Cumhurbaşkanı Erdoğan: İstanbul'u barış merkezi haline getirelim istiyorum
CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip Erdoğan, "Benim en büyük arzum gerek Sayın Vladimir Putin'i gerekse Zelenski'yi aynı şekilde İstanbul veya Ankara'da bir araya getirmek.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ndeki Kabine Toplantısı'nın ardından açıklamalarda bulundu. Erdoğan, Kabine Toplantısı'nda tarım, ulaştırma, ekonomi ve güvenlik başta olmak üzere Türkiye'nin gündeminde yer alan kritik konuları değerlendirdiklerini belirtti. Erdoğan, 14- 28 Mayıs 2023 seçimlerinin dönüm noktası olarak tarihe geçtiğini ifade ederek, "Milletimiz her iki seçimde de istikbaline dair çok önemli kararlar vermiştir. İnsicam sorunu olan, içeride kavgalı, sürekli kriz üretmeye meyyal bir yapı yerine tercihini Meclis'te, Cumhur İttifakı'ndan, Cumhurbaşkanlığı'nda da şahsımızdan yana kullanmıştır. Bugün bir kez daha şahsımı yüzde 52,18 oy oranıyla Cumhurbaşkanlığı makamına layık gören 27 milyon 835 bin vatandaşımın her birine yürekten teşekkür ediyorum. Tercihleri farklı yönde tecelli etse de sandığa giderek demokrasimize sahip çıkan tüm vatandaşlarıma aynı şekilde teşekkürlerimi iletiyorum" dedi.
'BU MİLLETİN VERİLMİŞ SADAKASI VARMIŞ'
14- 28 Mayıs'ta yapılan tercihin 'hayati' bir tercih olduğunu daha net gördüklerini ifade eden Erdoğan, "Türkiye'nin derin bir uçurumun kenarından nasıl döndüğü, bugün daha iyi anlaşılıyor. Son iki yılda yaşanan gelişmeleri, tartışmaları, ayrışmaları düşününce dili dualı bu aziz milletin verilmiş sadakası varmış diyorum. Sadece son bir haftada şahit olduğumuz meydan muharebesi bile bunu görmek için ziyadesiyle kafidir. Düşünebiliyor musunuz? Daha iki yıl öncesine kadar beyaz gömlek giyip, video çekerek birbirlerini övgü yağmuruna tutanlar bakıyorsunuz gırtlak gırtlağa bir kavganın baş aktörleri olarak her gün manşetleri süslüyor. Koalisyon dönemlerini tecrübe etmemiş 30 yaş altı gençlerimize eski Türkiye'nin neden sürekli patinaj yaptığını örnekleriyle gösteriyorlar. Ülkemizin atlattığı tehlikenin büyüklüğü zamanla daha iyi anlaşılacak" dedi.
'TÜRKİYE'NİN HİÇBİR SORUNU ÇÖZÜMSÜZ DEĞİLDİR'
Cumhurbaşkanlığı Kabinesi'nin görevdeki 2'nci yılını yarın tamamlayacağını anımsatan Erdoğan, "Cumhurbaşkanı Kabinesi olarak tam bir uyum içinde 2 senedir ülkemize ve milletimize aşkla hizmet ediyoruz. Kalan 3 yıllık sürede de gayemiz, ülkemizi kalkındırmak, insanımızın refah seviyesini yükseltmek, demokrasimizi güçlendirmek, milletimizin ezeli ve ebedi kardeşliğine vurulan paslı zincirleri birer birer söküp atmaktır. Şurası bir gerçek ki Türkiye, terör sorunu başta olmak üzere her türlü meselesini çözecek kudrete, iradeye ve demokratik olgunluğa sahiptir. Terörsüz Türkiye sürecimiz inşallah bunun mihengi ve miğferi olacaktır. Suhuletle geçilen her aşamayla birlikte toplumumuz rahatlamakta, devlet- millet kaynaşması daha da artmaktadır. Ne kadar çetrefil olursa olsun Türkiye'nin hiçbir sorunu çözümsüz değildir. Meselelerimizi konuşmanın en sağlam zemini şüphesiz siyasettir. 23 yıllık kazanımlar sayesinde demokrasimiz, karşılıklı saygı çerçevesinde her türlü sorunu tartışacak, dahası bunlara ortak akılla çözüm bulacak yetkinliğe kavuşmuştur. Bundan kimse kuşku duymuyor. Yıllardır acıdan ve gözyaşından beslenenlerin Türkiye'nin yüklerinden kurtulma ihtimalinin kuvvetlenmesinden endişe etmesi gayet doğaldır. Biz bunları aldırmadık ve aldırmayacağız. Çözüm yerine sorunun parçası olmakta ısrar edenleri milletimizin engin ferasetine havale ediyoruz. Bu vesileyle gerek başbakanlık gerekse cumhurbaşkanlığımız süresince millete ve memlekete hizmet mücadelemize omuz vermiş tüm arkadaşlarımıza, hükümet ve kabine üyelerimize bugün bir kez daha en kalbi şükranlarımı sunuyorum" diye konuştu.
'EN BÜYÜK ARZUM PUTİN İLE ZELENSKİ'Yİ BİR ARAYA GETİRMEK'
Ukrayna ve Rusya heyetlerinin bugün İstanbul'da bir araya geldiğini kaydeden Erdoğan, "Gerçekten çok muhteşem bir buluşma oldu. ve bu buluşma neticesinde özellikle bundan önce 1000'er esir değişimi olduğu halde bu defa bu esir değişimleri 1000'in üzerine çıktı. Bu esir değişiminin dışında gerek Rusya gerek Ukrayna tarafında, bazı cesetlerin de birbirlerine iadesi söz konusu oldu. ve bu rakamlar da gerçekten çok büyük. İstanbul'daki bu buluşmaların ne kadar büyük önem ifade ettiğini ortaya koyması bakımından çok önemli. ve biz de bundan dolayı doğrusu iftihar ediliyoruz. Hamdolsun Türkiye bu iş için İstanbul'la bir dönüm noktası oldu. ve her iki taraf için de benim en büyük arzum gerek Sayın Vladimir Putin'i gerekse Zelenski'yi aynı şekilde İstanbul veya Ankara'da bir araya getirmek. Hatta Sayın Trump'ı da bunların yanına almak. Eğer kabul buyururlarsa ben de kendileriyle bu buluşmada bir araya gelir ve böylece İstanbul'u adeta bir barış merkezi haline getirelim istiyorum. Bunun girişimlerini de şu son buluşmadan sonra adımını atacağız" ifadelerini kullandı.
'CİNSİYETSİZLEŞTİRME POLİTİKALARIYLA MÜCADELİMİZ KARARLILIKLA DEVAM EDECEKTİR'
Erdoğan, 2025 senesini 'Aile Yılı' olarak ilan ettiklerini anımsatarak, bu kapsamda farklı yetkinlikler, programlar, projelerle aile yılını anlamına ve önemine uygun şekilde idrak etmeye çalıştıklarını belirtti. Erdoğan, "Sadece bu yılı değil, önümüzdeki 10 seneyi aileyi önceleyen politikaları hayata geçirmek amacıyla değerlendireceğiz. Artan tehditler karşısında aile müessesesini güçlendirecek, gençlerimizin yuva kurmalarını kolaylaştıracak, tehlike çanlarının çaldığı nüfus artış hızımızı tekrar olması gereken düzeye çıkartacak adımlar atacağız. Küresel zorbalığa dönüşen cinsiyetsizleştirme politikalarıyla mücadelemiz kararlılıkla devam edecektir" dedi.
'MÜJDELİ HABERLERİMİZ OLACAK'
Erdoğan, Suriye Cumhurbaşkanı Ahmet Şara ve heyetini İstanbul'da misafir ettiklerini anımsatarak, "8 Aralık devriminden sonra başta Katar ve Suudi Arabistan olmak üzere bölgedeki tüm kardeş ülkelerin de desteğiyle Suriye'nin süratle kendini toparladığını müşahede ediyoruz. Amerika Başkanı Sayın Trump'ın dönüm noktası niteliğindeki açıklamaları sonrasında Avrupa ülkelerinin de Suriye'ye yönelik yaptırımları kaldırma kararı almasından büyük memnuniyet duyuyoruz. Suriye halkını ve hükümetini komşuları ve kardeşleri olarak inşallah bundan sonra da tüm imkanlarımızla destekleyeceğiz. Bugünkü kabine toplantımızda bayrama yönelik tedbirlerimizin yanı sıra bu konuyu da görüştük. Enerji konusunda çok yakında müjdeli haberlerimiz olacak. Suriye havayolları yakında Türkiye uçuşlarına başlayacak. A-Jet şirketimiz inşallah Suriye'ye düzenli seferler düzenleyecek. Bunların dışında farklı alanlarda da Suriye halkının yanında olacağız. Suriye istikrara ve huzura kavuştukça inancımız odur ki bundan tüm komşuları, bölgedeki bütün ülkeler kazançlı çıkacaktır. Her türlü engelleme girişimine rağmen ülkelerinin birlik, dirlik ve bütünlüğü için sabırla çalışan Suriye hükümetini canı gönülden tebrik ediyorum" diye konuştu.
25 Mayıs'ta Pakistan Başbakanı Şahbaz Şerif ve heyetinin Türkiye'ye ziyaretinin her bakımdan anlamlı olduğunu kaydeden Erdoğan, "Pakistan hükümetinin Hindistan'da yaşanan son gerilimde izlediği sağduyulu tutum çatışmanın felakete dönüşmesini engellemiştir. Bizim de telkinlerimiz, diyalogdan, sükunetten, sorunların müzakereyle çözülmesinden yana olmuştur" dedi.
'PRİM KAZANMA ARAYIŞLARINI SÜRDÜRÜYOR'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin barış diplomasisinin ana merkezlerinden biri haline dönüştüğünü kaydederek, "Gayretlerimiz neticesinde Rusya ve Ukrayna heyetleri ülkemizde bir araya geldiler. Üç yıllık aradan sonra ilki önceki hafta gerçekleştirilen ve 1000 savaş esirinin takasıyla sonuçlanan toplantının ardından ikinci toplantı bugün yapıldı. Dünkü hadiseye rağmen toplantının gerçekleşmesi başlı başına önemli bir başarıdır. Türkiye'nin tavrı savaşın ilk gününden beri bellidir. Biz bölgemizde çatışma, kavga, savaş ve zulüm görmek asla istemiyoruz. Barışın kaybedeninin olmayacağına inanıyoruz. Her iki tarafın da kabul edeceği sürdürülebilir bir barışın tesisi için samimi bir çaba içindeyiz. Türkiye hakkaniyetli tutumuyla herkesin güvenini kazanmış bir ülkedir. Türkiye sözü, duruşu, tavrı çok yakından takip edilen bir devlettir. Rakiplerimiz dahil tüm birçok ülke Türkiye'nin artan etkinliğinden övgüyle bahsederken CHP eski genel başkanının ülkemize yönelik vassal benzetmesi son derece çirkin, hakaretamiz bir yaklaştırma veyahutta yakınlaşmadır. Türkiye'yi kimi güçlerin vekil aktörü olarak tanımlaması ise bu zatın kendi ülkesine dair bir türlü düzelmeyen çarpık bakış açısının yeni bir tezahürüdür. Türkiye kimsenin vassalı da paryası da vekil aktörü de değildir. Bunun böyle bilinmesi lazım. Türkiye CHP eski genel başkanının iddia ettiği gibi vassallığa doğru değil her alanda tam bağımsızlığa doğru hızla yol almaktadır. Biz onun dış politikadaki öngörülerinin sıhhatsizliğini 'ne bayır kaldı ne bucak' diyerek ahkam kestiği Suriye değerlendirmelerinden gayet iyi hatırlıyoruz. 14- 28 Mayıs seçimleri öncesinde batı başkentlerinde kapı kapı dolaşan, hatta ekonomist ithal etmekle övünen yine kendisinden başkası değildir. Biz kendisini ademe mahkum ettikçe maalesef o bizim üzerimizden hem de kendi devletine müftühan ederek prim kazanma arayışlarını sürdürüyor. Gördüğümüz kadarıyla köşe yazarlığı da tıpkı siyasetçiliği gibi pek parlak ilerlemiyor. Hazır bol bol vakti varken kimsenin itibar etmediği marjinal tezlere kalemşorlük yapmak yerine kendisini biraz geliştirmesini tavsiye ediyorum" diye konuştu.
'DÖNEMSEL SIKINTILARIMIZI BERABERCE AŞACAĞIZ'
Sadece diplomaside değil ulaştırmadan tarıma, eğitimden sağlığa, ekonomiden ticarete, turizmden savunma ve güvenliğe hemen her alanda başarı tablosuna yeni yıldızlar eklemenin derdinde olduklarını söyleyen Erdoğan, "Türkiye'nin önünde Allah'ın izniyle tarihi bir fırsat penceresi açılmıştır. Olumsuz düşünmek, karamsarlığa kapılmak, sabah akşam korku yayan felaket tellallarına kulak asmak için hiçbir sebep yoktur. Türkiye emin ve ehil kadroların riyasetinde güvendedir. Cuma günü açıklanan 2025 yılı ilk çeyrek büyüme rakamlarından sonra bugün de ihracat tarafından son derece umut verici haberler oldu. 2025 Mayıs ayında ihracatımız geçen yılın aynı ayına göre yüzde 2,7 oranında artış kaydetti ve 24,8 milyar dolar olarak gerçekleşti. Böylece Cumhuriyet tarihimizin mayıs ayı ihracat rekorunu kırdık. Bu senenin ilk beş ayında bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla ihracatımız 3,5 oranında artarak toplam 111 milyar dolara ulaştı. Bir diğer olumlu gelişme yıllıklandırılmış mal ihracatımızın Cumhuriyet tarihimizin en yüksek seviyesi olan 265,5 milyar dolara yükselmesidir. Mal ihracatında son bir yılda tüm olumsuzluklara rağmen yüzde 1,9 oranında yani 5 milyar dolar net artış sağladık. Hizmetler ihracatımızın ise mayıs ayında yıllıklandırılmış olarak 116,4 milyar dolara yükseleceğini tahmin ediyoruz. İhracatçılarımız başta olmak üzere bu önemli başarıda emeği geçen tüm kardeşlerimi tebrik ediyorum. Son iki yıldır uyguladığımız ekonomi programımızın olumlu neticelerini inşallah farklı başlıklarda görmeye gelecekte de devam edeceğiz. Milletimiz müsterih olsun, dönemsel sıkıntılarımızı beraberce aşacağız. Engellerin üstesinden beraberce gelecek, hedeflerimize doğru sağlam adımlarla beraberce yürüyeceğiz" dedi.
'6 MİLYAR 300 MİLYON LİRA ÖDEYECEĞİZ'
Erdoğan, Kurban Bayramı'nı tebrik ederek, "Karayollarımız ve emniyet birimlerimiz vatandaşlarımızın güvenli, huzurlu ve konforlu yolculuk yapabilmeleri için gerekli tedbirleri alıyorlar. Vatandaşlarımızdan da trafik kurallarına riayet ederek yüreklerimize ateş düşüren acıların yaşanmasına engel olmalarını bekliyorum. Biliyorsunuz emeklilerimizin 4 bin lira olan bayram ikramiyelerini 31 Mayıs Cuma gününden itibaren ödemeye başladık. Bu kapsamda 4 Haziran'a kadar 15,9 milyon emeklimize toplam 57,4 milyar liralık ödeme gerçekleştireceğiz. Yaşlı aylığı ve engelli aylıklarının ödemelerini de yarın yapıyoruz. Böylece 1 milyon 350 bin kardeşimize bayram öncesinde toplam 6 milyar 300 milyon lira ödeyeceğiz. Ödemelerimizin emeklilerimize, engellilerimize ve yaşlılarımıza hayırlı uğurlu olmasını diliyorum" diye konuştu.
Kaynak:Haber Merkezi
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.