Bahçeli'den İsrail tepkisi: “Ortadoğu'yu istikrarsızlığa sürüklüyor”

Bahçeli'den İsrail tepkisi: “Ortadoğu'yu istikrarsızlığa sürüklüyor”

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, İsrail’in İran’a yönelik saldırısına sert ifadelerle tepki gösterdi. Bahçeli, İsrail’in saldırı ve sabotaj politikalarını bölge geneline yaydığını belirterek, uluslararası hukukun etkisiz kaldığını vurguladı.

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, İsrail'in İran’a düzenlediği hava saldırısına ilişkin yazılı bir açıklama yaparak, bölgedeki gelişmelerin yalnızca iki ülke arasındaki bir kriz olmadığını, tüm coğrafyanın güvenliğini tehdit eden bir boyut kazandığını dile getirdi.

Bahçeli açıklamasında, İsrail'in yıllardır sürdürdüğü agresif dış politikasını genişlettiğini, artık sadece komşularıyla sınırlı kalmayarak tüm bölgeye yönelik sabotaj, suikast ve örtülü operasyonlar yürüttüğünü ifade etti. Bu tutumun Ortadoğu'da barış umutlarını her geçen gün daha da zayıflattığını vurgulayan Bahçeli, “İsrail, önüne gelen her ülkeye saldırı düzenleyerek gerilimi sistematik bir biçimde tırmandırıyor” dedi.

"MASUM VE MAZLUM TOPLUMLAR KATLİAM MARKAJINDA, HATTA SOYKIRIM MAHZENİNDEDİR"

Gazze'de insanlık suçu işlendiğini bir kez daha hatırlatan Bahçeli, açıklamasında şu ifadelere yer verdi: "Masum ve mazlum toplumlar katliam markajında, hatta soykırım mahzenindedir.Özellikle ülkemizin etrafı ateşle çevrilmektedir. Husumet ve huşunet markası, dehşet ve şiddet mahsulü olan İsrail’in açtığı derin yaralar, yaptığı büyük yıkımlar, neden olduğu devasa facialar sadece Türkiye ve bölgemiz açısından değil esasen dünyanın tamamı için ağır bir sancıdır.

Sözde İran’ın nükleer programını vurmak amacıyla dün gece yarısı icra edilen “Yükselen Aslan” isimli kombine terör saldırısı İsrail’in vandal ve kanlı yüzünü tekrar deşifre etmiştir. Altıncısı önümüzdeki pazar günü Umman’da yapılması planlanan İran’ın nükleer programıyla ilgili müzakereler yoğun olarak sürüyorken İsrail’in savaş ve diline müracaatı başka hesapların varlığına delalettir. Bu kapsamda İran’a ait nükleer tesis ve askeri üslerin yanı sıra sivil hedefler de acımasızca vurulmuş, İran Genelkurmay Başkanı ile Devrim Muhafızları Komutanı, yanı sıra bilim insanları katledilmiştir.

"İSRAİL SİYONİST VE EMPERYALİST BARBARLIKTA ÇITA YÜKSELTİYOR"

Gazze’de insanlık ve savaş suçu işleyen, tarihin en trajik soykırımını planlı ve sistematik olarak gerçekleştiren İsrail’in Siyonist ve emperyalist barbarlıkta devamlı çıta yükselttiği bariz şekilde ortadadır. Artık günü kurtarmaktan başka bir şeye yaramayan bıktırıcı mahiyetli cılız ve kısır kınama mesajlarından çok daha fazlasını aktif ve çok boyutlu yerine getirmek hem küresel adaletin hem de insanlık onurunun haysiyet ve şeref konusudur.

İsrail önüne gelene saldırı düzenlemekte, sabotaj ve suikast kurgusuyla örtülü operasyonlarını coğrafyanın her yerine taşımaktadır. Periyodik olarak Filistin, Yemen, Suriye, Irak, Lübnan ve İran’a dünyanın gözü önünde saldıran; ikide bir Türkiye’nin ayağına dolaşan bu alçak cehalet ve cinayet suç makinesine karşı askeri, ekonomik ve stratejik önleyici tedbirler alınmazsa dünya her ihtimale açık hale gelecektir.

BU İHTİMALİN TEZAHÜRÜ HALİNDE KORKUNÇ OLAYLARIN VASAT BULMASI KAÇINILMAZDIR.

Bebekleri öldüren, yardım gemilerinin önünü kesen, Gazze’yi günbegün eritip yutmak için seferberlik içinde hareket eden bir barbarlığa dayanmak ve katlanmak geldiğimiz bu aşamada akıl ve ahlak dışılıktır. İsrail Başbakanı’nın Siyonist yayılmacılığın refakatinde, iç politikada sıkışma yaşamasıyla birlikte yakın zamanda yapılacak seçimlerde koltuğundan inme korkusunu içten içe duyması otokontrolünü ziyadesiyle kaybettirmektedir.

"GAZZE KATİLİ NETANYAHU DERHAL ATILMASI GEREKEN BİR SAFRADIR"

Osmanlı İmparatorluğu ile ilgili spekülasyonu ise farklı emel ve hedeflere hizmet eden sipariş propagandadır. Bu safra aynı zamanda İsrail toplumunu da zehirlemekte, daha kötüsü ise küresel ölçekte Yahudi düşmanlığını körüklemektedir. Gelişmelerin püf noktasında elbette Türkiye vardır. İsrail’in terörist yönetimi ülkemizin görüş menzilini kapatmak, terörsüz Türkiye hedefini baltalamak, bölgemizi karanlığa mahkum etmek için her fırsattan istifade etmenin peşindedir.

Birbirine eklemlenerek genişleyip güçlenen kriz ve kaos sarmalında perdelemiş nihai hedef Türkiye’dir. Türk milleti Siyonizm’in ve emperyalizmin tertip ve tuzaklarına karşı birdir, beraberdir, taviz ve teslimiyeti düşünülemeyecektir. İran’a yapılan operasyon bir yönüyle Türkiye’ye verilmiş sinsi mesajdır. Aynı şekilde Türkiye Yüzyılına mühür vuracak kutlu hedeflere, terörsüz geleceğe ve ayağa kalkan diriliş ruhuna karşı dolaylı tepkidir. İçimizdeki İsrail lobisine rağmen milli birlik ve dayanışma şuurumuz kudret ve kuvvetimiz olarak düşmana korku, dosta da güven verecektir.

İsrail’in durdurulması hem milli güvenliğimiz hem de bölge barış ve istikrarı adına tarihi bir sorumluluktur. Bahse konu sorumluluğun inkar veya ihmali halinde öngörülemez sorunların çıkması mukadder ve muhakkaktır. ABD ise tarihin ve insanlığın doğru yerinde konuşlanmalıdır. Bu ülke içinde yükselen siyasi basınç ve ayrılık talepleri, 14 Haziran’da pek çok eyalette yapılacak gösteri ve protestolar hiçbir devletin kendi içinde rahat ve güvenli olmadığına açık işarettir. Milliyetçi Hareket Partisi, İsrail’in kesinkes güç kullanılarak önünün kesilmesi düşüncesindedir Zira başka bir seçenek kalmamıştır. Kaldı ki sözün hükmü bitmiş, diplomasi ve diyalog arayışları her fırsat ve zamanda etkisini kaybetmektedir".

Kaynak:HABER MERKEZİ

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.