LGS sınavına 25 gün kala tavsiyeler: Sonuca değil şimdi ve buradaya odaklanın

LGS sınavına 25 gün kala tavsiyeler: Sonuca değil şimdi ve buradaya odaklanın

Ülke genelinde yapılacak olan LGS sınavı için geri sayım başladı. Sürecin nasıl değerlendirilmesi gerektiği hakkında gazetemize konuşan Psikolojik Danışman Oğuzhan Asil Yücesan, “Bu süreçte sonuca değil şimdi ve buradaya odaklanılmalıdır” dedi.

Ülke genelinde 2 Haziran’da yapılacak olan ve yaklaşık 1 milyondan fazla 8'inci sınıf öğrencisinin katılım sağlaması beklenen LGS sınavı için geri sayım başladı. Liselere Geçiş Sınavı'na (LGS) çok az bir zaman kala öğrencilerin bu süreci ve sınav anını nasıl değerlendirmesi gerektiği hakkında gazetemize özel açıklamalarda bulunan Türk PDR Derneği Ankara İl Başkanı Psikolojik Danışman Oğuzhan Asil Yücesan, “Sınav sonucu ne olur? düşüncesi sınavdan kopmalara neden olmaktadır. Bu süreçte sonuca değil şimdi ve burada’ ya odaklanılmalıdır. Sınav soncuna ilişkin değerlendirmelerde bulunulmamalıdır” dedi. Yücesan, daha iyi bir lisede okumak isteyen öğrencilerin gireceği sınav öncesinde, eksik konuların tamamlanmasından stres yönetimine kadar birçok öneride bulundu.

oguzhan-bey.jpg

“MEB’İN KAYNAK KİTAPLARINA BAKIN”

Liselere Geçiş Sınavı'na çok az bir zaman kaldığını ve son zamanlardaki çalışmaların oldukça kritik olduğunu dile getiren Türk PDR Derneği Ankara İl Başkanı Psikolojik Danışman Oğuzhan Asil Yücesan, “Çünkü bu dönemki çalışmalar sınavın doğrudan sonucunu etkiler. Sınav sonucuna ciddi anlamda etkileri olacaktır. Bu yıl Milli Eğitim Bakanlığı’ndan öğrencilere, milli eğitimin kaynak kitaplarına çalışmaları konusunda bir açıklama yapılmıştı. Bu açıklama dikkate alınması gereken bir açıklamadır. Çünkü yapılan çalışmalar bu çerçevede olursa sınav soru tipine daha uygun bir soru çözümü ve konu tekrarı yapılmış olur. Bu nedenle bakanlığın yayınladığı örnek sorulara, çıkmış sorulara kesinlikle bakılmalıdır. Bunların çözülmesi gerekmektedir. Eğer bunları çözenler varsa son ay içerisinde tekrar çözmelerinde bir mahsur yoktur. Özellikle çıkmış ve bakanlığın sayfasında yayınlanan örnek sorulara dikkat etmelidirler. Bu sorulardaki yanlış ve boş soruların üzerinden geçilmelidir. Yanlış yapılan sorular tekrar tekrar çözülmeli ve soru mantığı kavranmalıdır” şeklinde konuştu.

lgs.jpg

“DİNLENMEYE VAKİT AYIRIN”

Sınava girecek öğrencilerin ders çalışmaya sınava ne kadar süre kala, ara vermesi doğru olur noktasında tavsiyelerde bulunan Yücesan, “Aslında sınava çalışmayı bırakmak diye bir durum yoktur. Sadece sınavdan birkaç gün öncesinde sınav kaygısını ve stres düzeyini düşürebilmek için kendilerine serbest zaman bırakmalıdırlar. Özellikle sınavdan bir gün önce mümkünse dinlenmeye vakit ayırmalıdırlar. Artık yıl boyunca yapılan çalışmalardan dolayı biraz kaygı seviyesinde meydana gelen artışı kendilerine zaman ayırarak, keyif aldıkları aktiviteleri yaparak, sevdikleri arkadaşları, aile bireyleri ile zaman geçirerek, sohbet ederek kafalarını toplamaları ve zihinlerini biraz dinlendirmelidirler. Son birkaç gün bunların yapılmasında bir sakınca yoktur” ifadelerini kullandı.

sinav-kaygisi.jpg

“ZORLANDIĞINIZ SORUYA SONRA DÖNÜN”

Sınav sırasında bazı soruları yapamayacağımızın veya zorlanabileceğimizin olağan olduğunun bilinmesi gerektiğini söyleyen Yücesan, öğrencinin yapamadıkları veya zorlandıkları soruların yanına bir işaret koyarak, o sorulara sınav bitiminde tekrar dönülmek üzere geçilmesini tavsiye etti. Eğer öğrenci bunu yapmazsa var olan kaygısına bir de zaman yönetimi kaygısının ekleneceğini ki bunların da sınav anında yaşanılması hiç istenmeyen durumlar olduğunu vurguladı. Yücesan, sınav anındaki yaşanan stresle alakalı şunları aktardı:

“Sınav anında en çok strese neden olan olay öğrencilerin sınavda yapamadıkları bir soru olduğunda paniklemeleri ve bunu genellemeleridir. Bir soruda yaşanan sıkıntıyı acaba diğer sorularda da yaşar mıyım? Ya diğerlerini de yapamazsam? gibi kaygı artırıcı düşüncelerle zihinlerini doldurabiliyorlar. Bu durum kaygı seviyesini artırdığı gibi sınav anında daha önceden öğrendiğimiz bilgilerin hatırlanmasını da zorlaştırabiliyor. Sınavlarda stres düzeyinin belli seviyeye kadar olağan olduğu ve bizim zorlandığımız anda o soruyu sonradan dönmek üzere yanına işaret koyarak geçmemizin daha sağlıklı olduğunu bilmeli ve sınav sırasında stres düzeyimizin arttığını gördüğümüz anda birkaç dakika durup derin nefes alarak sakinleşmeye çalışmamız gerekmektedir.”

sinav.jpg

“SINAV SONUCU DÜŞÜNÜLMEMELİDİR”

Bunların yanı sıra sınav öncesinde ve sınav anında, öğrencilerin sonuca ilişkin bir yorum veya düşüncede bulunmaması gerektiğinin altını çizen Yücesan, “Sınav sonucu ne olur? Bu düşünce sınavdan kopmalara neden olmaktadır. Bu süreçte sonuca değil şimdi ve burada’ ya odaklanılmalıdır. Sınav soncuna ilişkin değerlendirmelerde bulunulmamalıdır” dedi.

Ayrıca son zamanlarda kaygı düzeyini artıran bir diğer etkenin de, kişilerin sınav zorluk düzeyine ilişkin gerçekçi olmayan yorumları olduğunu ifade eden Yücesan, cümlesini şu sözlerle sürdürdü:

“Sınavın zorluk ve kolaylık düzeyini sınavdan önce kimsenin bilme gibi bir durumu yoktur. Fakat bu konuda sürekli bir bilgi kirliliği oluyor ve sınava hazırlanan öğrenciler bu bilgi kirliliklerine karşı kaygılanıp morallerini bozuyor. Bunlar gerçekçi olmayan söylemlerdir. Bu tür düşünceler bizim odağımızı sınavdan uzaklaştırır. Şimdilik yaptığımız çalışmalara odaklanmalı ve kalan zamanımızı daha verimli geçirmeliyiz. Sınava girecek olan tüm öğrencilerimize başarılar dilerim.”

Kaynak:Rüveyda Aslıipek / gazeteilksayfa.com

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.