Çocuklar için 'hipertansiyon' tehlikesi

Çocuklar için 'hipertansiyon' tehlikesi

Çocuklarda hipertansiyonun bazı durumlarda sinsi ilerleyebildiğini belirten Prof. Dr. Cenap Zeybek, konuya ilişkin önemli uyarılar yaptı.

Medipol Mega Üniversite Hastanesi Çocuk Kardiyolojisi Bölümü'nden Prof. Dr. Cenap Zeybek, çocukluk çağı hipertansiyonuna ilişkin önemli uyarılarda bulundu. Prof. Dr. Zeybek, çocukluk çağında kan basıncı değerlerinin belli limitlerin üzerinde olması durumuna hipertansiyon denildiğini belirterek “Erişkin bireylerde kan basıncının 120/80 mmHg'nın üzerinde oluşu 'yüksek kan basıncı' olarak adlandırılırken, 130/80 mmHg'nın üzeri 'hipertansiyon' olarak kabul edilir. Son açıklanan kılavuzlara göre 13 yaş üzeri tüm çocuklar kan basıncı değerleri açısından erişkinlerle aynı kriterlerle değerlendirilir. Ancak 13 yaşından küçük çocuklarda çocukların boy ve ağırlıklarına göre düzenlenmiş tablolar yardımıyla hipertansiyon tanısı konulur. Örneğin yenidoğan bir bebekte 90 mmHg bile yüksek kan basıncı anlamına gelebilir. 3 yaşından sonra tüm çocuklarda en azından yılda bir kez kan basıncı ölçümü yapılması gereklidir. 3 yaşından önce sadece bilinen önemli bir hastalığı olan çocuklarda kan basıncı ölçümü yapılır" diye konuştu.

BAZI ÇOCUKLARDA SİNSİ SEYREDEBİLİR

Dünyada çocukluk çağı hipertansiyon görülme sıklığının yüzde 3, yüksek kan basıncı yaygınlığının ise yüzde 3 ila 5 arası olabileceğine dikkati çeken Prof. Dr. Zeybek, şöyle devam etti:

Türkiye'de çocukluk çağı hipertansiyon epidemiyolojisi ile ilgili az sayıda çalışma vardır. Bu çalışmalarda 6-15 yaş arası çocuklarda hipertansiyon sıklığı yüzde 8 ila 9 civarındadır. Hipertansiyonun tipik belirtileri baş ağrısı, ense ağrısı, baş dönmesi, kulakta çınlama ve uğultu, burun kanaması, görme bulanıklığı, çarpıntı, nefes darlığı ve terleme olarak sayılabilir. Bu belirtiler erişkin bireylerde, büyük çocuk ve adölesanlarda sıklıkla görülmekte olup, özellikle küçük çocuklarda ve bebeklerde ciddi tansiyon yüksekliği olmadıkça bu yakınmaların birçoğu gözlenmeyebilir. Hatta hiç yakınması olmayıp ciddi hipertansiyonu olan çocuk hastalar mevcuttur. Tüm çocuklara 3 yaşından itibaren belirli periyodlarda tansiyon ölçümü yapılması bu açıdan önem kazanmaktadır."

PRİMER VE İKİNCİL HİPERTANSİYON NEDENLERİNE DİKKAT

Prof. Dr. Cenap Zeybek, çocukluk çağı hipertansiyonunun altında yatan nedenleri şu şekilde açıkladı:

"Çocuklarda hipertansiyonun en sık nedeni böbrek hastalıklarıdır. Bunların içinde kronik ve akut böbrek yetmezliği, nefritik ve nefrotik sendromlar ve böbrek atardamarının darlığı gibi özel bazı hastalıklardır. İç salgı bezlerinden kaynaklanan hormonal hastalıklar, aort koarktasyonu gibi kalp hastalıkları, bazı tümörler ve yumuşak doku hastalıkları da çocuklardaki hipertansiyonun diğer nedenleri arasındadır. Bu nedenlerin hepsi ikincil hipertansiyon nedenleridir. Bir de birincil yani primer hipertansiyon vardır ki net olarak bir nedene bağlı olmayan hipertansiyon anlamındadır. Primer hipertansiyon esas olarak erişkin hastalığı olmakla birlikte yeme alışkanlıkları değiştikçe, çocuklarda obezite sıklığı artmakta, bu da çocukluk çağında primer hipertansiyon sıklığını arttırmaktadır."

GENİZ ETİ PROBLEMLERİ HIZLICA FARK EDİLMELİDİR

Obezitenin çocuklarda hipertansiyon için bir risk faktörü olduğuna değinen Prof. Dr. Zeybek, şu ifadeleri kullandı:

"Hipertansiyon sıklığı obezite, uyku apne sendromu, kronik böbrek hastalığı ve prematüre gibi bazı durumlarda daha yüksektir. Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre 2013'te dünya genelinde 5 yaş altı 42 milyon obez ya da fazla kilolu çocuk vardır. Türkiye verilerine göre obezite sıklığı yüzde 7,3 dür. Fazla kilolu çocuklarda hipertansiyon sıklığı yüzde 4 ila 14 iken obez çocuklarda bu oran yüzde 11 ila 23 arasındadır. Beslenmenin obeziteye ve dolayısıyla kan basıncı yüksekliğine etkileri hayatın ilk yıllarından itibaren başlar. Hatta bazı araştırmacılar hayatın ilk 3 yılındaki beslenme şeklinin, özellikle de karbonhidrat ağırlıklı beslenmenin, çocukların obez olup olmayacağını yüzde 60'ın üzerinde belirlediğini savunur. Diyet ile alınan yüksek miktarda tuz da çocuklar için önemli bir risk etmenidir. Hipertansiyon sıklığı diyabeti olan çocuk ve ergenlerde genel topluma göre daha yüksektir. Diğer bir risk etmeni olan uyku apne sendromunda hipertansiyon sıklığı normalden yüksektir. Küçük çocuklarda uyku bozukluğu yapan geniz eti gibi problemlerin hızlı tedavi edilmesi bu açıdan önemlidir. Kronik böbrek hastalığı olan çocuk ve ergenlerin neredeyse yarısı hipertansiftir ve çoğunda hipertansiyon yeterince tedavi edilememektedir."

Kaynak:Haber Kaynağı

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.