110 Yıllık Kült Marka Ece Ajandası’nın tarihçesi, hikayesi nedir?

110 Yıllık Kült Marka Ece Ajandası’nın tarihçesi, hikayesi nedir?

Aşk defteri olarak da bilinen ve bir dönem herkesin kullandığı Ece Ajandası’nın tarihçesi, hikayesi nedir?

Balkan Savaşı, Birinci Dünya Savaşı ve Kurtuluş Savaşı dönemlerinde bile, sıkıntılar göz ardı edilerek basılmaya devam eden Ece Ajandası’nın tarihçesi, hikayesi nedir? İşte tüm detaylar:

OSMANLI’DAN CUMHURİYETE ECE AJANDASI’NIN YOLCULUĞU

İlk olarak 1910 yılında basılan ve özellikle 1930’lu yıllardan itibaren aşk defteri olarak kullanılan ve bir dönem herkesin kullandığı Ece Ajandası, hatırlatmak ve hatırlamak için yazılan anlamına gelen muhtıra olarak satılmıştır. Kurucusu Mehmet Sadık Bey’dir (Kağıtçı). Mehmet Sadık Kağıtçı’nın oğlu Ahmet Bey pilot olmak için Romanya’ya gider. Oradan da ünlü bir doktor olan ağabeyi Mehmet Ali Bey’in yanına Afganistan’a geçer. Afganistan’da Ece isminde bir hasta bakıcıya aşık olur. Ahmet Kağıtçı, sevdiği kadınla evlenmek ister fakat aile içinde bu evliliğe onay alamaz. Bu engelden dolayı Ece ile evlenemeyen Ahmet Kağıtçı intihar eder. Bu aşkın anısına baba Mehmet Sadık Kağıtçı da muhtıra defterlerinin ismini Ece ajandası olarak değiştirir, bu tarihten sonra ajandalar aşkın defteri olarak satışa sunulur. Bir başka söylenceye göre, 1932 yılına gelindiğinde Keriman Halis güzellik yarışmasında birinci seçilir ve Atatürk tarafından Keriman Halis’e Ece ismi verilir. Aynı yıl muhtıra defterleri de Ece ismini alır ve bundan sonra Ece Ajandası olarak çıkmaya başlar. Uzun yıllar ajandaların yeni ismi olan Ece, Keriman Halis ile ilişkilendirilse de bu isim değişikliğinin arkasındaki kadın, az önce anlatılan Ece’dir.

ece-ajandasinin-tarihcesi-hikayesi-nedir-2.jpg

ECE AJANDASI'NI BASAN AFİTAP KIRTASİYE’NİN HİKAYESİ

Afitap Kırtasiye, Cumhuriyet döneminde altın çağlarını yaşasa da kökleri çok daha eskilere gitmektedir. Hacı Kasım Bey İran’ın Hoy kentinden gelip, annesi ve kardeşi ile birlikte İstanbul’a yerleşir. İstanbul’a gelene kadar okuma yazma bilmeyen Hacı Kasım Bey, İstanbul’a yerleştikten sonra okuma yazma öğrenir. Tahminen 1860’lı yıllarda Babıali’nin ilk Müslüman kitapçısı olur. Maarif Kitaphanesi ve Şark Kitaphanesi’ni kurar. Daha sonraki yıllarda Hacı Kasım Bey’in büyük oğlu Naci Kasım, Maarif Kitaphanesi’ni devam ettirir ve günümüzde de varlığını sürdüren Saatli Maarif Takvimi’ni çıkarmaya başlar. Kızı Talat Hanım ise Mehmet Sadık Kağıtçı ile evlenir. Babasını çok küçük yaşta kaybeden Mehmet Sadık Bey, dokuz yaşında para kazanmaya başlar. Henüz 24 yaşındayken Afitap Kırtasiye’yi açar. Açıldığı günden bu yana çeşitli mekanlar değiştiren Afitap’ın Cağaloğlu’ndaki eski dükkanının çok önemli bir özelliği vardır. Cağaloğlu’nda Afitap Kırtasiye’nin içi Haydarpaşa Garı’ndan artan malzemelerle dekore edilir. Başlangıç planında değişiklik yapılınca Haydarpaşa Garı için önceden ısmarlanan malzemeler ve gişeler yeni plana uymaz, Mehmet Sadık Bey de bu malzemeleri satın alır. Öyle ki Cağaloğlu’ndaki eski dükkanın satış tezgahı aslında Haydarpaşa Garı’nın bilet gişesidir. Afitap, kelime anlamı olarak güneş anlamındadır. Afitap Kırtasiye, Balkan Savaşları’na, İmparatorluğun çöküşüne, işgal yıllarına, Cumhuriyet dönemine, Atatürk devrimlerine, İkinci Dünya Savaşı’na ve daha pek çok dönüm noktasına tanıklık etmiştir. Kırtasiye, sanatçıların, yazarların, iş ve siyaset dünyasının önde gelen isimlerinin vazgeçilmezi olmuştur.

ece-ajandasinin-tarihcesi-hikayesi-nedir-3.jpg

ECE AJANDASINI ATATÜRK DE KULLANDI

1910 yılından beri üretilen muhtıra defterleri, Osmanlı’da Türklerin dil ve kültürüne göre düzenlenmiş ilk ajanda olma özelliğine sahiptir. Bayram günleri ve namaz saatleri Osmanlıca olarak yazılır. Mustafa Kemal Atatürk de Çanakkale’ye gitmeden önce günlük tutmak için ilk defa bu muhtıra defterlerinden almıştır. Genç Tuğgeneral Mustafa Kemal, deftere ilk notunu ise 25 Teşrinievvel 1332 (07 Kasım 1916) tarihinde alır. Defterin iç sayfasında “1331-1332/1915-1916, Tabi’ ve Naşiri Bab-ı Âli Caddesi’nde: Afitab ve Hurşid Kırtasiye mağazaları, 1331 Şems Matbaası” sözcükleri yazılıdır. Sonraki yıllarda ise altı aylık olarak senede iki kez Atatürk adına özel beş numaralı ajandalar üretilir. Bu ajandalar Atatürk’ün ceket ceplerine sığacak boyutta üretilip, başka kimseye özel altı aylık ajanda üretilmemiştir. Ece ajandaları hala her yılbaşında insanların birbirine verdikleri değerli hediyelerin ilk sıralarındaki yerini korumaya devam ediyor. Uzun yıllardan bu yana varlığını sürdürmesinin arkasında belki de büyük aşklara tanıklık etmesi yatmaktadır.

www.gazeteilksayfa.com

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.