Cuma’da Müslümanlara “haya” anlatıldı

Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından hazırlanan cuma hutbesinde hayâ kavramının İslam’daki yeri ele alındı. Hz. Peygamber’in “Allah’tan gerektiği gibi hayâ ediniz” hadisiyle başlayan hutbede, hayânın sadece bir utanma duygusu değil, aynı zamanda kişinin organlarını günahtan uzak tutması, geçici dünya nimetlerine aldanmaması ve ölümle hesap gününü unutmaması olduğu vurgulandı. Hayânın fıtratın bir gereği, insanı kötülüklerden koruyan bir zırh ve imanın hayata yansıyan bir yansıması olduğu ifade edildi.

MAHREMİYET İHLALLERİNE DİKKAT ÇEKİLDİ

Hutbede günümüzde mahremiyetin çeşitli mecralarda göz ardı edildiğine dikkat çekilerek, moda ve medya aracılığıyla çıplaklık özendirildiği, örtünmenin değersizleştirildiği belirtildi. Bu anlayışın, insanı değerli bir varlık olmaktan çıkararak bir nesne haline getirdiği, bedenin teşhirinin ise aklî ve vicdanî bozulmaya sebep olduğu kaydedildi. Hadislerde yer alan örtünme tavsiyeleri hatırlatılarak, kısa ve dar kıyafetlerin Allah’ın örtünme emrine aykırı olduğu vurgulandı.

FITRATLA OYNANMASINA KARŞI UYARILAR YAPILDI

Hutbede, beğenilme arzusu ve özentiden kaynaklanan estetik müdahalelerin fıtrata zarar verdiği, bunun Allah’ın yaratışını beğenmemek anlamına geldiği ifade edildi. Dövme yaptırmanın da dinî açıdan uygun olmadığı ve Peygamber tarafından lanetlendiği hatırlatıldı. Dijital mecralarda dinin tasvip etmediği kıyafetlerle yapılan paylaşımların da uygun olmadığı belirtildi.

GİYİM KUŞAMDA ÖLÇÜ: İLAHİ EMİR VE SÜNNET

Nûr suresinden ayetlerle desteklenen hutbede, hem kadınların hem erkeklerin giyim kuşamda mahremiyete dikkat etmeleri gerektiği vurgulandı. Açıklık ve beden hatlarını ortaya çıkaran giysilerin tarz ya da imaj olarak sunulmasının doğru olmadığı belirtildi. Bazı yayınlarda normalleştirilmeye çalışılan açık kıyafetlerin aile yapısına zarar verdiği ifade edildi.

NESLİN KORUNMASI ORTAK SORUMLULUK OLARAK GÖSTERİLDİ

Toplumsal alanlarda ve kurumsal ortamlarda uygun olmayan kıyafetlerle bulunmanın ahlaki değerlere aykırı olduğu vurgulandı. Ahlak ölçülerinin ihlal edilmesine sessiz kalmanın da bir sorumluluk doğurduğu belirtilerek, çocuklara küçük yaştan itibaren hayâ ve edep anlayışının kazandırılması gerektiği ifade edildi. Hutbe, Hz. Peygamber’in “Allah’ım! Senden hidayet, takva, iffet ve gönül zenginliği dilerim” duasıyla sona erdi.