Hz. Musa (a.s) Kuran-ı Kerim’de adı en fazla geçen (136 kez) büyük bir peygamberdir. Hz. Musa’nın imtihanı firavun ile sarayındadır. Hz. Musa doğacağı yıl firavun olan Ebu Numeyr bir rüya gördü rüyasını tabir eden kâhinlerin o yıl Ben İsrail’den bir çocuk doğacağını ve firavunun saltanatını yıkacağını söylemeleri üzerine o yıl Beni İsrail’den doğan bütün çocukların öldürülmesi emredildi. Musa (a.s) ilahi bir sıyanetle katliamdan kurtuldu. Cenab-ı Hak tarafından Kuran-ı Kerim’de Musa’nın annesine; “Onu emzir! Kendisine zarar geleceğinden endişelendiğinde onu denize (Nil Nehrine) bırakıver. Hiç korkup kaygılanma, çünkü Biz Onu sana geri vereceğiz ve onu peygamberlerden biri yapacağız” Kasas Suresi 7 ayette buyrulmuştur ve bunu üzerine, Annesi Hz. Musa (a.s) bir sepete koyup onu Nil nehrinin sularına bırakmıştır. Hz. Musa’yı cariyeler bulup onu firavunun hanımına götürdüler. Firavunun hanımı Hz. Musa (a.s) çok sevdi Hz. Musa onun yanında büyüdü ve orada fırıncılıkla meşgul oldu, Hz Musa (a.s) yüz yirmi (120)  sene yaşamıştır. Bunun üçte biri olan seneyi Mısır’da firavunun nezdinde geçirmiştir. 

Hz. Musa Rabbül Âlemin emriyle firavuna git çünkü o çok azdı. Taha Suresi buyurması üzerine firavunun yanına gitti ve İsrail oğullarını serbest bırak dedi ve onları kurtardığı İsrail oğulları bizlere iman edeceğimiz bir şey getir ilahından diye sabırsızlandılar Hz. Musa (a.s) Tur’a gitti bunun üzerine orada Cenabı Hakla bir bir görüşerek Tevrat’ı Şerif nail oldu. Hz. Musa Tur’dan dönünceye kadar kardeşi Hz. Harun’u görevlendirmişti ama İsrail oğulları Hz. Harun’u dinlemeyip Samiri isimli münafık altından bir buzağı heykeli yaptı ve sizin de Musa’nın da ilahınız işte bu dedi. Zaten içlerinden gelen bir şey olduğu için İsrail oğulları hemen ona inanıp taptılar ve Allah (c.c) ortak koştular bu yüzden Kuran-ı Kerim’de İsrail oğulları nankörlüğünden ve Allah’a ortak koşmalarından dolayı Allah’ın verdiği nimetlerden yüz çevirmeleri sıkça konu edilmiştir. 

Allah (c.c) her zaman insanları nimetleriyle rızıklandırmıştır. Ama insanlar her zaman bundan yüz çevirmiştir. İmanın esaslarından olan nankörlük sebebiyle Kuran-ı Kerim’de birçok yerde bildirmiştir. Allah’ın verdiği nimetlere ve Hz. Musa’nın bu imtihanı hiçbir zaman unutmamamız gerekiyor. Allah(c.c) bizlere bütün gelmiş geçmiş peygamberlere iman etmemizi söylüyor çünkü hepsi Allah yolunda canlarını bile gözetmeden iman aşkıyla görevleriniz yerine getirmişlerdir. Allah (c.c) her ümmete iman aşkıyla görevlenmeyi ve hiçbir zaman da Allah’a Peygamberlere inkârdan sakınmayı biz ümmetlerine nasip etsin. Her zaman Allah’a şükredip onun buyurduğu emirlerle yaşamayı nasip etsin. Selam ve dua ile.