Selçuk  YILDIRIM

Selçuk YILDIRIM

İnsan kendİne Bunu Nasıl reva Görür?

İnsan kendİne Bunu Nasıl reva Görür?

Değerli okurlar bu hafta sizlere maalesef cahiliye devrinden bu yana gelen çağımızın baş belası bağımlılıkların en kötüsü olan alkol hakkında bir iki kelam etmek istiyorum.
Bildiğimiz üzere Allahü Teala Kuran-ı Kerim’de bizlere açıkça uyarıda bulunmuştur. 'Ey iman edenler, şarap, kumar, dikili taşlar (putlar), fal ve şans okları, birer şeytan işi pisliktir. Bunlardan uzak durun ki kurtuluşa eresiniz' (Mâide Sûresi, 90. Âyet). 'Şeytan içki ve kumar yoluyla ancak aranıza düşmanlık ve kin sokmak, sizi Allah'ı anmaktan ve namazdan alıkoymak ister. Artık (bunlardan) vazgeçtiniz değil mi?' (Mâide Sûresi, 91. Âyet).  Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (s.a.v.) ise hadisinde şöyle bu illet hakkında şöyle demiştir; 'İçki bütün kötülüklerin anasıdır', 'Sarhoşluk veren her içkinin azı da çoğu da haramdır'
Cahiliye devrinde su gibi tüketilen alkol İslamiyetin gelişiyle hak ettiği yeri bulmuş ve bu alışkanlıktan Müslümanlar uzaklaşmıştı. Maalesef günümüzde bu bela yeniden hortladı ve özellikle gençler arasında popüler dünyanın ve medyanın hiçte azımsanamayacak katkılarıyla yeniden hortladı. Gençlerimizin içinde bulunduğu bu boşluğu maalesef kimi zaman uyuşturucu maddelerde kimi zaman da yine uyuşukluk ve bilinç kaybına yol açan bilumum diğer pisliklerde aramaktadır. Ebeveynleri tarafından yeteri derecede dini ve ahlaki eğitimi almayan ya da etrafındaki uyarıcılara çabucak kapılan bireylerin düştüğü durumlar sizlerin de taktir edeceği üzere içler acısıdır.
Bu meretin en kötü özelliği ise maalesef herkes tarafından çok kolay elde edebilir hale gelmesidir. Yine çok üzülerek söylüyorum caddemizde, sokağımızda bulunan birçok market, büfe bunu satmaktan garip bir haz almaktadır. Çocuklarımız, gençlerimiz bu merete ulaşmakta bu kadar yakın. Bu kadar kolay ulaşılabilen bu pislik Efendimizin de dediği gibi bütün kötülüklerin anasıdır, yani bir nevi kötülük zincirinin ilk halkasıdır. Burada kilit unsur bilincin yitirilmesidir. Bilince sahip olunması çok önemli bir husustur. Bizleri yani insanları Eşref-i Mahluk sıfatına sokan hayvan-haşerat ve bilumum canlı cansız bütün yaratıklardan ayıran akıl nimetidir. Aklın, bilincin yitirilmesiyle kullanılamaz hale sokulması ise bizleri hayvanlardan farksız kılar. Yani belki biraz ağır bir ifade olabilir şimdiden sizlerin affına sığınarak söylüyorum bilinç yoksa bir nevi hayvanlaşırız. O dakikadan sonra yapacaklarımız sonrasında bizi ve ailemizi, sevdiklerimizi zor duruma sokabilir belki de hiç hatırlamak istemeyeceğimiz hallere getirebilir. Ayrıca bu pisliğin vücuttan atılması da bilimsel verilere göre içilen miktar, yanında tüketilen diğer yiyeceklerle yaklaşık 72 saat gibi uzun bir süredir. Bu süre insan ömrü düşünüldüğünde kısa gibi gözükebilir ancak,  iyi bir hesaplamayla düşünüldüğünde 3 gün hiçte azımsanamaz bir süredir. Ayrıca bu meretin insan vücudunda açtığı tahribat ise bir hayli çoktur. Özellikle sindirim sisteminin en önemli aktörü olan karaciğerimiz bu tahribatın en çok yaşandığı yerdir ve sık tüketildiğinde ilk olarak o alarm vermektedir.
Efendim bu illeti konu olarak almamın sebebi dün akşam saatlerinde bindiğim belediye otobüsünde rastladığım bir olay bu illetin insanları düşürdüğü acı durumu bir kez daha adeta gözüme soktu. Şöyle ki otobüsteki koltuklardan birinde oturan gayet de düzgün giyimli orta yaşlı bir şahıs ben ve diğer yolcular tarafından ilk etapta bir kalp krizi, bir sara krizi geçiriyor sanmamıza sebep oldu. Lakin olayın bir hastalıktan değil de bir pisliğin düşürdüğü durumdan olduğunu anlamamız şahsın kendi oturduğu koltukta başını bile dik tutamaz hale gelişini,  elini-kolunu bile hareket ettirememesini, sadece koltukta oturmak için debelenişini, ağzından çıkanlara mukayyet olamayışını görmemiz ve ortaya çıkardığı alkol kokusuyla anladık. Sarhoş adamın yanına oturan ve durumu fark eder etmez yanından ayrılan talihsiz genç ise eminim otobüste en çok etkilenen kişi olmuştur. Bu duruma şahit olduğum andan itibaren içimi bir endişe sardı ve bir insanın kendini böyle bir duruma neden reva gördüğünü ineceğim durağa kadar düşünmemi sağladı. Doğal olarak işin içinden çıkamadım. Ancak o şahsın düştüğü duruma aklı başında hiçbir kimsenin düşmek isteyeceğini sanmam.
Sanıyorum biz insanoğlunda kötüye bayağı olana karşı konulamaz bir istek var. Bu illetin ağına düşen kişilerde oluşturduğu sahte özgürlük, cesaret gibi hissiyatlar insanın nefsi tarafından hoş karşılanmaktadır. Eminim etrafımızda içki içen ve daha önce içki içmiş olanlar vardır. Allah (c.c.) rahman ve rahimdir. İçkiyi bırakırlarsa İnşaallah hem affedilirler hem de sağlıklarına kavuşurlar.
 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
SON YAZILAR