair bir risaledir. Akıcı bir Türkçeyle yazılmıştır. Fransız mühendisinin sorularını cevaplamak için yazmıştır. 

4) Risâle alâ Rub-il-Mukantarât ve Risâle alâ Rub-il-Müceyyeb: Arapça yazılan ve basılmayan eser, astronomi ile ilgilidir. 

5) Risâlet-ül-Kıble: Dekâik-ül-Beyân fî Kıblet-il-Büldân: Bu eser astronomi ve trigonometriyi ilgilendirmektedir.

b. Mantık, felsefe ve adap ilmiyle ilgili eserler:

1) Gelenbevî alâ Îsâgûcî Şerhi: Arapça yazılmıştır. 

2) El-Burhan fî-İlm-il-Mîzân: Mantıkla ilgilidir. Mîzân-ı Gelenbevî veya kısaca Burhan isimleriyle de tanınır. 

3) Kıyâs Risâlesi: Mantık ilmine dairdir. 

4) Risâlet-ül-İmkân: Arapça olanbu eser, Miftâhu Bâb-il-Müveccehât adıyla bilinir. 

5) Ta’lîkât alâ Mir-ül-Âdâb: Münazara ilmi veya münazara sanatı ile ilgilidir. 

6) Risâletü İlm-il-Âdâb: Âdâb Risâlesi veya Gelenbevî alâ Âdâb adıyla bilinir.

c. Kelâm ve tasavvufla ilgili eserler:

1) Haşiye ala Tehzib-ül-Mantık vel-Kelam 

2) Haşiye ala Şerh-ül-Celal el-Adûdiyye: El-Mevakıf adlı eserin haşiyesidir. Kısaca Celal Haşiyesi ve Gelenbevî alel-Celal adlarıyla anılan eser, 1817 senesinde basılmıştır. Kelam ilmine dairdir. 

3) Risâle fî Tahkîki Mezhebi Ehlis-Sünne fî Usât-il-Mü’minîn: Bozuk mûtezile mezhebine cevap için yazılan bu eser de Arapçadır. 

4) Vahdet-i Vücûd Risâlesi.

d. Diğer eserleri:

1) Risâle fî Beyânı İsm-ül-Ma’nâ ve İsm-ül-Ayn: Nahiv ilmiyle alâkalıdır. 

2) Risâle fî Şerhi Târîfi Sıdk-il-Haber ve Kizbihî

3) Risâle fit-Tekaddüm

 

Gazeteilksayfa.com 

 

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum