Osman Akdoğan

Osman Akdoğan

Tek FaceApp Mı?

Tek FaceApp Mı?

Son günlerde “FaceApp” isimli yaşlandırma uygulaması dünya gündeminde. 

Ünlü kişiler de dahil olmak üzere milyonlarca kullanıcı bu yaşlandırma programını kullanmaya başladı. 

“FaceApp” denilen uygulama, kullanıcıların yüklediği fotoğrafları kendi işleme teknolojisiyle birleştirip, çeşitli efektler uygulanmasını sağlıyor. Bu efektlerden en çok tercih edileni ise yaşlandırma tekniği. 

Yıllar sonraki muhtemel yaşlılık hallerini gören ve yaşlı hali oldukça hoşuna giden kullanıcılar, can atarcasına sosyal medya hesaplarından bu fotoğrafı paylaşıyor. Yediğimiz, içtiğimiz, gezdiğimiz anılarla dolu olan sosyal medya bu kez de yaşlılık fotoğraflarıyla sallanıyor!

Yabancı menşeili uygulamanın büyük ilgi görmesinin ardından farklı iddialar ortaya atıldı. Uygulamanın büyük güvenlik riski oluşturduğu, kullanıcı verilerinin toplandığı ve üçüncü kişilere para karşılığı satıldığı öne sürüldü. 

Doğrudur, uygulama kullanıcılar için risk barındırabilir. Sadece söz konusu o uygulamanın güvensiz ve tehlikeli olmadığı akıllardan çıkarılmamalıdır. Çünkü telefonunuza herhangi bir uygulamayı indirmek istediğinizde sizden telefonunuzdaki dosyalara erişebilmek için birkaç izin talep ediyor. 

Uygulamanın gizlilik politikasında ise kullanıcı verilerinin toplanabileceği ve diğer şirketlerle bu kişisel bilgilerin paylaşılabileceği açıkça belirtiliyor. 
Kullanıcılar da “Bir şey olmaz. Nasıl olsa devletimizin yetkili kurumları herhangi bir kötü kullanıma müsaade etmez diyerek” uygulamaları indiriyor. Zaten “izin” vermediğiniz müddetçe programı indiremiyorsunuz. İndirdikten sonra da başlıyor güvenlik sıkıntısı.

Hatırlarsanız geçmiş yazılarımda sosyal medyanın tehlikesine dikkat çekmiştim. Burada “şu uygulama güvenli, bu uygulama güvensiz” diyerek ne yazık ki bir ayrım yapamayız. İndirdiğimiz her uygulamada ve saatlerimizi geçirdiğimiz sosyal medyada risk büyük.   

Kişisel Verileri Koruma Kurumu (KVKK) Daire Başkanı Dr. Yılmaz Vural’ın bu konudaki sözlerini bir kez daha hatırlatmak istiyorum. Bu günlerde tartıştığımız konularla ilgili Vural’ın sözleri sizleri aydınlatacak ve tehlikenin boyutunu gözler önüne serecektir. Gelin şimdi KVKK Daire Başkanı Vural’ın geçmişteki bir programda söylediği sözleri yeniden hatırlayalım: “Kişisel verilerin korunması geleceğimiz açısından stratejik öneme haiz ve milli güvenliğimizi etkileyecek kritik bir konudur. Kişisel veriler konusunda vatandaş bilinçli olmalı” 

“Cep telefonumuzdaki uygulamalara izin veriyoruz. Uygulamalar konumunuzu, adınızı soyadınızı kullanıyor. Mahremiyetle bu konuyu bağdaştırdığımızda siz görünüyorsunuz ama görmüyorsunuz. Şu an sizin telefonlarınız sürekli veri paylaşıyor ama ne paylaşıyor bilmiyorsunuz. Gün geçtikçe dijital dünyada sürekli iz bırakıyorsunuz. Bırakmış olduğunuz izler kaybolmuyor”

 “Dünyada 3,7 milyar insanın kimliği ayırt ediliyor ve verisi tutuluyor. Facebook, WhatsApp ve İnstagram ile tutuluyor. Bugün internete girdiğinizde bu şirketlerde olmayan insan sayısı var mı? Bu şirketlere ilişmeme kullanmama şansı var mı? Yok. Facebook 10 adet beğeninizde sizi iş arkadaşınız kadar yakından tanıyor. 70 adet beğeninizde yakın arkadaşınız kadar, 150 adette ise ebeveyniniz kadar, 300 adet beğeniniz varsa da sizi eşiniz kadar tanıyor. 300 beğeninin üzerine çıktığınız zaman artık siz özne olmaktan nesneye dönüyorsunuz. Bu noktada mahremiyet çok zor.”

Tüm bu uygulamalarla ve sosyal medya yoluyla “elin oğlu” dediklerimiz görünen o ki bizi yakından tanımaya çalışıyor. Hadi hakkımızda hayırlısı.    

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
SON YAZILAR