Bu yıl 84 bini aşkın vatandaş hac için kutsal topraklarda
Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, 2025 yılı hac organizasyonu kapsamında yüzde 51,5’i kadın olmak üzere toplam 84 bin 942 vatandaşın hac ibadetini yerine getirmek üzere kutsal topraklara geldiğini açıkladı.
2025 yılı hac döneminde Türkiye’den kutsal topraklara giden hacı adaylarının sayısı belli oldu. Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, Mekke Din Hizmetleri Ataşeliği’nde düzenlenen basın toplantısında yaptığı açıklamada, bu yıl hac ibadeti için Suudi Arabistan’a gelen Türk vatandaşlarının sayısının 84 bin 942 olduğunu söyledi. Katılımcıların yüzde 51,5’inin kadınlardan oluştuğunu belirten Erbaş, Mekke’nin İslam’ın doğuşuna ve Kur’an-ı Kerim’in inzaline tanıklık eden mübarek bir şehir olduğunu vurguladı.
"HAC, BİR ÖZE DÖNÜŞ FIRSATIDIR"
Allah'ın insanları Mekke'ye hac ibadetine davet ettiğini anlatan Erbaş, şöyle devam etti: "Bu davet, sadece bir mekana, bir şehre, bir beldeye yapılan davet değildir. Bu davetin en temel amacı, insanları hakikatle buluşturmaktır. Bu manada hac, bir öze dönüş fırsatıdır. Bir arınma, yenilenme iklimidir. Alemlerin Rabb'ine yönelerek samimi tövbe, dua ve yakarışlarla ilahi affa mazhar olma, azim ve kararlılıkla kendine, özüne varma yolculuğudur. Hac, ümmet bilincini pekiştiren evrensel bir kardeşlik buluşmasıdır. Her yıl Mekke-i Mükerreme'de, Arafat'ta buluşan Müslümanlar, bütün farklılıkları ortak bir paydada buluşturan İslam kardeşliğini tüm dünyaya ilan etmektedir. Dolayısıyla hac, Müslüman hayatının temel ilkelerini bünyesinde toplayan, birçok hikmeti içinde barındıran ve sayısız güzelliklere vesile olan bir ibadettir."
Erbaş, İslam'ın, düşünce ve ahlakının bireysel, toplumsal ve evrensel düzeyde resmedildiği muazzam bir tablo olduğunu vurguladı. Hac yolculuğunu bir eğitim süreci olarak da nitelendiren Erbaş, ihram, tavaf, safa, merve, say, vakfe, şeytan taşlama gibi birçok şeair, sembol ile öne çıkan hac ibadetinde, her şeairin, her sembolün ifade ettiği büyük manalar bulunduğunu kaydetti.
Haccın, bu semboller üzerinden varoluşun hikmetini, yaratılışın gayesini, kulluk bilincini, insani değerleri, güzel ahlakı öğrettiğini dile getiren Erbaş, haccın aklı ve kalbi arındırarak hayatı imar ve inşa etme şuuru kazandırdığını söyledi. Haccın bir diriliş olduğunun altını çizen Erbaş, "Vahyin rehberliğinde iman ile diriliştir. Sünnetin rehberliğinde güzel ahlak ile diriliştir. Bu bilgi ve bilinç ile yapılan hac, elbette hayata çok kıymetli değerler kazandıracak, ahiretteki karşılığı ise cennet olacaktır, inşallah. Çünkü Peygamber Efendimiz 'Mebrur bir haccın karşılığı cennettir.' buyurmaktadır." diye konuştu.
"MÜSLÜMANLAR OLARAK VAHDET ŞUURUNU GÜÇLENDİRMEYE İHTİYACIMIZ VAR"
Erbaş, zor bir çağa şahitlik edildiğini belirterek, bireysel bunalımların, toplumsal krizlerin, küresel musibetlerin kuşattığı bir hayatın içinden geçildiğini anlattı. Şu anda insanlığı içine düştüğü bunalımlardan kurtaracak ahlak ve değerlerin neşet ettiği topraklarda bulunduklarına işaret eden Erbaş, bu topraklarda Hz. Muhammed'in tüm insanlığı cehalet ve kötülükten koruyacak büyük bir ahlak ve medeniyet inşa ettiğini hatırlattı.
Şimdi tüm Müslümanların bu evrensel değerleri yeniden insanlığa takdim etmek zorunda olduğunu vurgulayan Erbaş, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bugün Müslümanlar olarak vahdet şuurunu güçlendirmeye ihtiyacımız var. Yani Müslümanlar birlik ve beraberlik içinde feraset ve dirayetle hareket etmek, imkanlarını birleştirmek ve küresel düzeyde güçlü inisiyatifler almak zorunda. Dünyanın her yerindeki mazlumların yüzünün gülmesi için buna mecburuz. Çevresel felaketlerden insani dramlara kadar yeryüzünü kuşatan küresel sorunların çözümü için buna mecburuz. İslam'ın adalet ve merhamet ilkeleriyle insanlığı buluşturmak ve bunalımlar çağından umuda, sevince ve aydınlık yarınlara güçlü bir yol açmak için buna mecburuz. Tüm Müslümanlar olarak birlik ve beraberlik içerisinde dünya mazlumlarının yanında zalimlerin karşısında olmak için buna mecburuz. Bizler kötülüklerin önüne geçmek, tüm insanlığın iyiliğini ve huzurunu temin etmek için daha çok çalışmaya mecburuz. Bu şuurun evrensel düzeyde güçlenmesi için hac büyük bir imkandır. Hac, müzminlerin her zaman ve her yerde güçlerini birleştirerek kötülükleri ortadan kaldırmak, zalimlerin, işgalcilerin zulmünü, işgalini ortadan kaldırmak için güçlerini birleştirmek gerektiğinin bir sembolüdür."
Kaynak:
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.