Ak Parti Ankara Milletvekili Nevzat Ceylan, çarpıcı bir özeleştiri: "Ankara'yı sahipsiz bıraktık"

Ak Parti Ankara Milletvekili Nevzat Ceylan, çarpıcı bir özeleştiri: "Ankara'yı sahipsiz bıraktık"

TOKFED’in programında konuşan Ak Parti Ankara Milletvekili Nevzat Ceylan, çarpıcı bir özeleştiride bulunarak, “Ankara’yı dert edinenlerin sayısı az. Bürokratı, siyasetçisi bile kendi memleketine hizmet götürmenin derdinde” dedi. 

Tokat Dernekler Federasyonu’nun (TOKFED) Altındağ’daki Hamamönü Kabakçı Konağı’nda düzenlediği konferanslar serisinin bu ayki ikinci konuğu AK Parti Ankara Milletvekili ve Başkent Ankara Meclisi Başkanı Nevzat Ceylan oldu. Programdan önce Ankara Kulübü Derneği’nin seymen ekibi mini bir gösteri yaptı. TOKFED Başkanı Kamil Dündaroğlu, konuklara yaptığı açılış konuşmasının ardından sözü Nevzat Ceylan’a bıraktı. 

ANKARA 6 KEZ BAŞKENTLİK YAPMIŞTIR
AK Parti Ankara Milletvekili
aynı zamanda Başkent Ankara Meclisi Başkanı Nevzat Ceylan, Ankara’nın güzel ve kadim bir şehir olduğunu, insanlara tiryakilik verdiğini söyledi. Ceylan, Ankara’nın farklı uygarlıklar tarafından geçmişte 5 kez başkent merkezi olarak kullanıldığını, buna Polatlı’daki Friglerin başkenti Gordion’u da dahil edersek bu sayının altıya yükseldiğini söyledi.  

Ceylan, Türklerin 1071’de Anadolu’ya girmesinden iki yıl sonra 1073’te, Ankara’nın Türklerin eline geçtiği bilgisini verdi. 

BEYLİK KURULMAYAN TEK YER ANKARA
Ceylan, Selçukluların dağılmasının ardından Anadolu’nun her tarafında beylik kurulmasına rağmen, tek beylik kurulmayan yerin Ankara olduğunu, şehrin Ahiler tarafından 1292 ile 1363 yıllarında yani yaklaşık 70 yıl cumhuriyetle yönetildiğini aktardı. Ceylan, Atatürk’ün Ankara’yı başkent yapmasında bu olayın önemine işaret etti. Ceylan, Kurtuluş Savaşı’nın alt yapısının Ankara’da oluşturulduğunu, savaşın Ankara’dan yönetildiğini ve Ankara halkının savaşa büyük maddi destek sağladığını da anlattı. 23 Nisan 1920’de Meclis’in kurulmasıyla Kurtuluş Savaşı’nın dünyada ilk defa bir Meclis tarafından yönetildiğini belirten Ceylan, konuşmasında tarihte Ankara’da yaşanan farklı olaylarla ilgili de bilgi verdi. 

AVANTAJLARI SIRALADI
Ankara’nın avantajlarından bahseden Ceylan şunları sıraladı: “Dünyadaki kaleler içinde tek yaşamın olduğu yer Ankara Kalesi’ndedir. Ankara Anadolujet’in merkezidir. Hızlı trenin merkezi haline geldi. Ankara bütün şehirlere eşit konumda. Ankara’dan uçakla 3 saatte 20’den fazla devlete ulaşabilirsiniz. Denize, tarihe, doğa merkezlerine yakın konumda. Ankara sağlığın termalin, savunma sanayinin de başkenti. Savunma sanayindeki en büyük firmalar Ankara’da. Organize sanayi bölge sayımız 13’e çıktı. Dünyanın en büyük uluslararası firması kabul edilen 250 firmanın 40’ı Türkiye’de, 22’si Ankara’da. Katma değeri yüksek teknoloji merkezi aynı zamanda. Ankara’da 10 teknokent var. Türkiye’de en çok teknokentin bulunduğu yer Ankara. Patent başvurusunda ikinci sıradayız. Üniversitelerin başkenti. Ankara’da 8’i devlet olmak üzere 20 üniversite var; 350 bin öğrenci var…”

DEZAVANTAJLARI SIRALARI
Ceylan, Ankara’nın dezavantajlarıyla ilgili ise şunları kaydetti: “Ankara başkent olmasına rağmen en az metro ağı olan yer. Ankara’da bu kadar teknokentimiz var; bilişim vadimiz yok. Fuar alanı yok. Dünyada en az turist alan başkent, Ankara. Ankaralılar, AVM’leri iyi bilir ama kaleye gitmemiştir, Hamamönü’ne gitmemiştir, müzelere gitmemiştir. Ankara’nın eski dereleri hep yol olmuş. Otopark yeterli değil, uluslararası uçuş yeterli değil. Turist Ankara’yı tanımıyor. Kültür merkezi konusunda zayıfız. Ankara’da meydan yok; Kızılay, Ulus, Tandoğan (Anadolu) bunlar meydan değil kavşak. Müstakil evleri yıktık; 5 katlı 10 katlı ev yaptık. Ankara etrafı betonlaştı, bütün hepsi birbirine benzeyen evler haline geldi. Cumhuriyet döneminde yapılan binalardan sonra bizim mimarimiz maalesef istenilen seviyede gerçekleşmediği için o çirkin yapılar ortaya çıktı.”

KİMSE ANKARA İLE DERTLENMİYOR
6 milyon nüfuslu Ankara’nın zamanla sahipsiz bırakıldığını vurgulayan Ceylan şunları aktardı: “Ankara’nın lobisi yok. Yani Ankara’yla ilgili mücadele eden kişiler yeterli değil. Ankara’yı dert eden insanlarımız az. (Ankara’da yaşayan) Bürokrat kendi memleketine nasıl hizmet götürmenin derdinde, siyasetçi de aynı şekilde. Ankara’da servet sahibi olmuş iş adamlarının derdi Ankara’da yatırım yapmak değil, başka yerlere yapmak. (Koç grubunu örnek verdi) Özeleştiri olarak söylüyorum Ankara’nın bürokratı, siyasetçisi, iş adamı ve yaşayanların Ankara ile ilgili bir sorunu ve derdi yok. Ankara’nın sorunlarında da haberleri yok. Yaşadığımız kentle ilgili hiçbirimizin Ankara’nın ‘şu eksiği vardır, şu da yapılması lazım’ diye derdimiz yok. Bizim Ankara’da yaşayanların derdi;  köyündeki çeşmedir, yoldur. Bu Ankaralılar için de geçerlidir ben Ankaralıyım; ama Ankara’da yaşayanların da Ankara’nın merkeziyle derdi yoktur. Herkesin kendi köyüyle, kendi ilçesiyle derdi vardır. Kendi ilçesine yapılmayan hizmetlerin hesabını sorar, köyüne gitmeyen hizmetlerin hesabını sorar; ama Ankara’da bakın 19 Mayıs Stadyumu yıkıldı 5 yıl geçti, sporla uğraşanların haricinde kimsenin aklına gelmiyor.” 

OSMAN AKDOĞAN/İLKSAYFA-

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.