Fransa'da soykırıma soruşturma: Vatandaşlara dava

Fransa’da, Gazze Şeridi’ne yönelik insani yardımların ulaştırılmasını engellemeye çalışan bazı Fransız vatandaşları hakkında tarihi nitelikte bir soruşturma başlatıldı. Fransız Terörle Mücadele Savcılığı (PNAT) tarafından yürütülen soruşturmada, şüphelilere “soykırıma suç ortaklığı”, “soykırımı teşvik” ve “insanlığa karşı suçlara iştirak” gibi ciddi ithamlar yöneltildi.

Fransız basınında yer alan haberlere göre, 2024 yılının ilk beş ayında yaşanan olaylara ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında İsrail yanlısı faaliyetleriyle bilinen “Israel is Forever” ve “Tzav-9” adlı derneklerle ilişkili bazı Fransız vatandaşlarının, Gazze’ye ulaşması gereken insani yardımları kasıtlı şekilde engellediği iddia ediliyor.

Bu adım, Fransa'da ve Avrupa genelinde, İsrail'in Gazze’ye yönelik saldırılarının hukuki boyutunu uluslararası suçlar kapsamında değerlendiren ilk resmi yargı süreci oldu. Soruşturma, Fransız Yahudi Barış Birliği (UJFP) ile Fransız vatandaşı bir Filistinlinin Kasım 2024’te yaptığı suç duyurusu üzerine başlatıldı. Hukuk çevreleri bu süreci, “soykırım” kavramının İsrail’in eylemleriyle ilgili olarak ilk kez resmi kayıtlarda değerlendirilmesi açısından “emsal teşkil edebilecek” bir dava olarak yorumluyor.

Öte yandan, bölgede çatışmalar da tüm şiddetiyle sürüyor. 19 Ocak 2024’te ilan edilen ateşkese rağmen İsrail ordusu 18 Mart sabahı saldırılarını yeniden başlattı. Saldırılarda çoğunluğu kadın, çocuk ve yaşlılardan oluşan 4 bin 497 Filistinli yaşamını yitirirken, 13 bin 793 kişi de yaralandı. 7 Ekim 2023’ten bu yana süren İsrail saldırılarında toplam ölü sayısı 54 bin 772’ye, yaralı sayısı ise 125 bin 834’e ulaştı.

Bölgedeki insani krizi derinleştiren gelişmeler bununla da sınırlı değil. İsrail hükümetinin, Gazze Şeridi’nin tamamını işgal etmeye yönelik yeni bir plan hazırlığında olduğu belirtiliyor. Sızan bilgilere göre, plan kapsamında Filistinliler, Gazze’nin güneyinde kurulması planlanan “toplama kamplarına” sevk edilecek. Burada sadece sınırlı insani yardım sağlanması hedeflenirken, bazı İsrailli bakanların Gazze’de kalan tüm yapıları yıkmayı ve halkı önce güney bölgelere, ardından da farklı ülkelere sürmeyi hedefledikleri öne sürüldü.