Onu ilk kocaman kavuğuyla tanıdık hepimiz. Tarihi bir filmin setinden fırlamış gibiydi. Kuranı Kerim’i kendi kafasına göre yorumlaması buna da tefsir demesi, gün geçtikçe bağlılarının artmasıyla radyolarda televizyon kanallarında daha çok görmeye başladık. Ne hikmetse kendini mehdi gören diğer insanlar gibi Amerika’da yaşıyordu.

Bağlıları arttıkça televizyonları, kitapları, dergileri arttı. Bağlıları ona ait kitapları camiilere bırakmayı kendilerine görev addetmişlerdi. İnternette herhangi bir ayet-i kerimeyi araştırmak istediğinizde meal ya da tefsirine bakmak istediğinizde ilk çıkan siteler, Evrenosoğlu’na ait sitelerdi. Çok çok geç kalınsa da Diyanet, bu adamın siteleri fark etmiş ve erişim yasağı getirilmişti. Milyonlarca insan, Kuran-ı Kerim’in ayetlerini İskender Evrenesoğlu’nun kendi kafasına uydurduğu sözlerden öğrendi. 

Sadece site ve sosyal medyada etkin olmayan Evrenesoğlu’nun ekipleri, Anadolu’da köy köy gezerek kendi batıl görüşlerine insanları çekmeye çalıştılar. Kaynağı belli olmayan milyonlarca kitap dağıttılar. ‘Osmanlı’ adı altında konferans ve sempozyumlar düzenlediler. 

Tüm çalışmalar sürerken kurduğu MİHR vakfının başındaki isim, peygamberlik iddiasındaki Evrenesoğlu öldü. Cesedi Türkiye’ye getirildi ve geçtiğimiz günlerde gömüldü. Cenaze törenine yaklaşık 3 bin kişi katıldı. 

Bu adam öldükten sonra bağlılarının düşüncelerini öğrenmek istedim. Ona ait sosyal medya hesaplarını, sitelerini inceledim. Mehdi olarak inandıkları insan ölmüştü. Mehdi ölmeden büyük işler yapacak, bir şeyler değişecekti. Ama bu adam birkaç kişiye kandırmak, ekranlarda boş konuşmaktan başka bir şey yapmamıştı. Bu durum inananlarının aklına soru işareti getirmiş miydi?

Site ve sosyal medya hesaplarını incelediğimde Evrenesoğlu’nun tüm bağlılarının çok mutlu olduğunu, birbirlerine gülücükler saçtığını gördüm. “Bunlar da ne gamsız adammış, peygamber dedikleri adam öldü. Neredeyse zil takıp oynayacaklar” derken öğrendim ki bu adamın öldüğüne inanmıyorlarmış. İskender Evrenesoğlu ölmemiş, sadece mekan değiştirmiş. Hatta ona öldü diyenler Fetöcülermiş. Fitne yaymaya çalışıyorlarmış. 
İnsan hakikatten uzaklaşınca komik durumlara nasıl da inanıyor. Adam ölmüş gitmiş. Daha kendini nasıl yalanlasın? Ama yok… Batıla saplanınca kurtulmak çok zor oluyor. 

EK BİLGİ

İskender Evrensoğlu’nun cenaze namazını Diyanet’e bağlı herhangi bir imam-hatip kıldırmamış. Kendi aralarında tören düzenlemişler. Yalancı peygamberin cenazesinde bulunmayan Diyanet teşkilatına teşekkür ediyoruz. Zira peygamber olduğunu söyleyen birinin namazını kılmak ona inanmak gibi olur, ona inanmak da “Ben son peygamberim” diyen Rasulullah’ı yalanlamak olurdu.